9. Uluslararası Çukurova Sanat Günleri (UÇSG) kapsamında düzenlenen ‘Çevre ve Edebiyat’ konulu panel yoğun ilgi gördü. Panele İzmir’den edebiyatçı Atila Er, Karabük’ten Gülderen Canyurt, Muğla Fethiye’den Coşkun Karabulut, Umut Gürsoy ve öykü yazarı Mehmet Taşer katıldı.
Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen panelin yönetmenliğini de Mehmet Taşer gerçekleştirdi.
Panele İzmir’den katılan Atila Er, kentlerin insanlarla birlikte var olduğunu belirterek, “İnsanları çıkarırsanız kentlerde ne kalır. Taş yığınlarından başka bir şey kalmaz. Sanatla insanla vardır. Kentler sanatla güzelleşir” dedi.
Karabük’ten gelen edebiyatçı yazar Gülderen Canyurt ise çevrenin edebiyatı, edebiyatı da çevrenin etkilemesi gerektiğini söyledi.
Canyurt, “İnsanın çevreye duyarsız davranışları sonucunda, doğadan uzaklaştığı, doğaya zarar verdiği gözlemlerimiz sonucunda açıkça görülmektedir. Edebiyatın içinde sorgulama, araştırma, öğretme, öğrenme, iyiyi ve güzeli bulmaya çalışma, düşünme düşündürme, ruh dinginliği kazandırma, hüzünlendirirken, bu hüzünden çıkış yolunu gösterme, insan için hep daha iyiye, daha güzele doğru yönlendirme vardır. Paul Eluar’a göre ‘Şiirin silemeyeceği hiçbir kötülük yoktur’ dedi
Muğla’dan katılan Coşkun Karabulut ise Adana’ya gelirken otobüsün bir petrol istasyonunda durduğunu ve halka sigara molasını verdiğini belirterek, “Gelirken korktum. Petrol istasyonunda sigara içilmesi yasak olduğu halde mola verdiler. Yani çevremize karşı yaptığımız en büyük haksızlık. İşte edebiyatı, çevrenin ne kadar etkilediğinin en güzel örneği” diye konuştu.
Daha sonra söz alan Umur Gürsoy ise çevre edebiyatın birbiriyle olan ilişkisinden söz etti.