Hükümet, fahiş fiyata karşı belediyeler aracılığıyla sebze-meyve sattı; şimdi devasa firmalar haline getirilen zincir marketlere karşı, tarım kredi kooperatifleri kanalıyla bir hamle hazırlığında... Bu hükümetin ekonomik politikası da serbest piyasa koşullarında fiyatın belirlenmesiydi... Ancak, fiyatları belirleyenler yok, "belirleyen" olunca, serbest piyasa koşullarından söz etmek mümkün müdür?.. Güya fındığın fiyatı da serbest piyasada belirlenecekti, ne oldu?.. İtalyan firma, ne derse fiyat odur!.. Temel gıda maddelerinde de durum farklı değildir!.. Hükümet, fahiş fiyat meselesinin önüne geçmek için denetim mekanizmalarının yanı sıra bakkala ve yerel marketlere destek çıkıp, tarım kredi kooperatiflerinin satış mağazaları açmasını özendirmeliydi... Söz konusu tarım kredi kooperatiflerinin kurulmasının amacı hem üretici hem de tüketiciyi korumak içindi... Demek ki, bu ülkede tarım kredi kooperatiflerini kurup, geliştirenler geleceği görmüşlerdi... O zaman yeni bir hamle daha yapmak gerekecektir... Belediyeler, tarım kredi kooperatifleri ve esnaf odaları başta olmak üzere ilgili bakanlıklar, bir strateji ortaya koyarak, satış merkezlerini kurarsa, piyasada denge oluşur!.. Aksi taktirde patates-domates fiyatı arttığında meydanlara pazar kurmak, çözüm değildir!.. Tekeller, serbest piyasa koşullarını yeşertmek istemediği için küçüklerin dalını budağını keserek, acımasızca büyür!.. Böylesine yol vermek, hataydı...