Bitlis’in Ahlat İlçe Müftüsü Orhan İmamoğlu, 31 Aralık gecesini dini açıdan muhasebe ederek geçirmenin fayda sağlayacağına değinerek, yılbaşı gecesinde İslam’a aykırı tutumlardan ise uzak durulması gerektiğini söyledi.
Müftü İmamoğlu, konu ile ilgili yapmış olduğu açıklamasında, “Şu an yeni yılın arifesindeyiz. Yeni yıl, insanı yenilemez aksine eskitir. Her takvim yaprağını kopardığımızda ömrümüzden bir günün eksildiğini bilmeliyiz. Zamanı önemli yapan rakamlar değil, zaman içinde gerçekleşen olaylardır. İnsanların yeni bir yıla sevinç ve coşku ile girmesi ve bütün yılının böyle geçmesini dilemesi anlaşılır bir durumdur. Birbirimizi, yeni yılın hayırlı, bereketli geçsin diye tebrik de edebiliriz. Ancak bu iş için kutlama yaparken, dinimize, örfümüze, ananelerimize aykırı tutum ve hareketlerden sakınmamız gerekir. Bir yıla veda edip yeni bir yıla girerken yüce yaratıcımıza isyanla mı girilir? Yoksa geçen bir yılın muhasebesi yapılarak mı girilir? Tabi ki Müslüman’ca düşünüp Müslüman’ca yaşanacaksa elbette 31 Aralık gecesi muhasebe gecesi olacaktır. Nitekim Hz. Ömer (r.a.) bir hutbesinde, ‘Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz. Amelleriniz tartılmadan önce, kendi amellerinizi tartınız. Hesaba çekilmek üzere, kıyamet günündeki en büyük arz, huzura alınma için gerekli güzel hazırlıklarınızı yapınız. O gün huzura alınırsınız, öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak, bütün sırlar meydana çıkacak’ şeklinde buyurmuştur. Dolayısıyla muhasebe iyi yapılmalı. Yanlış hesap iflasa sürükler ve hesap ölmeden önce yapılmalı. Öldükten sonra telafi etmeye fırsat da olmayacak. ‘Yarın tövbe ederim, yarın ibadete başlarım’ türünden düşünceler boş safsatalardır. Zira tövbe etmeye bile fırsat bulamayabiliriz. 31 Aralık 2014 saat 23.59.59’dan bir an sonra 1 Ocak 2015 00.01’i başlıyor. Arada bir kesinti yok, iniş yok, yükseliş yok, farklılık yok. Her şey aynen devam ediyor. Farklılığı oluşturacak olan bizleriz. ‘İki günü eşit olan ziyandadır’ uyarısını dikkate alarak gereğini yapanlar, farklılığı oluşturabilirler. Yılbaşı facialarından biri de binlerce gencimizin eğlenme uğruna uyuşturucu ve içkiye müptela hale gelmeleridir. ‘Acaba tadı nasıl?’ merakı ile başlanan uyuşturucu ve içki belası daha sonra yuvaların yıkılmasına, insanların komaya girerek genç yaşta ölmesine kadar uzanan acı bir serüven haline geliyor. ‘İçki bütün kötülüklerin anası’ (hadis-i şerif) olduğu için de toplumda şuursuzca yaşayan bir topluluk meydana çıkıyor” dedi.
“KUMARA ÖZENTİ PİYANGO BİLETLERİ İLE BAŞLIYOR”
Ahlat Müftüsü Orhan İmamoğlu, insanları sefalete ve devamlı bir çıkmaza sürükleyen kumar belasına özentinin ise çoğu zaman bu geceye mahsus olan Yılbaşı Piyangosu ile başladığını söyledi. Müftü İmamoğlu, “Kumarda evini, arabasını, bütün servetini ve hatta ailesini kaybeden kumarbazları duymuşsunuzdur. Kolay kazanma duygusunun verdiği heyecanla birçok kişiler yine bu gece büyük paralar kaybederek ve bunun sonucu olarak bunalıma girerek belki de canına kıymak için intihara kalkışacak. Neresinden bakılırsa bakılsın insanlara hiçbir şey kazandırmayan, özellikle Müslümanlara birçok değerlerini kaybettiren yılbaşı kutlamalarının felaketleri bizi bir ahtapot gibi sarmış bulunuyor. Sonuç itibariyle toplumumuzda yılbaşı kutlaması olarak yapılan eğlencelerin dinimiz ve kültürümüz açısından hiçbir temeli yoktur. Bu günlerde bize düşen, geçen bir yılın muhasebesini yaparak gelecek bir yılda hatalarımızı tekrarlamamaktır. Kendimizin, toplumumuzun ve Yüce Rabbimizin razı olacağı davranışları yapmaya gayret göstermeliyiz” diye konuştu.