Odunpazarı Belediyesi tarafından The Voice Of The Wood-Ahşabın Sesi sloganı ile düzenlenen 3’üncü Uluslararası Ahşap Heykel Festivali gerçekleştirilen festival yürüyüşü ile başladı.

Adalar mevkinde başlayan festival yürüyüşüne Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel, meclis üyeleri, başkan yardımcıları, daire müdürleri, Odunpazarı Belediyesi Halk Merkezleri kursiyerleri, belediyede çalışan işçiler ile çok sayıda vatandaş katıldı. Renkli görüntülere sahne olan festival yürüyüşü, Odunpazarı Meydanı’nda sona erdi.

Yürüyüşün ardından Odunpazarı Meydanı’nda 3’üncü Uluslararası Ahşap Heykel Festivali’nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel, meclis üyeleri, başkan yardımcıları, sanatçılar ve çok sayıda vatandaş katıldı.

"Eskişehir Türkiye’ye örnek bir kent"

3’üncü Uluslararası Ahşap Heykel Festivali’nin açılış konuşmasını yapan Başkan Kurt, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik şartları nedeniyle daha önce ayrı zamanlarda yapılan Uluslararası Ahşap Heykel Festivali ile Uluslararası Odunpazarı Cam Festivalini birlikte yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. Başkan Kurt konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Umarım dünyanın çeşitli ülkelerinden gelmiş olan sanatçılar şehrimize barış getirir, şehrimize sanatın en önemli malzemelerini bırakır ve Eskişehirlilerin ufkunu açar. Türkiye farklı ve zor koşullarla yaşıyor. Şuanda Ortadoğu’nun ve Dünya’nın içinde bulunduğu konum Türkiye’yi zorluyor. Bu zorluklar içerisinde biz sosyal demokrat belediyeler, katılımcı bir anlayışla farklı etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin her yerinde festivaller var. Türkiye’nin her yerinde sanat var ama Eskişehir’de farklı bir barış ortamı var. Eskişehir demokrasiyi içine sindirmiş, özümsemiş insanların bulunduğu bir kent olarak Türkiye’ye örnek bir kent. Bu festivallerle de biz bunu daha da geliştirmeyi ve pekiştirmeyi hedefliyoruz. Çünkü sanat anca barış ortamında olur, ama barışta demokrasi ile birlikte olur. Eğer bunlardan ödün verir ve yok sayarsak çok kötü günler gelebilir. Biz Eskişehirliler olarak Türkiye’nin, Dünya’nın ve özellikle de Ortadoğu’nun barışına katkı sunmayı temel hedef olarak almalıyız. Bu doğrultuda, bu anlayışla festivalimizin çerçevesini çizmek istiyoruz. Adaletin olmadığı yerde barışın olmayacağını, barışın olmadığı yerde demokrasinin olmayacağını bilerek hareket ediyoruz. Ben yurt dışından gelen sanatçılarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum, hoş geldiniz diyorum. Türkiye’den gelen sanatçılarımıza da teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Katıldığınız için hepinize saygılar sunuyorum.”

“Eskişehir son zamanlarda kültür ve sanat şehri olarak adlandırılıyor”

Açılışta konuşan isimlerden biri de Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç oldu. Eskişehir’in son dönemlerde kültür ve sanat şehri olarak adlandırıldığına dikkat çeken Ataç, konuşmasında şunları söyledi:

“Yaşayan şehri ben bir organizmaya benzetirim. Organizma nasıl günün her saniyesinde nefes alıp verirse, şehrinde öyle nefes alıp vermesi çok önemli. Eğer şehir gündüz yaşıyor, gece yaşamıyorsa o organizma yarım yaşıyor sayılır. Eskişehirimiz Türkiye ve Dünya’da eğitim kenti, havacılık kenti ve son dönemlerde de kültür sanat kenti olarak adlandırılıyor. Her 3’de takdire şayan şekilde bu görevi üstleniyor. Bir büyükşehir, 2 merkez ilçe belediyelerimizle kentimize 1999’dan beri çok farklılıklar kattı. Tabi değerli hocam Yılmaz Büyükerşen sayesinde bu hareket başladı ve bugünlere kadar geldi. Eskişehir’de böyle bir belediyecilik iktidarının bir şehre neler kazandırabileceğini açıkça görüyoruz. Bugün çocukluğumun geçtiği bu meydan da kem camın hem de ahşabın önemli sempozyumları var. Sempozyumlar o kadar sıklaştı ki, bakın; aynı ayın içinde 2 tane birden önemli sempozyum yapılıyor. Ahşapta, cam da insan için o kadar önemli ki, vazgeçilmez 2 tane madde. Bunların sanata dönüşmesi ve bilimselliği bu kentte çok önemi dile getiriyor. Bir yazar sanat kansız bir devrimdir diyor. Gerçekten de aynen öyle. Eskişehirimizde bu güzellikleri yaşadığımız için şahsım adına ve tüm insanlarımız adına mutluluklar diliyorum. Sevgili başkana, emeği geçen gerek yabancı konuklara gerek yerli konuklara şükranlarımı iletiyorum. Aydınlık günler hep Eskişehir’in olsun, bütün Türkiye Eskişehir olsun.”

"3’üncü Uluslararası Ahşap Heykel Festivali 9 Ekime Kadar Devam edecek"

3’üncü Uluslararası Ahşap Heykel Festivali The Voice Of The Wood - Ahşabın Sesi, 9 Ekim pazartesi günü Ahşap Eserler Müzesi’nde gerçekleştirilecek olan sergi ile sona erecek. 3’üncü Uluslararası Ahşap Heykel Festivali’ne 4’ü yabancı, 11’i yerli sanatçı ve bilim insanı katılacak. Festival’de yer alacak sanatçı ve bilim insanların isimleri ise şöyle; “Agnieszka Podczarska (Polonya), Robert Bucek (Çek Cumhuriyeti), Edi Sanna (İtalya), Li Chao (Çin), Ali Trak, Aylin Taslak, Azra Alper, Burcu Erden, Cansu Güvenkaya, Dilek Güney, Gamze Küçük, İris Ergül, Murat Özver, Oğuz Güdek, Uğur Savaş.” Festival boyunca sanatçılar ve bilim insanları tarafından yapılacak olan birbirinden eşsiz eserler, 9 Ekim Pazartesi Günü saat 16.00’da Ahşap Eserler Müzesi’nde sergilenmeye başlayacak. Festival kapsamında 5 Ekim’de Arasta Çarşısında Topaç Çevirme Etkinliği düzenlenecek.

"Cam Odunpazarı’nda büyüleyecek"

Odunpazarı Belediyesi’nin ikinci festivali ise 5’inci Odunpazarı Uluslararası Cam Festivali “Camın Büyüsü” sloganı ile Odunpazarı Kurşunlu Külliyesi Sıcak Cam Atölyesi’nde gerçekleştirilecek. 4 Ekim Çarşamba Günü başlayacak olan Camın Büyüsü, 8 Ekim Pazar Günü sona erecek. Festival kapsamında her gün çeşitli sanatçılar Odunpazarı Meydanı’nda konser verecek.