Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da düzenlenen Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci (SEECP) Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.
Bakan Çağatay Kılıç, toplantının, geçtiğimiz Eylül ayında BM Genel Kurulu marjında yapılan son Dışişleri Bakanları toplantısından sonra yaşanan gelişmelerin takibini yapmak için iyi bir fırsat sunduğunu söyledi.
Bakan Çağatay Kılıç, “Türkiye, GDAÜ’nün katılımcı ülkeler arasındaki bölgesel işbirliği, diyalog, dayanışma ve iyi komşuluk ilişkilerini güçlendirme yönünde eşsiz bir forum olarak kalmasını sağlamak için Arnavutluk Başkanlığı ile yakın çalışmayı sürdürmeye kararlıdır” dedi.
Hırvatistan’ın AB’ye katılmasını müteakip, Karadağ da katılım müzakereleri yolunda istikrarlı bir biçimde ilerlediğini belirten Bakan Çağatay Kılıç, “Sırbistan ile AB’ye katılım müzakerelerinin başlatılması ve Arnavutluk’a aday ülke statüsü verilmesi kaydedilen en son gelişmelerdir. AB’nin geçtiğimiz günlerde Bosna-Hersek’in AB entegrasyon sürecini canlandırma yönündeki girişiminden bahsetmek de yerinde olacaktır. Bütün siyasi parti liderlerinin bu girişimi onayladığını görmekten çok memnunuz” değerlendirmesinde bulundu.
“HEPİMİZ, AB’NİN BÖLGEMİZDEKİ DÖNÜŞTÜRÜCÜ ETKİSİNİN OLUŞTURDUĞU BU OLUMLU İKLİMİ SÜRDÜRMEYE ODAKLANMALIYIZ”
“Bu ay Belgrat-Priştine Diyalog Sürecinde müzakerelerin Başbakanlar düzeyinde yeniden başladığını takdir ettiğimi belirtmek isterim” diyen Bakan Çağatay Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:
“Yargı sistemi üzerinde mutabakata varılmasından memnuniyet duyuyoruz. Şimdi, geriye kalan meselelerin masada çözülmesi için Brüksel Anlaşması’nın uygulanmasının tam zamanıdır. Hepimiz, AB’nin bölgemizdeki dönüştürücü etkisinin yarattığı bu olumlu iklimi sürdürmeye odaklanmalıyız. Benzer şekilde, son NATO Zirvesi Bildirisi, İttifakın "açık kapı politikasının" hala açık olduğunu bizlere bir kez daha göstermiştir. Kendi paylarına düşeni yapmaları şartıyla, isteyen bütün ülkelere kucak açılacaktır.”
Bölgedeki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Çağatay Kılıç, “Bölgede hakim olan bu olumlu iklime rağmen işsizlik, özellikle ciddi boyutlardaki eğitimli gençlerin işsizliği, iyi yönetişim eksikliği, yolsuzluk, organize suç, aşırı milliyetçilik ve yabancı düşmanlığı gibi çeşitli problemler hala yaygındır. Tüm bunlar, yakın izlemeyi gerektiren ciddi risk arz etmektedir. Bölgemizde, yakın çevremizde tırmanan istikrarsızlık unsuruna da ayrıca dikkat etmeliyiz. Bu unsurların bölgemize sızmasını engellemek için elimizden geleni yapmalıyız” diye konuştu.
