Türkiye’nin yanı sıra 6 İslam ülkesinden bilim insanları ve akademisyenlerin katıldığı "İslam İktisadı ve Emek" başlığını taşıyan 3. İslam İktisadı Atölyesi’nin sonuç bildirisinde, emeğin hak ettiği değeri göreceği bir iktisadi sistemin daha adil ve müreffeh bir toplumu oluşturacağına vurgu yapıldı.
İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE), İlmi Etütler Derneği (İLEM), Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından düzenlenen 3. İslam İktisadı Atölyesi İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. İstanbul Ticaret Odası’nın sponsorluğunda gerçekleştirilen atölye kapsamında Türkiye’nin yanı sıra; Güney Afrika Cumhuriyeti, Suudi Arabistan, Cezayir, Katar, Pakistan ve Lübnan’dan katılan bilim insanları ve akademisyenler bildirilerini sundular. İslam İktisadında ’Emek’ konusunun değişik boyutlarıyla ele alındığı oturumlarda sunulan bildiriler ve bunların müzakereleri konunun değişik boyutlarına ışık tuttu.
Atölyede; daha adil, müreffeh ve paylaşımcı bir dünya için emeğin İslam iktisadı perspektifinden yeniden ele alınması gerektiğine vurgu yapılarak "Emeğin hak ettiği değeri göreceği bir iktisadi sistem daha adil ve müreffeh bir toplumu oluşturacaktır" denildi.
Atölye çalışmasının sonuç bildirgesinde şu görüşlere yer verildi: "Emek, sadece emekçilerin değil, aynı zamanda tüm toplumsal kesimlerin bir meselesi olarak addedilmelidir. İslam açısından konuya bakıldığında, emeğin hakkının verilmesi ve suistimalinin önlenmesi konusunda işverenlere de sorumluluk ve yükümlülükler düşmektedir. Ancak bu süreçte en büyük sorumluluk devletlere düşmektedir. Kamu otoriteleri emeğin karşılığının hakkaniyetli olmasından, bu karşılığın zamanında verilmesine, işçinin hukuki güvencelerinin sağlanmasından iş güvenliği tedbirlerine kadar geniş bir yelpazede gerekli politikaları ve uygulamaları geliştirmelidir. Bu hususta İslam ülkeleri önce mevcut uluslararası standartları yakalamalı, ardından da bu standartların yükseltilmesine katkı yapmalıdır".
3. İslam İktisadı Atölyesi, uluslararası kuruluşların, üniversitelerin, araştırma merkezlerinin, kamu kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin islam iktisadını her düzeyde geliştirme ve uygulamada daha fazla rol alması ve katkı yapması çağrısı ile son buldu.