Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıklamasına göre Aralık ayında Türkiye’nin ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 artışla 13 milyar 137 milyon dolar oldu. 2014 yılının tamamında ise Türkiye’nin ihracatı yüzde 4 artışla 157 milyar 622 milyon dolara ulaştı. Bu rakam Türkiye Cumhuriyeti’nin senelik ihracatta yeni rekoru oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye’nin ihracatının 2014 yılında yüzde 4 artışla 157,6 milyar dolara ulaşarak tüm zamanların rekoruna ulaştığını bildirdi. TİM’den yapılan açıklamaya göre, 2014 yılının aralık ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 yükselişle 13 milyar 137 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece Türkiye’nin 2014 yılının tamamındaki ihracatı yıllık bazda yüzde 4 artış kaydederek 157 milyar 622 milyon dolara ulaştı. Bu rakam Türkiye Cumhuriyeti’nin yıllık ihracatta yeni rekoru oldu.
Geçen yılın ihracat şampiyonu 22 milyar 270 milyon dolarla otomotiv sektörü olarak kayıtlara geçti. Otomotivi, 18,7 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ve 17,8 milyar dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. 2014 yılında en fazla ihracat artışını yüzde 38’le mücevher sektörü ve yüzde 31,2’yle fındık ve mamulleri sektörü yakaladı. Bu dönemde yüzde 18,7 artış hızına ulaşan tütün ve mamulleri sektörleri ile savunma ve havacılık sektörleri de üçüncü sırada yer aldı.
2014 yılında en fazla ihracat yapılan 5 ülke sırasıyla Almanya, Irak, İngiltere, İtalya ve İran oldu. Almanya’ya ihracat yüzde 11,3, İngiltere’ye yüzde 12,6, İtalya’ya yüzde 7,4, Fransa’ya yüzde 1,3 yükselirken, Irak’a ihracat yüzde 10,1 geriledi.
2014 yılında en fazla ihracat yapılan 30 ülke arasında, en yüksek ihracat artışı yüzde 60,8 ile Suriye’ye oldu. Suriye’yi, yüzde 57,4 ile İran ve yüzde 17,9 ile Türkmenistan takip etti. 2014 yılında ihracat artışında öne çıkan ülkeler şöyle oldu; 2014 yılında Ruanda’ya ihracat yüzde 295, Surinam’a yüzde 158, Dubai’ye yüzde 113, Vietnam’a yüzde 55 ihracat artışı yakaladık.
Bölgesel olarak bakıldığında 2014 yılında AB’ye ihracat yüzde 9, Ortadoğu’ya yüzde 6, Kuzey Amerika’ya yüzde 16 artış gösterdi. Afrika’ya ihracat yüzde 4, BDT ülkelerine ise yüzde 6 geriledi.
En fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında ihracatını en fazla artıran il yüzde 16,3 artış ile Sakarya oldu. Manisa’nın ihracatı yüzde 7, İstanbul’un yüzde 6,6, Denizli’nin yüzde 3,9, Ankara’nın yüzde 3,7, Gaziantep’in yüzde 2,5, İzmir’in yüzde 0,4, Hatay’ın yüzde 0,2 artış gösterdi. Bursa’nın ihracatı yüzde 0,8, Kocaeli’nin ihracatı yüzde 2,8 geriledi.
2015 yılına yeni umutlarla girdiklerini belirten TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, yeni yılın Türkiye’ye ve tüm bölgemize, ihracatçılara, bu ülke için üreten tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını; sağlık, mutluluk ve barış getirmesini diledi. Dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri ve 2015 öngörülerini paylaşan TİM Başkanı Büyükekşi, "Zorluklarla geçen, hareketli bir yılın ardından 2015 yılı için Dünya Bankası’nın yüzde 3,5, IMF’nin ise 3,8 küresel büyüme öngördüğünü” belirterek "2015 yılında ABD ekonomisinin yüzde 3,1, Euro Bölgesi’nin ise yüzde 1 büyümesi bekliyoruz. Gelişen ülkeler tarafında ise Orta ve Doğu Avrupa’nın büyüme beklentisi yüzde 3,8, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın ise yüzde 3,5. Dolayısıyla 2015 yılında 2014 yılına göre daha iyi bir büyüme rakamı yakalanacak. Buna rağmen dünya ticaretinde sınırlı bir artış öngörüyoruz. Dünya ticaretinde miktar bazında yüzde 3, değer bazında yüzde 1,5-2’lik bir büyüme tahmin ediyoruz. Şartlar en az 2014 yılı kadar zorlu olabilir, temkinli ancak iyimser olarak ihracatta karşımıza çıkacak fırsatları değerlendirmemiz ve yeni fırsatlar yaratmamız gerekiyor” dedi.
