DİNAMİT KAYIT DEFTERİ TARTIŞMASI 
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı Akhisar'da görülen davanın 4'ncü oturumunda tutuksuz sanıklarını ifadelerinin alınması işlemine geçildi. Vardiya amir yardımcısı Ergin Yavuz, kendisinden önceki sanıkların verdiği bilgileri paylaştıktan sonra, anlık gaz yükselmelerinin dinamit patlatılmasından kaynaklandığını anlattı.
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın, faciadan iki gün önce saatler boyunca sensörlerin yüksek gaz ölçümü yaptığını bunu göz önünde bulundurup üretimi durdurup durdurmadıkları yönündeki soruya Ergin Yavuz, hatırlamadığı karşılığını verdi. Bununu üzerine mahkeme başkanı da "Üretim durdurulsa hatırlardın" dedi.
İşçilerin 50 PPM'in üzerinde çalışmalarına da izin vermediğini ve böyle bir talepte de bulunmadığını öne süren Ergin Yavuz, hakimin kendisine yönelttiği sorulara sık sık bilmediği yönünde cevaplar verdi. Bunun üzerine de Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, "Sen hiçbir şey bilmiyorsun heralde" diyerek tepki gösterdi.
İş müfettişlerinin teftişi sırasında onlarla hiç karşılaşmadığını da aktaran Ergin Yavuz, kendisinin de işçilerinki gibi maske kullandığını, açıp kontrol etme şansının olmadığını, ara ara bakımının yapıldığını söyledi. 
Tutuklu sanıklardan Yasin Kurnaz ile tutuksuz sanıklardan vardiya amiri Yalçın Erdoğan'ın ardından Ergin Yavuz'un da gaz yükselmelerine, top patlatılması olarak da isimlendirilen dinamit patlatılmasının neden olduğunu ve bu patlatmalarında kayıt altında bulunduğu yönünde bilgi vermesi biranda mahkeme salonunda iki tarafın avukatları arasında tartışmaya neden oldu.
İşçi ailelerinin avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, ifade veren işçilerin dinamit patlatmalarının kayıt edildiği defterin delil niteliği taşıdığını, ancak avukatların bunu bildiği halde 11 aydır delil kararttıklarını, bu nedenle delilin yanına gidecek olan tutuksuz sanıkların tutuklanmasını talep etti. Buna itiraz eden sanık avukatları ise, müvekkillerinin kendilerine verdikleri bilgiler doğrultusunda maden ocağında dinamit kayıt defterini bulduklarını öne sürdü.
Mahkeme başkanı Aytaç Ballı ise, bu noktada araya girip ifade alımına devam edeceğini, bu nedenle de avukatlara söz hakkı vermeyeceğini, talep almayacağını söyleyip tartışmayı bitirdi.
İfadesine başvurulan Harun Güneş de dinamit kayıt defterini gördüğünü ifadesinde söyledi.
Son ifadeyi veren tutuksuz sanık Coşkun Deveci ise, kurtarma çalışmalarına babasının katıldığını kendisinin katılmadığını söyledi. Deveci son söz olarak ise, kendisiyle aynı gün işe başlayan ve aynı işi yapan arkadaşı Refik Bostancı'nın soruşturmaya dahil edilmeyip kendisinin yargılanmasını anlamadığını ifade etti.
Mahmeke başkanı Aytaç Ballı, duruşmayı 20 Nisan pazartesi gününe erteledi.
AİLELER SORULARINI HAZIRLADI
Bu arada mahkeme süresinde duruşmayı takip eden ailelerin de sık sık not tuttukları gözlenlendi. Aileler, kendileri ifade verdiği sırada hazırladığı bu soruları sanıklara yönelteceklerini söyledi. Bu arada duruşma sonrasında da aileler, sanıklara, 'Çakallara kuzuları teslim etmişiz', 'Gece rahat uyuyor musunuz?', 'Bir de ant içtiler' diye tepki gösterdiler.
AVUKATLARDAN TEPKİ
Duruşma bittikten sonra açıklama yapan ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, şunları söyledi:
"Sorguları tamamlandıktan sonra bizler de hazırladığımız soruları sanıklara soracağız. Duruşmada sermaye sahibiyle, üst düzey yönetici olan mühendisler arasında cezaevinde uzlaşma olduğunu gördük. Birbirleriyle ilgili geçmişteki suçlamalara hiç değinmediler. Bunlar birbirlerini şikayet etmişlerdi. Ancak gördük ki aralarındaki itilaflar bitmiş. Cezaevinde derin bir uzlaşma olmuş. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, Ramazan Doğru için 'benim genel müdürüm' dedi. Ramazan Doğru ise yönetim kurulunda bulunduğunu söyledi. Ancak üzülerek şunu gördük ki, düşük ücretle çalışan maden mühendisleri, teknikerler, suçlamaları üstlenmiş görünüyorlar. Bu durumu anlamıyoruz. Bu hukuk dışı bir olaydır. Buna izin vermeyeceğiz. Hikayenin bu versiyonunu kabul etmeyeceğiz. Düşük ücretli çalışanlarını nasıl böyle bir tuzağa çekildiğini anlamıyoruz. Araştırılmalıdır. Genel Müdür 'Maden mühendislerinin kaderi böyledir' dedi. İşte bu zihniyetteki kişilere maden yönettiriyoruz. Yangın nedeniyle ilgili üst düzey yetkililer, hiçbiri beyanda bulunmadılar. Onlara sorarsanız, aniden ortaya çıkan duman 301 işçinin ölümüne neden oldu. Yangın, göçük var mı, yok. Buna inanmamızı bekliyorlar. İşletme müdürü kendi kahramanlıklarını anlattı. Peki bu işletmenin güvenliğini sağlayan müdür nerede? Üç vardiya amirinin, 6 hükümlüsü bu davada suçlu kabul edilmiştir." 
'Topçu kayıt defteri' olarak da bilinen dinamit patlatma kayıt defteriyle ilgili açıklama da yapan Koçağaçlı, "Tutuksuz sanıklar, dinamit kayıtlarının tutulduğunu söyledi. Ama bu defterler 11 aydır ortada yoktu. Meslektaşlarımız, 'biz de tasnif ediyoruz' dedi. Bu kabul edilemez. O defterlerler dosyanın aydınlatılması için hayati önemdedir. Tutuksuz sanıklar defteri yanlarında götürdü. Bu delillerin karartılmasıdır. Bunlar hemen mahkeme tarafından adli emanete alınmalıdır. Sonuna kadar takipçisi olacağız" diye konuştu. 

FOTOĞRAFLI