Medikal Estetik Uzmanı Dr. Gül Fennibilek, ciltte meydana gelen yaşlanmanın en büyük etkeninin cilt altındaki hyaluronik asit miktarının azalması olduğunu belirterek, hyaluronik asidin cildin en önemli elemanlarından biri olduğunu söyledi.
Dr.Gül Fennibilek, hyaluronik asidin bol miktarda su bağlama özelliği sayesinde, cildin doğal bir şekilde nemlenmesine yardımcı olduğunu belirterek, "Hyaluronik asit, dokuya esneklik ve sağlamlık veren berrak, kristal bir jel kıvamındadır. Ve ne yazık ki, vücudumuzda genellikle yaş ilerlemesi ile birlikte miktarında azalma baş gösterir. Bu azalmanın en sık görüldüğü alan ise özellikle yüz bölgesidir. Dolayısıyla göz altı, burun kenarları, yanak ve dudak çevresinde zamanla hacim kayıpları ve çizgilenmeler oluşmaya başlar. Kişi aynaya baktığında cildinde gözlediği bu gelişmelerden rahatsızlık duyar. Zamanla yüz ovalinin bozulması durumu ile karşılaşılır ve kişi kendini mutsuz hisseder" dedi.
DOĞAL BİR GÖRÜNÜM İÇİN
Medikal Estetik Uzmanı Dr. Gül Fennibilek, günümüzde çoğu kadın ya da erkeğin, yaşlanma belirtilerinden kurtulmak istediğini, bunu yaparken de doğal görünümünü kaybetme korkusu yaşadığını ifade etti. Dr. Fennibilek, "Bu konuda beklentilere tam olarak cevap verebilmek için ben genellikle içeriği hyluronik asit olan dolgu uygulaması yapıyorum. Hastalarım için en çok tercih ettiğim dolgulardan birisi üç boyutlu dolgudur. Özel bir teknoloji ile üretilen bu dolgu ürününde, yüzde 90 çapraz bağlı ve yüzde 10 çapraz bağsız hyaluronik asit bulunmaktadır. Çapraz bağlı hyaluronik asit istenen dolgu etkisini yaparken, çapraz bağsız ürün de cilde yetecek nemlenmeyi sağlamakta. Böylelikle hem azalmış olan hacim tamamlanıyor, hem de nem tutma özelliği sayesinde lifting etkisi yaparak, yüz ovalinin sarkmış görüntüsünü hafifletip, yok edebiliyorum" dedi.
DAHA DOĞAL BİR GÖRÜNÜM İÇİN SMOOTH LİNER
Medikal Estetik Uzmanı Dr. Fennibilek, en çok tercih ettiği dolgulardan diğerinin ise "gençlik aşısı" adı verilen dolgu uygulaması olduğunu belirtti. Bu ürünün içeriğinde, çapraz bağlı ve çapraz bağsız hyaluronik asit oranlarının yarı yarıya bulunduğunu söyleyen Dr. Gül Fennibilek, yüz bölgesindeki hacim kayıplarının çok yoğun olduğu bazı durumlarda dolgu uygulaması öncesinde Smooth Liner işlemi gerçekleştirdiğini kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Öncelikle cilt altındaki fibrotik bant yapışıklıklarının düzeltilmesi gereklidir ki, ben bazı durumlarda bu çalışmayı yapıyorum. Böylelikle daha az bir dolgu miktarı ile daha doğal bir görüntü sağlayabiliyorum. Sonuç olarak da, ödem riskini en aza indirgeyebiliyorum. Dolgu uygulamalarını genellikle 5 ila 7 günde 1 olmak üzere 2 - 3 seansta tamamlıyorum. Çünkü dolgu, ince bir iğne veya kanül yardımıyla yapılır ve uygulama sırasında 48 saat devam eden bir ödem meydana gelebilir. Dolayısıyla dengeli bir çalışma gerektiren bu işlem kesinlikle kontrollü ve konunun uzmanı bir doktor tarafından yapılmalıdır."
DOLGU İLE CERRAHİ OPERASYON OLMAKSIZIN BURUN DÜZELTMESİ
Adana ve Çukurova bölgesinde gerçekleştirdiği uygulamalarda, kişinin cildine ve beklentilerine uygun bir program dahilinde işlem yaptığını belirten Medikal Estetik Uzmanı Dr. Fennibilek, yüz gençleştirme konusunda beklentilere doğal ve çok hızlı bir cevap olduğu için bu uygulamayı önerdiğini söyledi. Dr.Fennibilek, dolgunun yıllardır kullanılan ve güvenilir bir uygulama olmasının yanı sıra, doğru uygulama yapıldığında yüzdeki tüm deformasyonları düzeltebildiğini, hatta bazı durumlarda burun şekillendirmelerinin bile, cerrahi operasyona ihtiyaç duyulmadan yapılabilmesinin büyük bir avantaj olduğunu sözlerine ekledi.