MUĞLA (İHA) – CHP Cezaevi Komisyonu üyesi Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Muğla E Tipi Cezaevi’nde kalan çocuklarla ilgili işkence iddialarıyla ilgili açıklamada bulundu.
CHP Cezaevi Komisyonu üyesi Muğla Milletvekili Nurettin Demir CHP İl Binasında yaptığı toplantıda, Muğla E Tipi cezaevi ile ilgili iddiaları gündeme getirdi. Milletvekili Demir, "Pozantı Cezaevi’ndeki tecavüz vakaları hakkındaki davada takipsizlik kararı verenler, Pozantı’yı karartmayı çalışanlar, şimdi Şakran’a bakıp utanmalıdır. Şakran’da olanları görmek istemeyenler veya reddedenler ise şimdi gelip Muğla Cezaevi’nde yaşananlara baksınlar. Muğla Cezaevinde 53 gün kalan bir çocuğumuzun yaşadıklarını anlatacağım size. Bir erkek çocuk. 15 yaşında. Babası işsiz. Okuluna devam etmiyor. 4 arkadaşı ile birlikte gerçekleştirdiği bir hırsızlık sonrası tutuklanıp Muğla Ceza ve İnfaz Kurumu’na gönderiliyor. Çocuklar cezaevine geldiklerinde 1 gün işçi koğuşunda kaldıktan sonra; yaşları 12 ila 15 yaşında olan 4 sübyan koğuşuna yerleştirilmiş. Çocukların 3 ’ü 53 gün içerde kalmış. Diğeri 2 hafta içinde çıkmış. Sübyan koğuşunda 2 aya yakın zamanda hemen hemen her gün işkence, taciz ve hatta ırza geçmeler yaşanmış” dedi.
“ANLATILANLAR KAN DONDURACAK CİNSTEN”
“Anlatılanlar kan donduracak cinsten. Tarafıma aktarılan işkence yöntemleri daha önce Pozantı’da karşılaştığımız birçok vaka burada da var” diyen Demir şunları kaydetti:
“Sübyan koğuşunda bulunan 17 yaşındaki tutuklu ve hükümlü 3 büyük çocuk, küçüklere koğuşu temizlettirip, bulaşıkları yıkattırıyor ve bazı özel isteklerini yaptırıyorlar. İtiraz ederlerse paspas sopası ile dövüyor, tabakların kenarlarıyla kafalarına vuruyorlar. Küçük çocuklar çığlıklarla kapıyı vurduklarında, gardiyanlar kapıları açıp ya hemen kapıları üstlerine kapatıyorlar, ya da küçük çocukları başka bir koğuşa alıyorlarmış. Ancak 1-2 saat geçtikten sonra dışarıda başka koğuşa aldıkları küçük çocukları tekrar gerisin geriye Subyan koğuşuna tekrar getiriyorlarmış. Aynı gece veya başka geceler küçükler şikâyet ettiler diye gece küçük çocukların ayaklarını gazete veya kantinden aldıkları parfümü ayaklarına döküp yakıyorlarmış. Bu yapılanlar gardiyanlara anlatıldığında ya hamam denen karanlık soğuk odaya ya da tuvalet olarak da kullanılan bir deliği olan karanlık bir hücreye atıyorlarmış. Günlerce orada hücrede tutuyorlarmış. Yemekler, hücredeki mazgallardan yarısı kesilmiş plastik su şişesi içinde veriliyormuş. Tuvaletlerini hücre gibi yerlerdeki o tek deliğe yapıyorlarmış. 5-6 gün sonra hücreden çıkan çocuklara tekrar Subyan koğuşuna getirildiğinde kendi aralarında "terbiye edildi" diye ifade ediyorlarmış.”
“ÇEŞİTLİ TACİZ İDDİALARI ÇOK VAHİM”
Görüştüğü çocuklardan birinin ensesinde sigara söndürüldüğünü iddia eden Demir, şunları kaydetti:
“Sigara söndürülen bölge gözle görülecek kadar derindir. Sübyan koğuşundaki büyük çocuklar, küçük çocukları özellikle geceleri uyurken yanlarına yatıp bacaklarını, vücutlarını okşuyorlarmış. Cinsel organlarını, diğer küçük çocukların dokunması için zorluyorlarmış. Buna benzer çeşitli taciz iddiaları çok vahim. Görüştüğüm çocuklar bazı gecelerde yandaki koğuşlardan geceleri çocuk çığlıkları duyduklarını da ifade ediyorlar. Çocuklar banyo yaparken (onlar hamam diyorlar) çocukları gerek anahtar deliğinden gerek kapı üstünden dikizliyorlarmış, kapının üzerinden buz gibi su atıyorlarmış. 53 gün sonra tahliye edilen çocuğun babası ‘Oğlumun morarmamış yeri kalmamış. Geceleri çığlık çığlığa uyanıyorlarmış. Odanın bir kenarına iki büklüm olup, kafasını tutarak “Yapmayın yapmayın” diye bağırıyorlarmış. Oğlum şuan evde ama geceler bir kâbus gibi geçiyor. Bu ülkede yaşamaktan utanıyorum. Bu çocukları bakamıyorum diye daha önce Marmaris Kaymakamlığıma dilekçe ile başvurdum’ diyor. Çocuk cezaevinden çıktıktan 1 gün sonra savcılığa darp ve işkence ile ilgili başvurmuş. Çocuk taciz, dövme olduğu için şikayet etmiş. Çocuk mahkemesine çıkarılmasına karar verilmiş. Çocuğa mahkemeye çıkarılmadan önce tembihlenmiş. Hakim sorarsa ‘düştüm’ demesi telkin edilmiş. Çocuk Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş. Rapor kapalı zarf ile savcıya gönderilmiş. Görevsizlik kararı vererek Muğla Savcılığa sevk edilmiş.”
“ÇOCUK CEZAEVLERİ KAPATILMALIDIR”
Milletvekili Demir, ayrıca “Yerlerine, yeterli sayıda psikolog, sosyolog, klinik psikolog, çocuk gelişim uzmanını barındıracak şekilde Topluma Yeniden Kazandırma Merkezleri inşa edilmelidir. Cezaevlerine konulan çocuklarımıza suçlu olduklarını sürekli tekrarlamak yerine, onları yeniden topluma kazandırma sorumluluğu, bir sosyal devletin en temel sorumluluğu olmak zorundadır, her şeyden öncede Adalet Bakanlığının sorumluluğundadır. Bizlere izin vermeyen Adalet Bakanı tek yetkili kişidir ve bu korkunç olaylar konusunda da sorumludur. Sorumluluğunu gereğini yerine getirsin ve derhal istifa etsin” ifadelerini kullandı.