Evli çiftlerin korkulu rüyası olan ’Vajinismus’ hastalığının dünyada en sık karşılaşılan cinsel sorunlardan biri olduğu belirtildi.
Medical Park Karadeniz Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Servin Göçer Ergin, Vajinismus hastalığı konusunda uyarılarda bulunurak, “Vajinismus tüm dünyada kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları ve ruh sağlığı bilimcileri tarafından sıkça karşılaşılan bir cinsel sorundur. Ülkemizde ortalama olarak her 10 kadından biri eşi ile ilişkide sorun yaşamaktadır” dedi.
Vajinismus problemi yaşayan kadınların pek çoğunun halen bakire olduğuna dikkat çeken Dr. Ergin, “Vajinismus, hastalarında kasılmalar sadece vajinal girişte değil, aynı zamanda karın, bel, sırt, bacak gibi vücudun başka bölgelerindeki kaslarda da görülebilmektedir. Böylelikle bu kişilerde cinsel ilişkiyi izleyen gün içinde vücutta yaygın olarak kas ağrıları görülebilmektedir. Vajinismusun şiddetine göre ağrıların yaygınlığı değişkenlik gösterir. Kasılmaların özelliği tamamen kadının kontrolünün dışında yani refkeks bir harekettir, akabinde panik atak hali ile kadın ilişkiyi reddederek bacaklarını sıkıca kapatır, eşini iterek ilişkiyi sonlandırır, vajinismus problemini yaşayan kadınların pek çoğu halen bakiredir. Vajinismus hastalığı psikolojide ’cinsel ilişki fobisi’ olarak tanımlanır” diye konuştu.
Vajinismuslu hastalarda cinsel ilişki olamama sebepleri hakkında bilgi veren Dr. Ergin, “Vajinismus kadınlarında, geçmişte bilinçaltına atılan cinsellikle ilgili olumsuz mesajlar kişinin ilişki sırasında vücudun değişik bölgeleri ile birlikte vajinal kaslarını bir tepki ile istemsiz bir şekilde kasmasına neden olmaktadır. Normalde ani korku sonucunda kendimizi kasmamız kendimizi etkene karşı koruma açısından bir işe yararken cinsel ilişkideki bu durum tam tersine işlemektedir. Yani ağrı beklentisi ile bir kadının kendini kasması penisin içeriye girmesini zorlaştırmakta ve gereksiz yere ağrı hissedilmesine neden olmaktadır, her türlü vajinal girişim de ağrılıdır. İşte bu ağrı, vajen kasının belleğine yerleşerek her türlü girişimde vaginal kas kasılmasına neden olmaktadır. Ayrıca, her türlü ağrılı girişim de bu hafızanın güçlenmesine neden olmaktadır. Bu durum oluştuğunda da, kadın cinsel ilişki ister, eşini sever fakat her denenen ilişkide erkek bir engelle karşılaşır” dedi.
VAJİNİSMUS BELİRTİLERİ
Vajinismus’un belirtileriyle ilgili uyarılarda bulunan Dr. Ergin, “Hastalar cinsel ilişki sırasında ön sevişmeden zevk aldıklarını, cinsel birleşme (penetrasyon) anı gelene kadar güzel bir şekilde rahatladıklarını ve vajinal ıslanmalarının olduğunu ancak tam penis vajina içine gireceği sırada birden kendilerini kastıklarını, ıslanmalarının azaldıklarını, eşlerini itip bacaklarını kapatarak ilişkiyi sonlandırdıklarını ifade etmektedirler.
Cinsel birleşme anı (penetrasyon) geldiğinde kişiler acı çekecek, kanayacak, hatta ölecekmiş gibi düşüncelerle kendilerini koruma iç güdüsü içinde kontrolsüz (refleks) olarak kasılmaktadırlar. Vajinismus kendisini yalnızca cinsel ilişkiye girememe veya ilişki sırasında kasılma gibi belirtiler ile göstermez. Vajinismus belirtileri çok daha yaygındır. Vajinismusun nedenleri yüzde 90 olasılıkla psikolojik kaygılara bağlıdır. Yüzde 10 ise organik (yani yapısal) nedenler rol oynamaktadır. Organik (yapısal) vajinismus nedenleri arasında sıklıkla kızlık zarının kalın ve yüksek kenarlı olması, kızlık zarının diğer anormallikleri , vajina içindeki ara bölme dediğimiz perdeler, bartolin absesi, vulvar vestibulit sendrom, PID ve vajinitler yer almaktadır. Jinekolojik muayenenin önemi büyüktür. Vajinismusun psikolojik nedenleri ise Kızlık zarını korunması ile ilgili çocukluktan kalma mesajlar ve korkular, korumacı aile düzeni. Cinsel travmalar (taciz, tecavüz, fiziksel şiddet, cinsel istismar, pornografik film izleyip tiksinme, anne babanın cinsel ilişkisine şahit olma gibi) Hamile kalma korkusu yaşayanlar (Kürtaj veya doğum onlar için adeta bir kabustur) Aşırı katı bir toplum düzeni içinde yaşama, katı ahlak kurallar ve tabular, Cinselliğin suçluluk, ayıp, günah gibi kavramlarla eşleştirilmesi, geleneksel aile düzeni.Ebeveynlerden birisinin baskıcı (otoriter) yaklaşımı. İlk gece ile ilgili yanlış, abartılı ve eksik bilgiler ve ön yargılar (ilk gecede ağrı, acı veya kanamanın çok olacağı yönündeki düşünceler) Vajinanın normalden dar ve küçük olduğu, penisin girmesinin imkansız olduğu düşüncesi bulunmaktadır. Yine bazen, önceden tedavi olmuş olan kişilerde nüksler (problemin tekrarlaması) de oluşabilir. Bilinç altındaki gereksiz korkuları yenmek için kadının ve erkeğin rahatlatılması, gevşemesi, heyecan ve korkuları yatıştıracak ruhsal bir ortam oluşturulması için uygun psikolojik destek sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
KİMLER VAJİNİSMUS RİSKİ TAŞIRLAR?
Özellikle çocuksu, aileye bağımlıların risk altında olduğunu kaydeden Dr. Ergin, “Özellikle çocuksu, aileye bağımlı, yüksek sosyoekonomik düzeydeki genç kızlar risk grubunu oluşturur. Çocukluk çağından kalma korkuları Cinselliğin aile tarafından kötülendiği, kızlık zarının ise korunması gereken çok önemli bir bölge olduğu gibi mesajlar verilerek yetiştirilen genç kızların ilerleyen yaşamlarında vajinismus, cinsel isteksizlik, cinsel soğukluk, cinsel tiksinti ve orgazm olamama problemleri ortaya çıkmaktadır. Bu eğitim şekli bizim toplumumuzda çok yaygındır. Bu kadınlar kendi özel hayatlarında da son derece disiplinli, titiz, işkolik ve mükemmeliyetçi kişilik yapısındadırlar.Aile yapısı; baskın ve disiplinli baba, pasif anne modeline sahip çocuklar da ileride vajinismus açısından risk altındadırlar.Ayrıca kişide gebe kalma korkularının olması” dedi.
Eşlere önerilerde bulunan Dr. Ergin, “Öncelikle vajinismusun eşinizin hatası olmadığını kesinlikle anlamalısınız. Bu konuda onu anlayışla karşılamalısınız. Bu durumun üstesinden gelmede sizin sabrınızın, anlayışınızın ve işbirliğinizin önemi çok büyüktür. Tedavi görmeden bu sorunun aşılamayacağını unutmamalısınız” diye konuştu.