Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Cengiz Akosman, sigara, radyasyon, egzoz dumanları, ilaç maruziyetleri, alkol, güneş, solaryum, civa, benzen, virüsler, mantarlar, toksinler gibi kimyasal ve biyolojik etmenlerin kanser sebebi olduğuna dikkat çekti.

Medical Park Ordu Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Cengiz Akosman, kanser oluşumunda şimdilik genetik geçiş gibi bazı faktörlerin önlenemediğini ancak genetik faktörlerden daha çok kanser oluşumuna katkıda bulunan çevresel ve bireysel faktörler olduğunu söyledi.

Bunların arasında sigara, radyasyon, egzoz dumanları, ilaç maruziyetleri, alkol, güneş, solaryum, civa, benzen, virüsler, mantarlar, toksinler gibi kimyasal ve biyolojik etmenleri bulunduğunu vurgulayan Akosman, “Bu faktörlerinde en önemlisi kuşkusuz aktif ya da pasif sigara içiciliğidir. Akciğer, gırtlak, yutak, dil, mide ve mesane kanserleri gibi kanserlerde ispatlanmış birincil nedenken diğer kanser tiplerinin gelişimine de ciddi katkısı bulunmaktadır. Akciğer kanserinin yüzde 95 nedeninin sigara olduğu düşünülürse çevresel faktörlerle mücadelenin kanser mücadelesinde ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılır. Kanserle savaşta bireysel faktörler de ciddi önem kazanmaktadır. Diyabet, obezite, depresyon, kronik infeksiyonlar, ağız hijyeni, vitamin eksiklikleri ve kötü beslenme alışkanlıkları, kronik alkol tüketimi, engellenebilir ya da düzeltilebilir bireysel faktörlerdir” dedi.

Kanserin belirti vermeden, erken bir aşamada teşhis edilebildiği takdirde tamamen iyileşmesinin mümkün olabileceğini vurgulayan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Cengiz Akosman, “Yaşa, cinsiyete ve risk faktörlerine göre düzenlenmiş bir program çerçevesinde düzenli biçimde taramalar yaptırmak, kanserin erken tanınmasında, tedavi seçeneklerinin ve etkinliğinin artırılmasında önemlidir. Günümüzde kanser tedavisinde erken tanı ve modern tedavi teknikleri ile çok başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Kanser tedavisinde asıl sorunun çok belirgin olmayan bulgular nedeniyle geç tanı konan akciğer, mesane ve mide kanseri gibi kanserlerde ortaya çıktığını; dolayısıyla bu tip kanserlere neden olan faktörleri önleyerek kanser oluşmadan önce önüne geçmenin gerektiğini kaydetti. Kanserden korunmak için, gerekli kontrolleri yaptırmak kişiden kişiye, kanser türlerine ve genetik faktörlere göre değişir. Örneğin uzun yıllar çok sigara içmiş bir kişinin altı ay arayla sağlık kontrollerini yaptırmasında yarar vardır. Ailesinde meme kanseri sıklığı olan 40 yaş üstü her kadının ise yılda bir kez rutin kontrollerini yaptırması önerilir. Benzer şekilde 50 yaş üstünde olmak, yeni ortaya çıkan dışkılama alışkanlığı değişiklikleri, kanama, karın ağrısı, ailede barsak kanseri tanısı almış yakın akrabaların varlığı, kolon kanserine yatkınlık doğurabilecek genetik hastalıkların varlığı gibi durumlar bağırsak kanseri açısından taranmayı gerektirir. Günümüzde erken teşhisi mümkün olabilen kanser türleri teşhis edilip, hastanın tedavisine katkıda bulunmak en önemli hedef olmalıdır” diye konuştu.