Gazi Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve İmmuno-Onkoloji Dernegi Sekreteri Prof. Dr. Uğur Coşkun kanser tedavisindeki son gelişmeler ve 13-17 Mayıs tarihleri arasında Antalya’da düzenlenecek olan “2. İmmuno-Onkoloji ve Hedefe Yönelik Kanser Tedavileri Kongresi” ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Kemoterapinin, tümörü DNA sentezi düzeyinde yok etmeyi hedeflediğini belirten Uğur Coşkun, “Hedefe yönelik tedaviler standart kemoterapinin aksine, kanser hücrelerinin vücutta büyüme, bölünme ve yayılma süreç ve yolaklarında yer alan spesifik molekülleri ile etkileşime geçmek üzere dizayn edilirler. Hedefler çok dikkatli bir şekilde seçilir. Araştırmacılar kanser süreci veya yolağında yer alan yeni bir molekül bulduklarında daha detaylı çalışmalarla bu molekülün geçerliliğini tespit ederler. Daha sonra bu molekülün aktivitesini bozacak yeni tedavileri geliştirirler. Bu ajanlarla tedavide klasik kemoterapi alanlarda sık gördüğümüz saç dökülmesi, bulantı ve kusma, kemik iliği süpresyonu gibi yan etkiler olmaz” dedi.
“Kanseri, otoyolda aşırı hızlı giden, sürekli makas atan bir araba çetesine benzetelim. Hedefe yönelik tedaviyi,bu araba çetesini durduran ve normal trafiğin dışına çıkaran özel polisler diye düşünebiliriz” diye konuşan Prof. Dr. Uğur Coşkun, başta akciğer ve böbrek kanserlerinde olmak üzere, birçok tümörde kullanıma giren yeni tedavi seçenekleri arasında hedefe yönelik tedavileringenellikle ilk sırada yer aldığını belirtti. İlaçlardaki gelişmelere paralel olarak hastaların önündeki tedavi seçeneklerinin de çoğaldığını söyleyen Coşkun,şu noktaya dikkati çekti: “Bu tip ilaçların yaşam süresini uzatma dışında en az yan etki göstermesi ve yüksek yaşam kalitesi sağlaması da önemli.”
Prof. Dr. Uğur Coşkun 2. İmmuno-Onkoloji ve Hedefe Yönelik Kanser Tedavileri Kongresi ile ilgili olaraksa şunları söyledi: “Bu kongrede kemoterapikonuşulmayacak: İmmuno-onkolojik ve hedefe yönelik tedavileri kapsayan 50’den fazla yeni ajan konuşulacak. Tıbbi onkoloji uzmanlarına yönelik olan kongreye, katılımcı sayısı 400 kişi civarında olacak. Kongre öncesinde 2 adet kurs düzenlenecek. Üç günlük kongrede 40 adet bilimsel oturum yapılacak. Bu oturumlarda yerli ve yabancı 70’nin üzerinde konuşmacı yer alacak.