ABD Ekonomisinde yaşanan son gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı; "ABD ekonomisi yılın son döneminde tempolu büyümesini sürdürüyor. Bu büyüme temposunun devamı ile birlikte FED’in yılın ortalarında faiz artışına gitmesi ve piyasalardaki bol likidite döneminin sona ererek tersine bir trendin başlaması bekleniyor. Yıl sonuna kadar faizlerin yüzde 1 ila 1,25 seviyesine kadar çıkması olasılık dahilinde. Faiz artışları küresel finansal piyasalarda genel faiz seviyesinde, yani borçlanma maliyetinde yukarı yönlü baskı yaratabilir. Ancak gelişmiş ülke merkez bankalarını toplam bilanço büyüklüğü artmaya devam edecek. Dolayısıyla küresel likidite 2015 yılında da yüksek olacak.
Diğer taraftan Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişlemeyi artırması ile Euro Bölgesi’nde ve AB-28’deki toparlanma önümüzdeki yıl hızlanabilir. Parite açısından da 2015 yılının oldukça dalgalı bir yıl olmasını bekliyoruz. 2013 ve 2014 yıllarında ortalama 1,32 seviyelerinde gerçekleşen Euro-Dolar paritesinin 2015’te 1,22 seviyelerinde olmasını bekliyoruz. 2015’te Dolar’da ortalama kur beklentimiz 2,35, Euro’da ise yıl içerisinde 2,90 olarak şekillendi” dedi.
2015 yılında gerek emtia fiyatlarında gerekse de euro-dolar paritesinde bir önceki yıla göre ortalama değerlerde düşüş gerçekleşecek. Euro/dolar kuru ortalamasının bu sene ortalamada yüzde 10 daha aşağıda olması bekleniyor. Bu da ihraç birim fiyatlarına baskı oluşturabilir. Önümüzdeki dönemde döviz kurlarındaki oynaklık da devam edebilir. Dolayısıyla AB’ye ihracatta fiyat tutturmak daha da zorlaşacak. O yüzden şu gerçeğinde altını çiziyoruz: Kurla oynayanın eli yanar. Kur lokması zehirli lokma. İhracatçılarımız pariteyle oynamasın. İhracatçılara mesajımız şu: "Riskini hedge et. Kendini hiç etme!” Ayrıca ihracatçılarımız ihracat sigortası imkanlarından sonuna kadar faydalansınlar. Bu zorlu geçen senede, zaten sınırda olan karlarını kur hareketlerine feda etmesinler” ifadelerini kullandı.
Bölgesel gelişmelerin bir yandan umut vadederken, bir yandan da risk barındırmaya devam ettiğini söyleyen TİM Başkanı; "Rusya’da ekonomik kriz derinleşirken, ülke aynı zamanda ciddi bir siyasi krize sürükleniyor. Suriye’de Rusya Federasyonu’nun inisiyatif alması istikrarın sağlanması için oldukça önemli görülüyor. Irak’ta IŞID’in geri püskürtülmesi ve Bağdat’taki rejimin kendini konsolide etmesi umut vaat ediyor. Diğer Katar’ın Mısır ile ilişkilerin iyileştirilmesi, İsrail’de yapılacak seçimler sonrası çözüm yanlısı hükümetin gelme ihtimali, Tunus’da Essebsi’nin seçilmesi bölgemiz ve ülkemiz açısından umut vadeden gelişmelerdir. Bu umutlu gelişmeler ve yeni fırsatlar ışığında "sürdürülebilir barış için maksimum ihracat” demeye devam ediyoruz”
"TÜRKİYE 2014’TE NET İHRACATIN KATKISIYLA BÜYÜDÜ"
Türkiye ekonomisi ve ihracatı ile ilgili gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı 2014 yılında Türkiye ekonomisinin dünya ekonomilerinde yaşanan zorlu koşullara rağmen büyümesini hız kesmeden sürdürdüğünü söyledi. TİM Başkanı Büyükekşi şunları söyledi: "İlk çeyrekte yüzde 4,7, ikinci çeyrekte yüzde 2,1 olan büyüme, üçüncü çeyrekte yüzde 1,7 olarak gerçekleşti. Bunun sonucunda da ilk 9 aylık büyüme yüzde 2,8 oldu. Yılın ilk 9 ayında net ihracatın büyümeye katkısı 2,7 puan oldu. Bu büyümenin neredeyse tamamının net ihracattan gelmesi bizleri son derece mutlu etti. 2014’ün tamamında ise büyümenin yüzde 3 civarında gerçekleşmesini muhtemel görüyoruz. Bu büyümede aslan payı ihracatçılarımıza ait, ne mutlu ki ihracatçılarımız zorlu bir seneden daha alınlarının akıyla çıktılar. 2014 yılında tüm ihracatımız yüzde 4 artış gösterdi. Tam 157,6 milyar dolara yükseldi.
"DÜNYA TİCARETİNDEN ALDIĞIMIZ PAYI ARTTIRDIK"
Siyasi risklerden dolayı bölgesel pazarların bazılarında yüzde 40’lara varan talep düşüşlerine ve yılın ikinci yarısından sonra AB’nin durgunluğa girmesine rağmen ihracatımızı artırdık. Zira bu gelişmeler olmasıydı ihracatımız çok daha iyi seviyelerde olacaktı. Örneğin Irak’a ihracatımız ilk 5 ayda yüzde 11 artmıştı. Fakat kalan 7 ayda bu tempo tam tersine döndü. Irak’a ihracatımız yılın tamamında yüzde 11 geriledi. Eğer Irak’a ihracat geçen sene ile aynı olsaydı tüm ihracatımız yüzde 0,8 daha yüksek olacaktı. Eğer Irak’a ilk 5 aydaki ihracat artış hızımızı korusaydık, sene genelindeki ihracatımız yüzde 1,6 artış gösterecekti. Yine Rusya’ya ihracatımız geçen sene ile aynı kalsaydı, tüm ihracatımız yüzde 0,6 daha yüksek olacaktı. Tüm bölgesel ve jeopolitik gerginlikler dikkate alındığında bu değişimlerin ihracatımıza yaklaşık 4 puan negatif katkı yaptığını görebiliyoruz. Zira bugün yüzde 8-9 bandında genel bir ihracat artışını ve GSMH büyümesine 1 puan ek katkıyı konuşuyor olacaktık.
Benzer şekilde AB’ye ihracatımız da yılın ikinci yarısında temposunu düşürdü. Yılın ilk yarısında AB’ye ihracatımız yüzde 14 artmıştı. İkinci yarıda AB’ye ihracat artış hızımız yüzde 5’e düştü. Bunun sonucunda da AB’ye genel ihracat hızımız yüzde 9’da kaldı. Tüm bu gelişmelere rağmen ortaya konan ihracat artışı başarıdır. Dünya ticaretinin yüzde 2,5 arttığı bir yılda ihracatımızı yüzde 4 artırarak, Dünya ticaretinden aldığımız payı artırdık.”
İDDİALI 2015 HEDEFLERİ
Orta Vadeli Programa göre, 2015 yılı ihracat hedefinin 173 milyar dolar olarak belirlendiğini söyleyen TİM Başkanı "Biz bu hedefin Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Çünkü bizim yıllık ihracat artış tempomuzu bir an önce yüzde 10’nun üzerine çıkarmamız gerekiyor, önümüzdeki yıl OVP hedefine ulaşmak için de %9,7’lik bir artış gerçekleştirmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde Türkiye’nin büyüme trendini yüzde 5’in üzerine çıkarabiliriz. Petrol fiyatlarındaki gerileme bizim için önemli bir fırsat. Bu sayede 2015 yılında Türkiye’nin enflasyon ve cari açık rakamlarında önemli bir iyileşme yaşanacak. Cari açıkta 2015 yılında en az 15-20 milyar dolarlık bir avantaj sağlayabiliriz” dedi.
Türkiye’nin diğer gelişen ülkeler içinde pozitif ayrıştığını ve bu ayrışma ile birlikte sermaye girişi artığını söyleyen TİM Başkanı bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi ve "Şunu unutmayalım değerlendirilemeyen fırsat, fırsat değildir” dedi.
Ekonomide ve sanayide inovasyon temelli bir değişim için çok iyi bir zemin yakaladıklarını belirten TİM Başkanı "Başbakanımız Sayın Davutoğlu’nun açıkladığı planları çok olumlu bulduk. 2015 yılında bu planların hayata geçirilmesini hassasiyetle takip edeceğiz. Biz de kendi üzerimize düşeni yaparak ihracatımızın katma değerinin artması için çok detaylı çalışmalara imza atıyoruz" ifadelerini kullandı.