AMASYA (AA) - MÜMİN ALTAŞ - CİHAN OKUR- AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Bütün bu süreç içinde seçimlere yaklaşmanın da etkisiyle İç Güvenlik Paketi vesilesiyle ama AK Parti'ye karşı saf oluşturma arzusuyla yeni bir siyasi parti oluştu. Bunun adını 'Milliyetçi Cumhuriyet Halkın Partisi' olarak görüyoruz. Üç partinin birleşiminden oluşuyor bu" dedi.
Bostancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, muhalefetin "İç Güvenlik Paketi"ne ilişkin hükümete bir önerisinin olmadığını belirterek, önerilerin kamuya açık bir şekilde dile getirildiğini söyledi.
Muhalefetin önerisinin "Bu yasayı çekin" şeklinde olduğunu vurgulayan Bostancı, "Bu, bir öneri değil. Bu, bir yasayı görüşme yaklaşımı değil. Meclisteki görüşmelerde üç partide nihai öneri olarak yasayı çekmemizi söylediler. İktidar partisi olarak bu yasanın çok önemli olduğu kanaatindeyiz. Türkiye'de demokrasi ve özgürlükleri koruma adına son derece önemli. Çünkü sahada, sokakta, meydanlarda insanlar özgürce toplantı yapabilirler, gösteri yapabilirler. Buna ilişkin hiçbir kısıt, kayıt yok" diye konuştu.
Bostancı, başkalarını rahatsız etmemek, şiddet uygulamamak ve toplumsal karışıklığa neden olmamanın önemine işaret ederek, kimsenin sokakların savaş alanına dönmesini istemediğini aktardı.
- "Her şeyi bildiğimiz iddiasında değiliz
AK Parti olarak yasanın çok gerekli olduğunu düşündüklerini vurgulayan Bostancı, şunları kaydetti:
"Bu yasayı Meclis'te görüşmek üzerine kurulu bir akılla davranıyoruz. Bizim derdimiz yasa görüşülsün. Muhalefetin katkılarına kapalı değiliz. Yasa görüşmelerinde bu katkılar yapılabilir. Daha önce çeşitli yasa görüşmelerinde muhalefetin katkıları oldu, önergelerine destek verdik, düzeltmeler yapıldı. Her şeyi bildiğimiz iddiasında değiliz. Bizim bildiğimize ek bir katkı yapacak bir bilgi, onu düzeltme adına söylenecek bilgiye açığız. Zaten iktidar aklı öyle çalışır. İktidar aklı, körü körüne kendi aklına güvenerek iktidarda kalmaz. Muhalefet ve başka çevrelerin de akıllarına dikkat ederek kendisini destekleyen toplumsal kesimlerin beraberliğini sağlar."
Bostancı, muhalefetin, katılaşmış, içine çekilmiş bir vaziyette olduğunu anlatarak, bu partilerin muhalefette kalmanın etkisiyle meseleyi iç güvenlik paketinden daha çok bir "iktidar mücadelesi" olarak gördüğünü dile getirdi.
- "Meclis, çalışmak üzere kurulu bir yapıdır"
Yasayı görüşmeye devam edeceklerini anlatan Bostancı, muhalefetin katkı yapmasını beklediklerini söyledi.
Bostancı, meclisin çalışmak üzerine kurulu bir yapı olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Muhalefet engelleme yapabilir ama bir yere kadar engelleyebilirsiniz. Hiç kimseye sonuna kadar bu yasayı görüşmeme üzerine bir takım imkanlar tanınmaz. Öyle bir iç tüzük yok. Bu yasa mutlaka görüşülecek. Öyleyse germenin, fiili durum yaratmanın, şiddet ortamı doğurmanın, tahrik etmenin anlamı yok. Bu yasayı görüşürken muhalefet şöyle bir taktik takip etti. 'İktidara sataşalım onlar da bize cevap versin boşa zaman geçsin" diye. Biz de "İktidarın boğazı dokuz boğum, biz her yede bunun cevabını veririz ama Meclis'te susacağız' dedik ve sustuk. Bize her şeyi söylediler sustuk. Tabii zaman zaman son noktaya geldiğinde elbette konuştuk ama bu defa kendi aralarında kayıkçı kavgası yaparak tabiri caizse zaman geçirmeye yönelik stratejilerle birbirleriyle sataştılar."
- "Milliyetçi Cumhuriyet Halkın Partisi"
Bostancı, muhalefet partilerinin sözde birbirlerinden ayrı partiler olduğunu ancak bir şekilde İç Güvenli Paketi etrafında toplandıklarını ve bir araya geldiklerini ifade etti.
Muhalefeti bir araya getiren nedenin İç Güvenlik Paketi değil AK Parti'nin kendisi olduğunu anlatan Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti'yi her konuda o kadar güçlü görüyorlar ki aralarındaki bütün farklılıkları bir kenara bırakarak AK Parti'ye karşı ortak bir cephe oluşturmayı en lüzumlu ve en hayati strateji olarak görüyorlar. Vatandaşımız diyordur herhalde 'MHP, HDP, CHP nasıl yan yana geliyor' diye. Yanyana gelmelerinin sebebi AK Parti'nin varlığı. Mecliste gördüğümüz tablo şu. Bütün bu süreç içinde seçimlere yaklaşmanın da etkisiyle İç Güvenlik Paketi vesilesiyle ama AK Parti'ye karşı saf oluşturma arzusuyla yeni bir siyasi parti oluştu. Bunun adını 'Milliyetçi Cumhuriyet Halkın Partisi' olarak görüyoruz. Üç partinin birleşiminden oluşuyor bu. vatandaşlarımızı artık MHP'ye oy verdiklerinde aynı zamanda HDP ve CHP'ye, HDP'ye oy verdiklerinde MHP ve CHP'ye, CHP'ye oy verdiklerinde MHP ve HDP'ye oy verdikleri anlamına geliyor."
Bostancı, Meclisteki tablonun bu şekilde olduğunu dile getirerek, bunu da milli birliğin bir parçası olarak gördüğünü, üç partiyi birleştirdiklerini sözlerine ekledi.
