Otizmli çocuğu olan anneler seslerini yazdıkları mektuplarla duyurmaya çalıştı. Türkiye’nin farklı illerinden 41 annenin mektubundan oluşan ‘Annelerden mektup var’ isimli kitaptaki amaçlarının “Toplumun otizmi anlaması, çocuklarımızı kabullenmesi ve bu zor olan hayatta onların yaşayabilmelerine olanak kılmak” olarak açıklandı. Kitabın yayınlanmasında katkısı olan Mahperi Serpil Dede, “Çocuklarımız için sizlere ihtiyacımız var bizim çığlıklarımıza ses verin duyun artık” dedi.
Dünyada en fazla yıpranma ve tükenme nedeni olarak belirtilen olgulardan biri olan otizmle mücadelede artık tek başlarına yeterli olamadıklarını belirten anneler seslerini yazdıkları mektuplarla duyurmaya çalıştı. Türkiye’nin farklı illerinden otistik çocuğu olan 41 annenin mektubunun yer aldığı ‘Annelerden mektup var’ isimli kitabın geliri otistik çocukların eğitimi için kullanılacak. Kitabın hazırlanmasında maddi gelirden çok toplumda otizm farkındalığı oluşturmak olduğunu kaydeden Manisa Otistik Bireyler ve Engelsiz Aileler Derneği Başkanı Mahperi Serpil Dede, “Çocuklarımız için sizlere ihtiyacımız var ve bizim çığlıklarımızı duyun artık” diye konuştu.
ANNELER ÇOCUKLARI İÇİN ‘YARIN’ İSTİYOR
Kitap hakkında bilgi veren Dede, “Çok kıymetli dostlarımla birlikte otizm yolculuğunda, Otizm Dernekleri Federasyonu ve Platformu olarak Zonguldak Temsilcimiz Arzu Gökçe ve Eylem Bal Türkiye’deki 41 annenin mektuplarını bir araya getirerek ‘Annelerden mektup var’ isimli bir kitap oluşturdu. Kitabımızda temel esas çocuklarımızla ilgili yaşadıklarımızı ve bize yansıyanların diğer insanlara aksetmesidir. Sessiz çığlıklarımızın insanlar tarafından duyulmasıydı amacımız" dedi. Manisa’dan bir mektupla bu projede yer aldığını anlatan Dede, sözlerini şöyle sürdürdü: "Projemizde şunu istedik: ‘Güneşten bir söz alalım ve yarın güneşi çocuklarımız için doğuralım’ dedik. Bu anlamda kitabın şöyle bir önemi var. Duygularımızın düşüncelerimizin ve çocuklarımızın hayatlarıyla ilgili verdiğimiz notlar, bizim yaşamımızdan otizmin bize aksettirdiği değerlerdir. Bunları okuduğunuzda ve anladığınızda bizim hayatlarımızı daha farklı anlayacaksınız ve yaşamaya başlayacaksınız. Otizm bazen bir çocuğun bin çocuğa eşdeğer olduğu bir olgu. Dünya tarafından da en fazla yıpranım ve tükenimin gerçekleştiği olgudur. Yüzde 90’ının da aile parçalanmasına neden olan bu olguda çocuklar genellikle annelerin çocuklarıdır. O yüzden bu mektuplar daha çok annelerden geldi. Tabiî ki burada çocukları için çalışan ve bir şeyler yapan babaları da tenzih ediyoruz. Anneler çocukları için bir yarın istiyor, anneler çocukları için bir gelecek istiyor. Otizmli bir çocukla yaşamak her şeyi bilmeyi, görmeyi, algılamayı, düşünmeyi ve onun için en iyiyi yapmayı gerektirir. Bu da sadece annelerin, STK’ların, vakıfların yapabileceği bir iş değildir. Aslında biz bu kitapla Türkiye’ye ve ilgili bürokrasiye şunu ifade etmek istiyoruz: ‘Çocuklarımız için sizlere ihtiyacımız var ve bizim çığlıklarımıza ses verin ve duyun artık’ diyoruz.”
