Bursalı makina mühendisi İsmail Doyuk, dünyadaki müslüman devletlerin darphanelerinde bastıkları bütün paraları 80 yıllık kolleksiyonerlik hayatında tek tek toplayarak tamamlamayı başardı.
89 yaşındaki İsmail Doyuk, madeni eski para kolleksiyonuna ilginç bir tesadüfle başladı. 1936 yılında Heykel’deki Defterdarlık binasının inşaatı için yapılan temel kazısında, bir küp içerisinde Sultan Abdülmecid Han dönemine ait bakırdan mamul mangırlar ortaya çıktı. O sırada kıymetsiz görülen mangırlar yoldan geçenlere dağıtıldı. İsmail Doyuk da 5-10 tane bakır mangırlardan aldı. Bu eski paraları eve getirip Osmanlı’ya olan hayranlığından dolayı saklamaya başladı. Doyuk, bir ara Bursa dışında çalışması sebebiyle evdeki mangırları müzeye teslim etmek istedi. Ancak müze bu paraları kıymetsiz bulduğu için o dönem almadı.
KUYUMCULARIN GÜMÜŞ OSMANLI PARALARINI ERİTMELERİNE GÖNLÜ EL VERMEDİ
İsmail Doyuk’un, 1960’lı yıllırda, gençlik çağında iken, Bursa Kapalıçarşı’daki kuyumcuların, gümüşünü takı yapımında kullanmak üzere eski Osmanlı paralarını erittiklerini görünce gönlü el vermemiş. Erittikleri tarihi paraların ağırlığınca gümüş getirerek veya bedelini ödeyerek o paraları da almaya başlayan İsmail Doyuk, her biri farklı tasarım ve baskı yeri bilgilerine sahip olan onlarca gümüş parayı topladı. Koleksiyonu ile tanınan İsmail Doyuk, kuyumcularında yardımı ile farklı bütün eksiklikleri tamamlaya başladı.
Sultan Orhan Gazi’nin Tophane’deki ilk devlet darphanesinde bastığı paralara da sahip olan İsmail Doyuk, Osmanlıların beylik döneminde Yenişehir ve İnegöl’de de paralar bastığını, biriktirdiği tarihi kolleksiyondaki basım yerlerden anlıyor.
FATİH İMPARATORLUK HAKKI OLARAK ALTIN PARA BASMAYA BAŞLADI
Emevi Devleti’nin bastığı paralardan Fatih Sultan Mehmet’in Osmanlı’da çıkarttığı ilk altın paraya kadar onlarca farklı cografyadan paraları kolleksiyonuna katan İsmail Doyuk, tarihte kimin cihana hakim ise ancak o devletin altın para basabildiğini söyledi. Yani altın parayı sadece imparatorluklar basabiliyorlardı. O zaman kağıda basılan karşılıksız dolar banknotları olmadığından, zaten ağırlığınca değeri olan altın paralar ekonominin gerçek dinomosu olup, köpüksüz bir harcama anlayışını insanlara sunmuyordu.
MÜZELERİN İSLAM DEVLETLERİ PARALARI UZMANI
Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu gereği, tarihi paraları biriktirirken, Bursa Müze Müdürlüğü’nden kolleksiyoner defteri de alan İsmail Doyuk, 2 binden fazla tarihi parayı defterine kaydetti. Bu kolleksiyonun ihtişamını bilen müze uzmanları, kazılarda çıkan Müslüman devlet paraları olduğunda İsmail Doyuk’un bilirkişiliğine müracat ediyor. Tarihi paralarla birlikte tarihi de araştırıp hangi devletin ne kadar hangi topraklarda hüküm sürdüğünü öğrendiğini belirten Makine Mühendisi İsmail Doyuk, torunlarının çocukları olmaya başlayınca, tarihi koleksiyonunu müze yapılmak üzere belediyeye devretmeye karar verdi.
PARA MÜZESİ AÇILDI, AMA PARALARI YOK
Kolleksiyonlerlerin veya aracıların paralarını alabilmek için kapısını aşındırdığı İsmail Doyuk, 2010 yılında paraları Bursa Kent Müzesi’ne devretmeye karar verdi. Kolleksiyon defterine kayıtlı olan paralardan 100 küsur tanesi, Kültür Bakanlığı müzelerinde de olmadığından, bakanlık tarafından Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi’ne alındı. Kalan 1000 taneye yakın para ise Büyükşehir Belediyesi Kent Müzesi’ne teslim edildi. Ancak bu kadar geniş bir kolleksiyona sahip olan Büyükşehir Belediyesi, Maksem Mahallesi Pınarbaşı Caddesi Mumcular mevkiinde geçen hafta açılışını yaptığı para müzesine envanterindeki paralardan bir tane bile koymadı. Belediye yetkililerinin, sadece fotoğrafların yer aldığı sözde müzenin açılışına İsmail Doyuk’u davet etmemesi büyük bir nezaketsizlik olarak değerlendirildi.
BURSA’DA ÇOK İYİ KOLLEKSİYONERLER, VAR AMA MÜZE YAPACAK KİMSE YOK
İsmail Doyuk, şehirde birçok kültürlü insanın, kıymetli kitaplar, el yazmaları, cep saatleri, nadide eserler biriktirmesine rağmen, yerel yöneticilerin yeterli bilgiye sahip olmalalarından dolayı tematik ve şahıs müzesine dönüşebilecek kolleksiyonların akıbetinden endişe ediyor. Açılan son dönem müzeleri ise şekilcilik olarak değerlendiren Doyuk, gerçek eserlerle gelecek nesillerin aydınlatılması gerektiğini düşünüyor.
SULTAN ORHAN, TOPHANE’DE GÜMÜŞ, MUMUCULAR’DA BAKIR PARA BASIYORDU
İsmail Doyuk, 80 yıllık kolleksiyonerlik hayatında 7 bin kitap sahibi oldu. 4 defa kütüphanesini hediye etti veya sattı. Aldığı kitapların büyük kısmını okudu. Müthiş bilgilere sahip oldu. Kitapçıların bile başvurdukları İsmail Amca, 2 kız, 1 oğlan, 7 torun sahibi olduktan sonra, bir torununun yanında hayatını mütevazı bir şekilde sürdürüyor. Doyuk, her gün Ulucami’ye namaza geliyor ve tarihi payitahtın son münevverlerinden birisi olarak Osmanlı eserlerinin gölgesinde kültür hayatını takip etmeyi sürdürüyor.