Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Fransa’da Hz. Muhammed’e hakaret içerikli karikatürler yayınlayan ve yapılan saldırıda 12 kişinin öldüğü Charlie Hebdo Dergisi’nden bazı bölümleri yayınlayan Cumhuriyet Gazetesi’ne tepki gösterdi.
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, terörü nerden gelirse gelsin her şekilde lanetlediklerini ancak Peygamber Efendimize el ve dil uzatılmasına da asla müsaade edilmeyeceğini belirterek, “Paris saldırısının ardından özellikle Türk basınında Peygamber Efendimize yönelen hakaretleri ‘tevil’ etmeye çalışan bazı basın yayın organları oldu. Milletimizdeki bu hassasiyet bilinmesine rağmen tahrik edici davranışlar ve provokasyonlar yapılmaya başlandı. Cumhuriyet Gazetesi, sözkonusu karikatürleri sansürsüz olarak yayınlayarak halkı tahrik etti. Paralel medya olarak adlandırılan bazı gazeteler ise bu yayınlara destek vermeyi ifade özgürlüğü, hoşgörü kapsamında değerlendirme acziyetine düştüler. Kamu barışı adına Cumhuriyet Gazetesi’nin bu yayınlarının dağılmadan önce adli kontrolden geçirilmesini ‘baskın’ olarak yorumlamayı tercih edip, Peygamber Efendimize hakaret içeren karikatürlerin kitlelere yayılmasından rahatsız olmadılar” dedi.
Bazı gazetelerin Charlie Hebdo’ya destek sevdasının basit bir dayanışma değil, bizatihi Müslümanlar üzerinde bırakılmak istenen ‘terörist’ imajının güçlenmesine yönelik küresel oyuna aleni destek verme gayreti olduğunu söyleyen Turbay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendilerinin müntesibi olduğu Hocaefendiye yönelik olarak yayınlanan içerik ve karikatürler karşısında binlerce dava açan Gülen Cemaati’nin Peygamberimize hakaret edilen yayınlar karşısında en ufacık direnç göstermemesi, dahası bazı köşe yazarları ve genel yayın yönetmenleri vasıtasıyla basite indirgeme, hoş görme çabaları son derece çirkindir. Bem-Bir-Sen olarak bu çabaların tamamını kınıyor ve bu yayın organlarını Peygamber Efendimizin şahs-ı manevilerinden özür dilemeye, af dilemeye davet ediyoruz. Bu milleti tanımayanlara, tanımamakta ısrar edenlere sesleniyoruz. Bu millet kutsallarına asla hakaret ettirmez. Terörü lanetler ama söz konusu olan Peygamber Efendimiz olunca hiç kimseye el ve dil uzattırmaz. Müslüman şiddete başvurmaz, teröre bulaşmaz, ancak kutsallarını sonuna kadar savunur, kimseye dokundurtmaz. Peygamber Efendimize yapılan hakaretleri kendi elleriyle ülkemize getirip yayma gafletinde bulunanlar, kendi Müslümanlıklarını oturup bir daha sorgulamak durumundadırlar. Böylesi provokasyona açık, kışkırtmaya müsait, tahrik düzeyi yüksek bir konuda sorumsuzca hareket etmek ya da kastını ortaya koyma girişimini bu millet unutmayacaktır. Olayın üzerinden birkaç gün geçmiş olmasına rağmen halen yaptıkları yanlışta ısrar eden bu medya kuruluşlarının bir an önce kamuoyundan özür dilemeleri, kastı aştıklarını ilan etmeleri gerekmektedir. Değilse bu millet kendilerini vatan haini, milli ve manevi değerlerimizi istismar eden İslam karşıtı olarak ilan edecektir. Bu bağlamda yapılan açık provokasyon ve tahrikler sonucunda oluşacak istenmeyen olayların sorumluluğu, küresel oyunların taşeronlarına ait olacaktır. Toplumumuzun ve üyelerimizin dini hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak yapmış olduğumuz bu açıklama ile olayın asla bir ‘ifade hürriyeti’ ya da ‘hoşgörü’ kapsamında değerlendirilemeyeceğinin altını çiziyor, böyle davranmakta ısrar edenleri şiddetle kınıyor, her iki cihanda da kendilerinden şikayetçi olacağımızı ilan ediyoruz.”