“Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin günün 24 saat konuşması doğru değil. Her şeye maydanoz olmaz. Önemli bir şey varsa konuşur” demiş CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu, bir şekilde görevi süresince ortalıkta çok görünmeyen, resmi törenlerin dışında konuşmayan 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i örnek göstermiş. Cumhurbaşkanlığı seçimine 2 yıl gibi bir süre varken, siyasetin gündeminde erken seçim tartışmaları var. CHP Genel Başkanı da bu tartışmalar doğrultusunda bir toplantıda yaptığı konuşmada, yukarıdaki sözleri söylemiş. Bilindiği üzere 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından 3 yıl geçti. Normal seçime daha 2 yıl var. Durum böyle iken özellikle muhalefet ekonomide yaşanan sorunları ve halkın çektiği sıkıntıyı dillendirerek seçimlerin erkene alınmasını talep ediyor. Millet İttifakı’nı oluşturan CHP; İYİ Parti ve Saadet Partisi hayat pahalılığının dayanılmaz boyutlara ulaştığını, seçmenin önüne bir an önce seçim sandığının konulması gerektiğini vurguluyor. Lakin muhalefetin erken seçim talebi Cumhur İttifakı tarafından karşılık bulmuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ittifakın diğer ortağı MHP Genel Başkanı ağır salvolarla bu isteğe karşı çıkıyor ve seçimin 2023 haziranında yapılacağını ifade ediyor. Erken seçim tartışmaları gündeme gelince doğal olarak Cumhurbaşkanı adaylarına ilişkin seçenekli isimler ortaya atılıyor. Cumhur İttifakı’nın adayı belli Cumhurbaşkanı Erdoğan. Asıl mesele ve tartışılan başlık muhalefet adayının kim olacağı. Bir süredir Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı öne çıkmaya başladı. Öyle ki, Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde Genel Müdür Yardımcısı olan, şimdi CHP Genel Başkan Yardımcısı koltuğunda oturan Bülent Kuşoğlu, “Partimizin adayı Kemal Kılıçdaroğlu” diye açıklama yaptı. Kuşoğlu’nun erken açıklaması deyim yerindeyse Millet İttifakı’nda şok etkisi yarattı. İttifakın büyük paydaşlarından İYİ Parti çevreleri de adaylarının Genel Başkan Meral Akşener olduğunu çeşitli yerlerde dile getiriyor. Yani iki parti yetkilileri de genel başkanlarının cumhurbaşkanı adayı olmasını gönüllerinden geçiriyor. Ne var ki, Millet İttifakı’nın diğer paydaşları olan SP ve Demokrat Parti’nin görüşü alınmadan şimdiden bir adayın adını dile getirmenin yersiz ve doğru olmadığı aşikar. Hal böyle iken, Kılıçdaroğlu ya da Akşener’in şimdiden ortak aday olduğunu söylemek doğru yaklaşım değil. Zaten her iki lider uzlaşı ile adayın saptanacağı görüşünde. Ortak adayın belirlenmesinde daha çok mesai harcayacak gibi muhalefet partileri. Hiç kuşku yok ki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gönlünde Cumhurbaşkanı adaylığı yatıyor. Net olarak ifade etmese bile Meral Akşener’in kendini destekleyeceği görüşünde. Yerel seçimlerde olduğu gibi, eğer aday gösterilirse Cumhurbaşkanlığı seçiminde de HDP tabanından oy alabilmenin hesabını yapıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da adı belirli aralıklarla gündeme geliyor. Yavaş’ın Ekrem İmamoğlu gibi içten ateşli bir beklentisi yok. Mansur Başkan görevini sürdürüyor, Ankara halkının derdine deva olmaya çalışıyor. Ankara ve İstanbul Belediye başkanlarından birinin aday gösterilmesi halinde Belediye Meclisi’ndeki sayıdan ötürü başkanlık koltuğuna AKP’den birinin oturması kuvvetle muhtemel. Kılıçdaroğlu da bunu göz önüne alarak, belediye başkanlarının ortak adaylığına soğuk bakıyor. CHP Genel Başkanı’nın vurguladığı gibi seçilirse “Her şeye maydanoz olmayacak” bir adayı mı seçime sokacaklar?