Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Adana Şube Başkanı Kenan Doğan, Adana’nın son yıllarda çevresel açıdan birçok olumsuzlukla karşı karşıya bırakıldığını belirterek, özellikle kış aylarında yoğun bir hava kirliliğine maruz kalındığını söyledi.
Kenti yönetenlerin, izleme-denetleme yetkisine sahip kurum ve kuruluşların hem yaşanan çevresel sorunlar karşısında, hem de hava kirliliği konusunda gerekli hassasiyeti göstermeleri gerektiğini ifade eden Doğan “Çevre Mühendisleri odası olarak; çevreye karşı sosyal sorumluluğumuzun bilinciyle hareket etmekte, Adana‘nın genel çevresel sorunları ve hava kirliliği konusunda belirlediği durum tespitlerini gündeme getirip halkımızla paylaşmakta, sorunlara çözüm arayışları içerisinde olarak hareket etmektedir” dedi.
“HAVA KİRLİLİĞİ KABUS GİBİ ÇÖKÜYOR”
Hava kirliliğinin kış aylarında, Adana’nın üstüne bir kabus gibi çöktüğünü anlatan Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle akşam saatlerinde sokağa çıkan insanların gözlerinde, boğazında yanma oluşmakta ve nefes almakta zorlanmaktadır. İzleme ve denetim yetkisine sahip kurum ve kuruluşlar anayasal hak olan "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir" ilkesini göz ardı etmemelidir. Özellikle yardım amaçlı dağıtılan yanma verimi düşük, kükürt oranı yüksek olan kömürlerin hava kirliliğine neden olan etmenlerden biri olduğu herkesçe bilinmektedir. Dağıtılan kömürlerin miktarı, kömürlerin analiz sonuçları ile ilgili her hangi bir veriye ulaşılamamaktadır. Isınmadan Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrol Yönetmeliğine göre; dağıtılan kömürlerin ne kadar olduğu, analiz sonuçlarının yaptırılıp yaptırılmadığı, yaptırılıyorsa bu verilerin Adanalı yetkin kurum ve kuruluşlarla ile paylaşılarak gereğinin yapılması gerekmektedir. İlimizin çeşitli noktalarında hava kalitesi ölçüm istasyonları bulunmaktadır. Rutin aralıklarla aldığımız veriler neticesinde birçok kirletici parametrenin, sınır değerlerin üstünden olduğu görülmektedir.”
EGZOZLARDAN ÇIKAN EMİSYONA DİKKAT
Hava kirliliğine neden olan diğer bir unsurun da araçların egzozlarından çıkan emisyonlar olduğunu kaydeden Doğan, “Trafikte egzoz emisyonu yaptıran araç sayısı ile yaptırması gereken araç sayısı arasında fark olduğu tahmin edilmektedir. Emisyon ölçümlerinin rutin tarihlerinde yaptırılması ve bununla ilgili denetimlerin arttırılması önleyici bir durum teşkil edecektir. Konu ile ilgili yerel yönetimlerin ve denetim hizmetini yürüten kurumların halkı bilgilendirici eğitimler düzenlemesi gerekmektedir” diye konuştu.
“HAVA KİRLİLİĞİNİ YEŞİL ALANLAR ÖNLER”
Oluşan hava kirliliğinin önlenmesi, temiz hava sirkülasyonunun sağlanması, iklim değerlerinin insan yaşamına daha uygun duruma getirilmesi, yeşil alanlar ile sağlanabildiğine dikkat çeken Kenan Doğan şunları söyledi:
“Organik bütünlüğün ve kentsel ekosistemin insan konforuna yönelik iyileştirilmesinde de yeşil alanlar önemli bir etkendir. İlimizde yeşil alan miktarı ise olması gerekenin çok altındadır. Bu nedenle oluşan kirlilik canlı yaşamına olumsuz şekilde etki etmekte, özellikle üst ve alt solunum yolları hastalıkları artış göstermektedir. Bebekler, çocuklar, gebe ve yaşlılarda ciddi oranda risk teşkil etmektedir. Yapılan araştırmalarda havası kirli olan yerlerde, insanların daha erken yaşlarda hayatlarını kaybettikleri; genelde bol oksijenli ortamlarda yaşayan kişilerin ise daha uzun süre yaşadıkları tespit edilmiştir. İlimizde kişi başına düşen yeşil alan miktarı gün geçtikçe azalmakta, bu nedenle kent içi ekolojik dengenin bozulduğu görülmektedir. Her zaman söylediğimiz gibi "doğayı atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık" ilkesiyle hareket etmediğimiz sürece sürdürülebilir bir yaşamdan söz etmek mümkün olmayacaktır.”
“YETKİLİLER GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMALI”
ÇMO Adana Şube Başkanı Kenan Doğan son olarak İzleme, denetleme yetkisine sahip kurum ve kuruluşların çevresel kirlilikleri önlemek için gerekli çalışmaları yapması gerektiğini ve yaşamın anlık değil sürdürülebilir olması gerektiğinin bilinciyle hareket etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Doğan, “TMMOB’nin etkin odalarından biri olan Çevre Mühendisleri Odası, dün olduğu gibi bugünde; “Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği, emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız” şiarı ile hareket etmektedir” dedi.