Kilis 7 Aralık Üniversitesinde düzenlenen ve 2 gün süren “Uluslararası Mercidabık’tan Günümüze 500 Yılda Orta Doğu Sempozyumu” tamamlandı.

Protokol konuşmalarının ardından, Prof. Dr. Muhammtd Ruhat Yaşar başkanlığında açılış paneli gerçekleştirildi. Panel, Prof. Dr. Şinasi Gündüz ve Prof. Dr. Mehmet Mahfuz Söylemez’in sunumlarıyla devam etti. Bu coğrafyada yaşayan insanların ciddi bir sınav verdiğini dile getiren Prof. Dr. Şinasi Gündüz, “Orta Doğu” teriminin İngiliz emperyalizminin çıkardığı bir kavram olduğunu belirterek, İngiltere’nin kendisini merkeze koyarak diğer yerleşimleri ona göre tanımladığını belirtti. Sözlerine içinde bulunduğumuz coğrafyanın, medeniyet tarihinin temellerinin atıldığı bir bölge olduğunu vurgulayarak devam eden Gündüz, ayrıca bu coğrafyanın dünyaya kültür ve medeniyet ihracı yaptığını, barış, huzur ve sosyal adalet kavramlarının etrafında kurulmuş bir İslam medeniyetinin çok zengin bir miras üretip bugüne geldiğini ifade etti.

Gündüz, 501 yıldır barış içerisinde yaşayan Müslümanların ve gayrimüslimlerin, emperyalist güçlerin kendi emelleri için "böl ve yönet" politikası ile parçalandığını hatırlatarak bu coğrafyada yapılması gerekenin farkındalık bilincini geliştirerek, kendi kültürün küçümsenmemesi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Mehmet Mahfuz Söylemez sunumunda, Mercidabık Zaferi’ne gelen sürecin Portekizlilerin Müslümanların hac yolunu engellemesi ile başladığını ifade etti. Mekke ve Medine’ye saldırarak Müslümanların kutsal değerlerine zarar vermek isteyen Portekizlilere karşı Memlüklerin direnç gösterememesinin Osmanlı Memlük çatışmasını kaçınılmaz kıldığını belirten Söylemez, bu sebeple Osmanlı ordusunun Memlükler üzerine yürüyerek; hem kutsal bölgelerin güvenliğini sağladığını hem de müslümanların güvenliğini garanti altına almış olduğunu ifade etti. Mercidabık Zaferi’nin aynı zamanda Osmanlıya hilafeti getirerek Osmanlıyı sünni dünyanın lideri ve hamisi konumunu sağladığını vurguladı. Prof. Dr. Söylemez, konuşmasını Mercidabık Zaferinden sonra ümmeti bir araya getiren Osmanlı Devleti’nin asırlarca Hristiyan dünyaya karşı Doğu dünyasının ve Müslümanların kalesi konumuna geldiğini söyleyerek tamamladı.

Sempozyum açılış programı, verilen kokteyl ile sona ererken, Sempozyum, Mühendislik Mimarlık Fakültesinde gerçekleştirilen oturumlarla bugün sona erdi.