ALMANYA'da hükümetin Federal Meclis’te 24 Nisan’da yapılacak açıklamada 1915 olayları için soykırım kelimesinin kullanılması kararı Alman basınında geniş yer buldu. Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ), yorumunda "Hiç kimse Türkler'e tarihlerinin karanlık sayfalarını nasıl ele alacakları konusunda ders veremez, vermemelidir de. Almanya gibi kendi tarihiyle hesaplaşmaya bu kadar değer vermiş bir devlet, jeostratejik nedenlerle Türkiye’nin inkar politikasına katılamaz" diye yazdı.
Bu konudaki gelişmelere geniş yer ayıran Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle, Alman hükümetinin, 1915 olayları için 'soykırım' kelimesinin kullanılmasına karar verdiğini vurguladı. Hükümet, Türkiye ile ilişkilerde gerilim görülmemesi için daha önce soykırım kelimesine sıcak bakmadığı belirtilirken hükümetin kararında koalisyon partileri içindeki muhalefet ve Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile görüşmelerin etkili olduğu kaydedildi. Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de soykırım tanımını kullanmak isteyenleri anlayışla karşıladığı açıkladı. Bu konudaki tartışmalara Alman gazetelerin yorumları şöyle:
* Handelsblatt: Alman hükümetinin iflah olmaz Erdoğan ve Ermeni soykırımını inkarı karşısında kavramlar üzerinden diz çökmesine karşı çıkan Hıristiyan Birlik partileri ve muhalefetten herkese saygılar. Siyasi kararlılıklarıyla Başbakan Merkel ve federal hükümeti, bu zalim soykırım gerçeğini süslü kelimelerle örtmekten vazgeçmeye zorladılar. Yine de Alman siyasetinin Fransızlar, İtalyanlar ve pek çok diğerleri için doğal ve normal olanı yapmada, yani bir halkın planlı olarak yok edilmesini soykırım olarak tanımlamada zorluk çektiğini görmek acı veriyor.
* Frankfurter Allgemeine Zeitung: Hiç kimse Türkler'e tarihlerinin karanlık sayfalarını nasıl ele alacakları konusunda ders veremez, vermemelidir de. Ama Almanya gibi kendi tarihiyle hesaplaşmaya bu kadar değer vermiş bir devlet, jeostratejik nedenlerle Türkiye’nin inkar politikasına katılamaz. Koalisyon şimdi kendi saflarından gelen eleştiriler karşısında 'soykırım' kelimesinden tamamen vazgeçmeme kararı aldı. Bunda temel konularda kullandığı kelimelerde dış politika ve belki iç politikadaki fırsatçı düşüncelerin dikte ettirilmesine izin vermeyen Cumhurbaşkanı ile ‘istişarelerin’ de payı oldu.
* Nürnberger Zeitung; Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, 'Türk tarihinin bodrum katındaki cesetleri' tabii ki biliyor. Sadece şimdiye kadar açıkça 'Soykırım' dememek için lafı çevirdi durdu. Nihayet şimdi bir mülakatta, ‘O dönem yaşananları soykırım kavramı altında nitelendirmek isteyenleri çok iyi anlayabildiğini' söyledi. Bu tür süslü cümlelere de diplomasi deniyor. Kulağı olan işitmeli.
* Frankfurter Rundschau; Steinmeier’in endişesi, Türkiye ile Ermenistan arasında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermeniler'e yapılanların adlandırılması konusunda yaşanan kavganın, iki halk arasında bir uzlaşıyı imkansız hale getirmesi. 100 yıllık deneyim temel alınırsa, Türklerin soykırımı inkarının da diğerlerinin nahoş suskunluğunun da Ermenilerle uzlaşı yolunu açmadığı görüldü. Bir uzlaşı için asgari koşul, iki tarafın kan davasına konu olan olay hakkında bir anlayışa varmasıdır. Buna hisler engel oluyor. Türk hükümeti bunu kendine hakaret olarak görüyor, Ermenilerin ölenleri için yas tutmasına engel oluyor. Ama yas daha ağır basıyor ve yüz yıl sonrasında da taraf olunmasını hak ediyor.
* Badisches Tagblatt: Türkiye’ye tarih dersinin ardından Almanya kendi tarih fiyaskosuyla ilgilenebilir. Çünkü 20’nci yüzyılın tarihi gerçekleri arasında sadece Ermeniler'e değil, Namibya’da Hererolara uygulanan soykırım da var. Ama Berlin bugüne kadar bunun soykırım olduğunu inkar ederek tazminat taleplerine karşı koydu. Bu, Türklerin gerçekler karşısındaki tutumuna yönelik eleştiriden daha azını hak ediyor değil.