Adana’da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkla buluşma etkinliği öncesinde MHP’li Büyükşehir Belediyesi ile MHP İl Başkanlığı tüm yerel gazetelerin ön ve arka sayfalarına tam sayfa reklam verdi. Kente hava yoluyla gelecek olan Erdoğan’ın güzergahındaki bütün AK Parti afişleri aynı gece kaldırılırken, bina ve billboardlara Büyükşehir Belediyesi tarafından Atatürk’ün “Geldikleri gibi giderler” sözünün yerleştirilmesi dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Uğur Mumcu Meydanı’nda gerçekleştireceği halkla buluşma etkinliği öncesinde MHP’li Büyükşehir Belediyesi, Erdoğan’ın etkinliğine davet afişlerinin çevresini MHP bayraklarıyla donattı.
Hava yoluyla kente gelecek olan Erdoğan’ın özellikle geçiş güzergahında bulunan bina ve billboardlara ise Atatürk’ün fotoğrafının ve ‘Geldikleri gibi giderler’ vecizesinin yerleştirilmesi dikkat çekti. Fotoğraflar sosyal medyada kısa sürede yayıldı.
MHP MİTİNGİNE DAVET REKLAMLARI YER ALDI
Bugün yayımlanan neredeyse tüm yerel gazetelerin ön ve arka sayfalarında ise MHP İl Başkanlığı ve Büyükşehir Belediyesi’nin tam sayfa reklamları yer aldı. Sadece 3 gazete hariç tüm yerel gazetelerde iki gün önceden satın alınan önlü arkalı tam sayfa reklam alanları kamuoyunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etkinliğinin duyuru reklamlarının gazetelerde yer almasını engellemek için yapıldığı şeklinde yorumlandı. Ön sayfalarda MHP’nin mitinginin duyurusu yapılırken, arka sayfada ise Atatürk’ün posteri ve “Bende bu vekayiin ilk hiss-i teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana’da vücut bulmuştur” aforizması ve “Atam izindeyiz” yazısı bulunuyor.
ERDOĞAN’IN KENTE GELİŞİ POLEMİK MALZEMESİ OLDU
Öte yandan, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘tarafsızlık’ açısından kente seçimden sonra gelmesi gerektiğini belirterek, “O zaman kendisini Adana’nın sıcak misafirperverliğiyle en güzel şekilde ağırlarız” şeklinde tepki göstermişti. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise Sözlü’nün bu açıklamasını kınayarak, halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanlığı makamına karşı yapılan bu tutumu ‘haddi aşmak’ olarak nitelendirmişti.