OTİZMİN ANLAŞILMASINI ARZULUYORUZ
Kitabın tüm D&R ve online kitap satış sitelerinde satışa sunulduğunu kaydeden Dede, kitabın gelirinin Otizm Dernekleri Federasyonu tarafından yine otistik çocukların eğitimi ve dernek çalışmaları için harcanacağını söyledi. Dede, kitabı çıkarmalarında esas aldıkları amacı şöyle açıkladı:
“Toplumun bu noktadaki farkındalığını artırıp otizmin bu zincirinde bir halka olmalarını sağlayabilmek ve onların hayata kazanmaları noktasında bize gereken desteklerini sağlayabilmek. Bu kitabın temel amacı maddi bir gelirden ziyade toplumun otizmi anlaması, çocuklarımızı kabullenmesi ve bu zor olan hayatta onların yaşayabilmelerine olanak kılmaktır.”
OTİZM AİLE DANIŞMANLIĞI PROJESİ
Kendisinin de otizm aile danışmanı olduğunu kaydeden Dede, sözlerine şöyle devam etti: “Manisa Otistik Bireyler ve Engelsiz Aileler Derneği olarak başkan yardımcımız İlim Aksu ile birlikte derneğimizde haftada bir gün Çarşamba günleri otizm aile danışmanlığı projemizi yürütüyoruz. Merkezimizde yaptığımız bu projenin amacı ailelerimize bu anlamda bir yol çizebilmek, otizmi merak eden ve bu anlamda otizmin farklı olgularını yaşayan insanlara otizmin olgularını anlatabilmek, eğitimci kitlesi hazırlayabilmek, otizmin disiplinel yaklaşımına çeşitli projeler sunarak toplumda bu anlamda bir ivme kazandırabilmek. Sadece Manisa’da değil, Türkiye genelinde özellikle otizm camiasında otizmle ilgili bir strateji planı oluşturabilmektir. Amacımız bu projeyle bunların daha fazla çıktığıyla beraber, daha ilgili yerler ve bürokraside ses getirmesini sağlayabilmektir. Bu anlamda özellikle 2-6 yaş döneminde pürotizmli çocuklarımızın dil konusunun değerlendirilmesi ve aile danışmanlığı noktasında da ailelerimizin derneğimizle irtibata geçmelerini öneriyorum ve önemsiyorum”
OTİZMİN EN ÖNEMLİ AYAĞI AİLE
Bir anne ve konunun profesyoneli olarak otizmin yaşanılarak öğrenilecek bir olgu olduğunu insanlara hatırlatan Dede, şunları söyledi: “Bu olgunun en önemli ayağı aile. Otizmli çocuğu olan ailelerin maalesef yüzde 90’ı parçalanmış durumda. Bu konuda bir seslenme yapmak istiyorum: ‘Lütfen birbirinize kenetlenin. Birbirinizi yıpratmayın, birbirinizi incitmeyin. Tabiî ki hassasiyetler noktasında birbirinize nazlarınız geçiyor, birbirinizi bu noktada algılamakta zorlanabiliyorsunuz. Herkesin bize desteği var ama en çok desteği biz birbirimizden görebiliriz. Çünkü aynı duyguları, aynı hisleri biz yaşayabiliyoruz. O yüzden bir başarı istiyorsak ve otizmde okyanusta sadece bir damlası çözümlenmiş bu olguda yol almak istiyorsak birliğin ve bütünlüğün sağlanması gerekiyor."
Otizm konusunda mücadele eden veya emek veren herkesi yürekten tebrik eden Dede, sözlerini şöyle tamamladı: "Çünkü çok büyük sıkıntıların, problemlerin ve güçlüklerin olduğu bir olgu ama buna rağmen herkesin buna dört elle sarıldığı ve çığlıklarını ortaya koyduğu bir olgu. Yine söylüyorum; Otizm dünyada en fazla yıpranma ve sıkıntılara neden olan bir olgudur. Bu olgu artık ailelerin, STK’ların veya vakıfların çözümleyebileceği gücün çok üstündedir. Bu gücün artık devletin sosyal devlet anlayışı içerisinde algılanması ve ilgili otoritenin bu noktada çözüm konusunda strateji üretmesi gerekiyor. Biz, bu noktada ekip olarak her zaman gereken dokümanları sunmak için de hazırız”