“TERÖRİZMİ HERHANGİ BİR DİN VEYA ETNİK GRUP İLE BAĞDAŞTIRMAK TAMAMEN YANLIŞTIR”
Terörizm konusunun, istikrarsızlık unsurlarının sonuçlarından biri olduğuna işaret eden Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:
“Bugün, GDAÜ’nün Terörizm Ortak Bildirisini kabul edeceğiz. Bu adım için Arnavutluk Başkanlığı’na saygılarımı sunuyorum. Terörizmin haklı bir gerekçesi olamaz ve her ne suretle olursa olsun kınanmalıdır. Öte yandan, terörizmi herhangi bir din veya etnik grup ile bağdaştırmak tamamen yanlıştır. Bu nedenle, dini kullanan terörist gruplar için uygun görüldüğü şekilde "Cihat Yanlısı, İslamcı veya Sünni" gibi terimler kullanılmasını kabul etmiyoruz. Suriye ve Irak’taki gruplar yüzünden karşı karşıya kaldığımız terörist tehlikesi, çoktan küresel terörist ağları ile birleşmiştir. Kapsam ve büyüklük olarak çok ciddi olmakla birlikte, Yabancı Terörist Savaşçılar genel tehlikenin sadece bir bölümünü oluşturmaktadır. Bizler, çok çeşitli araçlar gerektirecek uzun bir mücadele için hazır olmalıyız. Ortak Bildirimiz, bölgesel aidiyet ruhuyla bu sorunu ele alma ihtiyacının kabul edilmesi hususunda uygun ve doğru zamanlamaya sahiptir”
“TÜRKİYE’NİN SURİYE İLE SINIRLARI ÜZERİNDE, İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NIN SONA ERMESİNDEN BU YANA EN BÜYÜK İNSANLIK TRAJEDİSİNE TANIKLIK EDİYORUZ”
Bakan Çağatay Kılıç, Türkiye’nin Suriye ile sınırları üzerinde, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana en büyük insanlık trajedisine tanıklık ettiklerini kaydederek, “Hayatta kalmak için kaçan kadınlara, erkeklere ve çocuklara kapılarımızı açmak dışında bizler için başka yol olmadığı aşikar. Kapımız, bu insanlık trajedisi devam ettiği sürece de açık kalacak. Şu anda, Türkiye’ye kabul ettiğimiz Suriyelilerin sayısı 1,6 milyonu aştı. Onları bizlerden biri olarak görüyoruz. Onlara sadece sığınak değil aynı zamanda sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını da sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
“İSTANBUL’DA GDAÜ PARLAMENTERLER MECLİSİ’NİN DAİMİ SEKRETERLİĞİNE EV SAHİPLİĞİ YAPMAYI İSTİYORUZ”
“Meydana gelen hususlarla daha etkili biçimde yüzleşebilmek adına GDAÜ dahilindeki işbirliğimizi güçlendirmeye yönelik yeniden değerlendirme ihtiyacının bilincinde olmalıyız” diyen Bakan Çağatay Kılıç, “GDAÜ’den ve RCC’den (Bölgesel İşbirliği Konseyi) daha etkin şekilde yararlanmalıyız. İşte bu nedenle, GDAÜ’nün geleceğine yönelik Özel Çalışma Grubu’nun çalışmalarına çok değer veriyoruz ve bir an önce sonuçlarını görmeyi arzu ediyoruz. Parlamento düzeydeki ortak çabalarımıza önemli katkılarda bulunacak olan GDAÜ Parlamenterler Meclisi’nin kurulması kayda değer bir başarıydı. Bildiğiniz üzere, İstanbul’da GDAÜ Parlamenterler Meclisi’nin daimi sekreterliğine ev sahipliği yapmayı istiyoruz. İlk beş yıl için bu sekreterliğin masraflarını karşılamaya hazırız. Bu teklifimizde sizlerin desteğini görmeyi arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Çağatay Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kabul gören inanışın aksine; tarihin çeşitli noktalarında Balkanlar çeşitli etnik kökenlerin ve dinlerin bir arada olduğu, kültürlerarası uyum, hoşgörü ve barışın var olduğu, ekonomik,toplumsal ve kültürel alanlarda dinamizm ve yenilikçiliği içinde barındıran uzun süreli dönemler yaşamıştır. İnanıyorum ki, bu değer ve kazanımlar bizim ortak çağdaş hedeflerimiz arasında yer alacaktır. Bu hedeflere ulaşmak konusunda doğru yolda olduğumuz kanaatindeyim.”