Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin Eylül ayı toplantısında, Çankaya İlkokulu alanındaki 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yapılan değişiklik tartışmalara neden oldu.

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin Eylül ayı olağan toplantı döneminin ikinci birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında yapıldı. Büyükşehir Meclisinde, Akdeniz Belediye Meclisi tarafından kabul edilen Çankaya İlkokulu alanındaki 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği de gündeme geldi. Meclis üyeleri arasında tartışmalara neden olan maddeyle ilgili açıklamada bulunan Seç, “Biz alelacele bir şey yapmadık. Bu teklif, 1 Eylül tarihinde Akdeniz Belediyesi’nde kabul edilmiş ve bize gelişi 2 Eylül, yazı işlerimizde 4 Eylül’de işlem görmüş. Hatta bu gündeme alınmamış bu süre içerisinde, imarda beklemiş. Sonra Akdeniz Belediyesi’nin imar şubesi tarafından imara gündeme alınması konusunda telkinde ya da uyarıda bulunulmuş. Eğer bu işlemi yapmaz isek bunu önergeyle yapacaklarını söylemişler, yani acele eden biz değiliz. Ben 8 Eylül günü geldim bu masaya oturdum, önüme bir önerge geldi. Ama ben bunu gündeme almıştım. Neden almıştım? Böyle gereksiz konularla tartışma açıp meşgul etmeyelim dedim. Israrla istiyor. Acele eden ben değilim" dedi.

“Bir an önce orayı yapalım, kente kazandıralım”

Aslında tartışmanın işin esası değil, işin usulü olduğunu dile getiren Seçer, şöyle devam etti:

“Bu konuyla ilgili Muhittin Bey benimle görüştü, anlattı. Çok makul dedim. Orayı güzel restore edip, bir kreş yapalım. Bir vesile ile Vakıflar Bölge Müdürünün bizi ziyaretinde bu konu gündeme geldi. Lütfen bunu 1/5000’liğe uyduralım. Neden? Akar, bir de hayrat konularını bana anlattı. Eğer akar olursa, biz kendisinden talep ediyoruz, sıcak bakıyor. Daha Akdeniz Belediyesi yok gündemde. Biz başka konularda görüştük Bölge Müdürlüğüyle, Eshab-ı Kehf konusu da gündeme geldi. Masadan ayrılırken bu konuyu imar müdürümüze aktardım. ‘Burayı alacağız, kreş yapacağız ve gerekli imar değişikliklerini yapalım’ diye kendisine söyledim. Bir müddet sonra Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ile bir araya geldiğimizde bu konu gündeme geldi. ‘İster beraber çalışalım, benim de niyetim’ dedi. Aynı bizim niyetimizden bahsetti ama ‘benim bölgem, ben yaparsam mutlu olurum’ dedi. Şimdi orada ben şunu söyledim, ‘tabii ki siz yapın’. Neticede burası korunacak, usulüne uygun korunacak, dokusuna uygun korunacak. Buraya kadar bu hususta benim yaptığım bu. Ama şunu görüyorum. Ben Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Bu konunun serencamını Gültak biliyor. Bu konu kendi meclisinde gündeme gelmeden önce aslında benimle paylaşılsa, çok daha rahat, bu tartışmalara neden olmadan, kamuoyunu da boş yere meşgul etmeden, spekülasyonlara da neden olmadan hallolabilir. Bizim bu konuda pek bilgimiz yoktu. Dediler ki, böyle bir konu geldi. Hayırlısı olsun, böyle de çıktı, kabul edildi, hayırlısı olsun. Üstünden birkaç gün geçti, Akdeniz Belediyesi çok ısrar ediyor, ‘bunu gündeme alın’ dediler, ‘alın’ dedim. Ama geç kaldık, gündemi yayınladık. ‘Peki’ dedim, gelecek aya kalsın. ‘Israrla önerge veririm’ diyorlar. Ben dedim ki, ‘yeterince meclisi geriyoruz, böyle gereksiz bazı hususlara hiç gerek yok, ben bunu gündeme alacağım, önerge falan da vermesin, komisyon bunu tartışsın’. Bizim buradaki rolümüz budur. Bizim niyetimiz orayı usulüne uygun şekilde restore etmek, orayı bir anaokulu yapmak."

“Endişeleri ortadan kaldıralım”

Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Muhammet Gültak’a seslenen Seçer, “Siz bir proje çalıştım dediniz, projeyi çalışın. Bazı kaygılar var. Taks sıfır 30 diyorlar bu binanın ki, bu tescilli bina. Doğru oraya bir çivi bile çakamazsınız, yıkamazsınız da hiçbir şey yapamazsınız. Ama taks 50 olarak bu planda var. Ama ben Mahmut Tat’a da sordum. Siz yeni bir bina yapabilir misiniz? Yapabiliriz ama Gültak ‘yapmayacağım’ diyor. Söz uçar yazı kalır. Plan, proje yapılsın, arkadaşlarımız yardımcı olsun. En azından kamuoyunun da böyle bir endişesi varsa gerek kalmasın. Kamuoyunun şöyle bir endişesi var; bina yapılmış yapılmamış meselesi değil. Meclisin bu işe onay vermesi vermemesi meselesi değil. Burada alınan kararın kamuoyunun indinde, kamuoyunun vicdanında kabul görmesi lazım. Bu endişeleri ortadan kaldıralım” diye konuştu.

Seçer, amacının bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğunu ifade ederek, “Şimdi oyladık kabul edildi, kamuoyunda bu tartışılır, tartıştırmaya gerek yok. Ben diyorum ki, bunu bekletin, bunu çekin, projeyi hazır edin, gerekli işlemleri yapın. Süreç öyle de devam edecek, böyle de. Yani başta yapacağımızı yapalım. Biz anladığım kadarıyla sonda yapacağınızı şimdi yapıyoruz. Siz sürece devam edin. Biz ‘yapmayın’ demiyoruz. Onaylatın, sonra komisyona havale edelim, o zaman gelsin buradan oy birliği ile geçsin, kamuoyu da meşgul olmasın. Yarın manşetler; Çankaya İlkokulu yıkılacak, şöyle olacak, böyle olacak. Siz söylediniz, ‘bilinçli olarak manipüle ediliyor’ dediniz. Kamuoyunun vicdanını da rahatlatalım, kamuoyunun endişesini de giderelim" şeklinde konuştu.

Meclise getirilen teklifin tekrar görüşülmek üzere komisyona iadesi oy çokluğuyla reddedildi. Teklif, komisyondan geldiği gibi oy çokluğu ile kabul edildi.

“Meclis bitmeden bu tabloyu görmek istemezdim”

Meclisin dilek ve temenniler bölümüne geçildiğinde bazı meclis üyeleri Milli Eğitim Bakanlığının uyguladığı uzaktan eğitim modeliyle bir kısım öğrencinin teknolojik cihaz ve internet altyapısı sıkıntı yaşadığını dile getirdi. O sırada meclis üyelerinin bir kısmı toplantı bitimini beklemeden salondan ayrıldı. Salonda kalan meclis üyeleri bu tablodan rahatsızlık duyduklarını söyledi.