Bir zamanların ünlü mankeni ve film yıldızı Yaşar Alptekin, film çekimi için geldiği Amasya’da üstlendiği ’cin çıkartan hoca’ rolünü daha iyi adapte olmak için giydiği cübbe ve başındaki sarık ile geç saatlerde sokaklarda dolaşırken kıyafetinden şüphelenen bir vatandaş tarafından polise şikayet edildi. Alptekin, ihbarı üzerine polis tarafından kimlik sorgulamasına tabi tutulduğunu söyledi.
Kültür ve turizm şehri Amasya’nın son derece güvenli bir şehir olduğunu ve kadınların bile geç saatlere kadar cadde ve sokaklarda güvenle dolaştıklarını gözlemlediğini anlatan Yaşar Alptekin, “Rolüme adapte olmak için bu kılıkla dolaştım bu akşam. İleride iki polis arabası beni çevirdi. Arabadan indiler. ‘Kimlik kontrolü’ dedi. Ben tabi kendimden eminim. O eminlikle kimliğimi çıkardım. Memur beyler şaşırdı tabii. Bu adam şüpheli ama çok rahat davranıyor. Daha da şüphelendiler benden. Sonra baktılar ki Yaşar Alptekin. ‘Ağabey ne yapıyorsunuz burada?’ dediler. ‘Film çevirmek için’ dedim. Bir duyarlı vatandaş beni ihbar etmiş. Normalde sinirlenmem lazım. Benim hoşuma gitti. Demek ki burada hala o duyarlı insanlar var. Çünkü biz toplum olarak sorumluyuz. Dolayısıyla demek ki ben şüpheli durmuşum ki polislere ihbar edilmiş. Polislerin de bu konuda titiz davranmaları çok hoşuma gitti. Bana yaklaşmaları yani. Şüpheli şahısım ama suçlu değilim yani. Yaklaşımları, kibar davranmaları filan hoşuma gitti” diye konuştu.
Bir zamanların ünlü mankeni ve film yıldızıyken 42 yaşında maneviyata yönelmesinin ardından 11 yıldır namaz kılıp gündelik hayatta da rolüne benzer şekilde giyindiğini anımsatan 53 yaşındaki Yaşar Alptekin, “Rol gereği böyleyim ama aslında gündelik hayatta da böyleyim. Ama bu kadar abartılı değilim yani. Sarıkla dolaşmıyorum. Yine takkem var. Sarığı ancak Cuma günleri takıyorum. Efendimizin sünneti doğrultusunda sürmemi sürüyorum” dedi.
Üzerine giydiği tişortun hazırlanmasında ünlü komedyen Cem Yılmaz’ın oyununa adını verdiği harf grubundan esinlendiğini anlatan ünlü oyuncu, “5 vakit namaz tişortu rol gereği değil. Bu benim tasarımım. Gençlerimiz ismini bilmediği şeyler giyiyor. Küfür yazılı, edepsiz yazılar yazılı tişortlar giyiyorlar. Gençlerimiz giyinmeyi seviyor. Bizi anlatan bir şeyler giyinmeli bu gençler. Hem giysim bir mesaj versin yada namazı hatırlatsın diye 3 senedir 5 vakit namaz tişortuyla geziyorum. En azından birilerine tebliğ etmiş olurum diye. Cem Yılmaz’ın ‘CMLYMZ’ kısaltmasından ‘5 VKTNMZ’ mesajını oluşturdum” şeklinde konuştu.
Erkek oyunculardan Kıvanç Tatlıtuğ, Kenan İmirzalıoğlu ve Haluk Bilginer’i, kadın oyunculardan Beren Saat’i, yönetmen olarak son dönemde yaptığı filmlerle dikkat çeken Mahsun Kırmızıgül’ü, ses sanatçısı olarak Kibariye’yi, komedyenlerden Ata Demirer ve özellikle Cem Yılmaz’ı çok beğendiğine değinen Alptekin, “Bazı insanlar belden aşağı çok esprili olduğu için söyleniyor ama sonuçta hayatın gerçeğidir. Belki birçok insan bunu söylediğim için eleştirecek ama hayatın gerçeği yani. Ben elhamdülillah dikkat ediyorum. Ehli sünnet bir hayat yaşamaya gayret gösteriyorum ama bunu yapanları da yani dışlamıyorum. Sonuçta hayatın içinde yani. Görüyorsunuz camiden çıkarken bir hacı ağabey bile sinirlendiği zaman ağzından bir küfür çıkabiliyor. Sonuçta insanız. Yani küfür çıkabilir. Başka türlü anlatılamaz çünkü espriler. Cem Yılmaz’ı bu yönden çok takdir ediyorum. Bir kere önce güldürmek zeka işidir” ifadelerini kullandı.
Amasya’da çekimleri başlayan Lanetli Anahtar adlı filmdeki rolünü özetleyen Yaşar Alptekin, şöyle konuştu; “Filmin konusu gençler tatil amaçlı Amasya’ya geliyor. Yağmura tutuluyorlar. Yağmurdan korunmak için bir eve sığınmak zorunda kalıyorlar. Fakat evin kapısı kapalı. Zar, zor bir anahtar buluyorlar bir yerden. Evin kapısını açıyorlar ve içeri giriyorlar. Tahmin etmedikleri bir şey var. Ev üç harfliler tarafından sahiplenmiş vaziyette. Ve bu üç harfliler gençlere musallat oluyor. Dolayısıyla da sırasıyla insanlar ölmeye başlıyor. Böyle bir korku ve gerilim filmi. Ben bu filmde Osman Hoca’yı canlandırıyorum. İçine üç harfli giren bayanın içinden çıkarmak için bir ilaç, dua sistemiyle birlikte o üç harflileri içinden çıkarmaya çalışıyoruz.”