Hukukçular Derneği Malatya Şube Başkanı Av. Necati Karabay, “Zinanın yeniden suç sayılması için hep birlikte yeni bir yasa çıkarılmalıdır” dedi.

Öğrenci evlerinde kızlı erkekli kalınması ve zinanın suç sayılması konusunda dernek binasında yaptığı açıklamada görüşlerini dile getiren Hukukçular Derneği Malatya Şube Başkanı Av. Karabay, “Sayın Başbakan, geçenlerde öğrenci evleri ile ilgili konuşmasında ‘Gerekirse yasal düzenleme yaparız’ demişti. Bu yasal düzenlemenin vakti gelmiş ve geçmektedir. Şöyle ki şikayetçi olunan öğrenci evleriyle ilgili yasal değişiklik olmadan bir şey yapmak mümkün değildir. Hukukçular Derneği olarak bize göre hükümetin yapabileceği en büyük hukuki düzenleme zinanın yeniden suç sayılmasıdır. Zinanın AB’nin de baskısıyla suç olmaktan çıkartılması, AK Parti döneminde yapılan en büyük hatadır. Yenilenen Türk Ceza Kanunu’na, Anayasa’ya aykırı olmayan biçimde zina suç olarak konulmalıydı ama konulmadı. Zina suç olmaktan çıktıktan sonra, stüdyo daire denilen 40-50 metrekarelik küçük dairelerin satışında patlama yaşandığı, bu dairelerin çoğunun zina için kullanıldığı iddia edilmektedir” dedi.

Karabay, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Yine turizm bölgeleri dışındaki Ankara gibi turizmle alakası olmayan birçok şehirde otel sayılarının artması da zinanın suç olmaktan çıkarılmasından sonra olmuştur. Ünlü bir oteller zincirinin yöneticisi, otellerinde saatlik oda kiralama üzerinde çalıştıklarını söylemiştir. Bu gidişat iyi bir gidişat olmayıp, Müslüman Türk ailesini ve gençliğini korumak için zinanın yeniden suç kapsamına alınması gerekmektedir.

Biz, yapılan bu yanlıştan dönülmesi için toplumsal bir zemin oluştuğu, sağcısı, solcusu, farklı farklı partilere oy veren, ahlaklı, namuslu her vatandaşın, zinanın yeniden suç olmasını istediği kanaatindeyiz.

Bebek cinayetlerinin çoğu, özgür öğrenci evlerinin semeresi iken, karma öğrenci evlerini kim savunabilir? 17-18 yaşındaki kızlar, bu sorumsuz kişiler yüzünden, şefkat duygusunu tatmadan bebeğinin katili olmasa, çocuk yaştaki kızlar cinayet işlemese, namus cinayetlerine kurban gitmese, bu ülkede her gün birkaç kadın öldürülmese karma öğrenci evleri belki masum görülebilir. Ama bu evler, kızlar için de erkekler için de resmen bela kokuyor, kan kokuyor, ceset kokuyor.

Bu durum ortada iken, namus cinayetleri, kadın intiharları bilindiği halde, neden bu evlilik dışı ilişkilere zemin hazırlanıyor? Bu özgürlüğün bedelini, önce bebekler, sonra genç kızlar canlarıyla ödüyor.

Hukukçular Derneği olarak Meclis’te bulunan tüm partilere sesleniyor ve diyoruz ki zinanın yeniden suç sayılması için hep birlikte yeni bir yasa çıkartın ve yine bebek ve kadın cinayetlerinin, ölümlerinin sebebi olan karma öğrenci evleri ısrarından vazgeçin, cesetler üzerinden özgürlük talebi olamaz.”