Asarcık Yaylalarında Kış Başlıyor
Samsun’un en yüksek ilçelerinden biri olan Asarcık, kışın sert yüzünü en erken hisseden yerlerden biridir. Kasım ayının son günlerinde kar taneleri düşmeye başlar, sabahları sis vadileri kaplar. Yaylalar, kısa sürede sessiz ama büyüleyici bir manzaraya dönüşür.
Asarcık yaylalarında kış, sadece bir mevsim değil, yaşamın merkezinde yer alan bir deneyimdir. Burada doğa, insana hem sınav hem huzur sunar. Evlerin önünde odun yığınları, soba dumanları ve beyaz örtü, ilçenin kış ruhunu şekillendirir. Bu dönemde köylüler, doğayla uyum içinde yaşamanın inceliklerini bir kez daha hatırlar.
Kış Hazırlıklarının Sessiz Koşturmacası
Asarcık’ta kış hazırlıkları, yazın son günlerinden itibaren başlar. Her evde yakacak odunlar kesilir, istiflenir ve üzerleri naylonla kapatılır. Çünkü kış geldiğinde odun bulmak veya dışarıda kesim yapmak neredeyse imkânsız hale gelir.
Kilerlerde un, bulgur, kuru fasulye, turşu ve erişte yerini alır. Ev yapımı tereyağı, reçel ve pekmez de kış sofralarının vazgeçilmezidir. Kadınlar, soba üzerinde kuruttukları biber ve patlıcanları kavanozlara doldurur. Asarcık yaylalarında kışın izleri, bu hazırlıkların her aşamasında hissedilir.
Hayvancılıkla uğraşanlar için de bu süreç hayati önem taşır. Saman ve yem stokları tamamlanır, ahırlar kalın naylonlarla yalıtılır. Kışın kar kalınlığının bir metreyi bulduğu Asarcık’ta hayvanların sıcak tutulması, geçim için olduğu kadar insani bir sorumluluktur.
Sıcak Sobanın Etrafında Toplanan Hayatlar
Kış bastırdığında, dışarıda rüzgâr uğuldarken Asarcık evlerinin kalbi sobadır. Her evde sobalar erken yanar, üzerinde çaydanlık hiç eksik olmaz. Sobanın üzerinde ısınan kestaneler, kış akşamlarının vazgeçilmez lezzetidir.
Sobanın yanında oturmak sadece ısınmak değil, birlikte vakit geçirmektir. Aileler akşamları soba etrafında toplanır, çocuklar ders yapar, büyükler eski hikâyeleri anlatır. Kimi zaman dışarıda tipi eserken, içeride sobanın çıtırtısı huzurun sesi olur.
Asarcık yaylalarında sıcak sobanın hikâyesi, aslında dayanışmanın ve paylaşımın hikâyesidir. Komşular birbirine odun, un ya da yemek götürür. Kimsenin evi soğuk kalmaz, kimse yalnız bırakılmaz. Bu dayanışma ruhu, bölgenin en belirgin kültürel miraslarından biridir.
Kar Altında Günlük Yaşam ve Zorluklar
Kışın en yoğun döneminde Asarcık yaylaları beyaza gömülür. Sabahları yollar kapanır, çocuklar okula gitmek için karı küreyle açar. Elektrik kesintileri bazen saatlerce sürebilir, ama köylüler buna alışkındır. Sobalar yanar, lambalar yakılır, hayat doğal akışında devam eder.
Kar, köylüler için hem zorluk hem berekettir. Çünkü kışın kar altında toprak dinlenir, baharda daha verimli hale gelir. Ayrıca, karın ardından gelen berrak hava, bölgeye ayrı bir güzellik katar. Asarcık’ta kış, doğanın hem sert hem öğretici yüzünü gösterir.
Aşağıdaki tablo, Asarcık yaylalarında kış hazırlıklarının temel unsurlarını özetlemektedir:
Hazırlık Alanı Yapılan İşler Amaç Zaman Katılanlar Not
Yakacak Odun Kesim ve istifleme Isınma Eylül–Ekim Aile bireyleri Kar yağmadan tamamlanır
Kiler Stoku Konserve, kurutma, turşu Beslenme Ekim Kadınlar Doğal ve dayanıklı gıda
Hayvan Bakımı Yem ve saman depolama Geçim kaynağı koruma Ekim Çiftçiler Ahır izolasyonu yapılır
Ev Bakımı Çatı, soba, pencere kontrolü Soğuğu önleme Kasım Erkekler Su sızmasına karşı önlem
Komşu Dayanışması İmece usulü yardım Birlik ruhu Tüm sezon Tüm köylüler Geleneksel kültür örneği
SSS – Asarcık Yaylalarında Kışın İzleri
1. Asarcık yaylalarında kış ne kadar sürer?
Genellikle Aralık ayında başlar ve Mart sonuna kadar devam eder. Ancak yüksek kesimlerde kar Nisan ortasına kadar kalabilir.
2. Kışın Asarcık’ta ulaşım zor mu?
Yoğun kar yağışlarında yollar kapanabilir, ancak belediye ve köylüler traktör veya kürekle yolları açar. Genellikle ulaşım birkaç saat içinde sağlanır.
3. Kışın Asarcık’ta turistler konaklayabilir mi?
Evet, bazı yayla evleri ve pansiyonlar kış aylarında da misafir kabul eder. Ancak ulaşım ve hava koşulları önceden kontrol edilmelidir.
Sonuç: Sobanın Sıcaklığında Yaşanan Gerçek Kış
Asarcık yaylalarında kışın izleri, doğanın gücüyle insan emeğinin iç içe geçtiği bir yaşamı anlatır. Odun kokusu, soba sıcaklığı ve karın sessizliği, bu köylerin ortak hafızasında yer eder. Her evin bacasından tüten duman, soğuğa karşı direnen bir yaşamın sembolüdür.
Bu topraklarda kış, zorluk kadar huzur da getirir. Doğa serttir ama insana sabrı öğretir. Asarcık yaylalarında kış, sadece bir mevsim değil, dayanıklılığın, paylaşmanın ve gerçek sıcaklığın mevsimidir.
DAHA FAZLA SAMSUN HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ



