Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'nın ardından Belçika'da konuştu. Muhalefetin ardarda YSK'ya yaptığı başvurulara cevap veren Erdoğan, alışılmış cumhurbaşkanı olmayacağını söyleyerek "Ne yaparsanız yapın, meydanlarda konuşma hürriyetimi size yedirtmem" diye konuştu. Diyanet'le ilgili makam aracı tartışmalarına ise Erdoğan, "Haberim olsaydı o aracı sakın vermemesi gerektiğini söylerdim" diye konuştu.

Erdoğan, Belçika’daki Gençlik Buluşması’nda konuştu. Almanya'daki temaslarının ardından Belçika'daki konuşmasında CHP ve HDP'nin mitingler için yaptığı başvurulara gönderme yapan Cumhurbaşkanı, alışılmış Cumhurbaşkanı olmayacağı sözlerini tekrarları "Ne yaparsanız yapın meydanlarda konuşma hürriyetimi size yedirtmem. Alışılmış cumhurbaşkanı olmayacağım" diye konuştu.

İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:

Gençler unutmayın size milletiniz bu coğrafyasındaki yeni Alperenlersiniz.

Dilimizi kaybedersek diğer değerlerimize sahip çıkamayız. Burada çok hassas olmamız lazım. Anadiliniz unutmayın düşündüğünüz dildir. Çocuklarınıza en önce Türkçe öğretecek sonra yaşadığımız bölgedeki dili en az onun kadar öğrenmesini sağlayacağız. Artık hiçbir çocuğumuz kendisini bu coğrafyada yabancı olarak görmesin. Dilinize, inancınıza, kültürünüze sahip çıktığınız sürece herkesin size saygı duyduğunu göreceksiniz. Belçika toplumunun asli parçası olduğunu kabul edeceksiniz sonra da göreceksiniz herkes bunu kabul edecek. Avrupa’nın hiçbir yerinde başı öne eğik kardeşimi görmek istemiyorum.


DEMİRTAŞ'A KUR'AN CEVABI

Anadolu’da Diyanet tarafından hazırlanan Kürtçe Kur-an’ı Kerim’i gösterdim. HDP Eş Başkanı ne dese “Diyanet 1 tane Kürtçe baskı yaptı gönderdi’ Diyanet gerekli cevabı verdi. Diyanet İşleri Başkanılğı Ermenice Kur-an’ı meali hazırladı.



"SAKIN BU ARABAYI VERME"

Çıkmışlar, Diyanet İşleri Başkanı'nın arabasıyla uğraşıyorlar. Kusura bakmasın Diyanet İşleri Başkanım, eğer benim haberim olsa ben derdim ki, 'Sakın bu arabayı verme.' O makam, bu tür bir arabaya fazlasıyla layık.

Ağrı'ya havalimanını yaptık, karşı çıktılar. Iğdır'a yaptık, karşı çıktılar. Kars'a yaptık, karşı çıktılar. Muş'a yaptık, karşı çıktılar. Bir de utanmadan, 'Bizden korktukları için yaptılar' diyorlar. Biz size rağmen yaptık, bitirdik, açtık. Siz, müteahhitleri tehdit ettiniz, iş makinelerini yaktınız ama biz buna rağmen yaptık. Çünkü bunlar Kürt kardeşlerimi sadece aldatıyor. Ne diyor, 'Biz sizin temsilciniziz'. Bu nasıl temsilcilik? Ama maalesef benim bazı Kürt kardeşlerim de bunların peşine takılıyor. Bunların yakından uzaktan sizlerle alakası yok.

''HÜRRİYETİMİ SİZE YEDİRMEM"

Konuşmalar yapıyorum, YSK'ya şikayet ediyorlar. 'Cumhurbaşkanını yasaklayın, meydanlara çıkmasın'. Bir, iki, üç müracaat ettiler, hepsinden de oy birliğiyle ret aldılar. Bunlar anayasayı da bilmiyor. Anayasayı açıp okuyun, acaba cumhurbaşkanı nerede suç işler? Cumhurbaşkanının vatana ihanetten başka suçu yoktur. Meydanlarda konuşma hürriyetimi size yedirmem. Alışılmış bir cumhurbaşkanı olmayacağım." çıkıp yan gelip yatamam. Tüm partilere eşit mesafedeyim. Gönlümde yatan aslan elbette var. Taraf derseniz tarafım. Milletin tarafıyım."

İNTERNETHABER