İlim Yardımlaşma ve İrfan Derneği (İYİDER) tarafından 15’incisi gerçekleştirildiği kardeşlik buluşması bu yıl Kahramanmaraş İYİ-DER ev sahipliğinde Sütçü İmam Üniversitesi Karacasu kampüsünde gerçekleşti.
Katılımın yoğun olduğu organizasyona İstanbul, Ankara, Kahramanmaraş ve Kilis’ten yaklaşık 600 misafir iştirak ederken, Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Beyazıt Kaçar, Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt da katıldı. Kahvaltı ikramıyla başlayan kardeşlik buluşmasının birinci oturumu, mehteran gösterisi, İYİDER il başkanlarının selamlama konuşmaları ve Grup Taha’nın ezgi dinletisi ile devam etti. İkinci oturumda kısa bir ilahi dinletisinin ardında kapanış konuşması için kürsüye İYİDER kanaat önderi Ali Uğur Özkeleş çıktı. Müslüman devlet ilişkisini ve iyilik eksenli devlet kurma çalışmalarını anlatan Özkeleş, “Müslümanlar Asr-ı Saadet’e dönüş için bir doğum süreci yaşıyorlar. Asr-ı Saadet sürecini anlamak günümüze yön vermemizi kolaylaştıracaktır. Öncelikle bir devlet oluşması için olmazsa olmaz toplumsal mutabakat sağlamaktır. Hicretten sonra Medine’de Müslümanların yanı sıra Mecusi, Yahudi ve Hıristiyanlarla toplumsal mutabakat sağlanmıştır. Gayrimüslimlerin Osmanlı’da ismi ‘Zımmi’dir. Yani "Koruma altına alınan insanlardır.Biz de böyle bir genişliğe sahip olursak devlet kurma aşamasında başarılı olabiliriz. Miraç’ta Resulullah medeniyetin kurulduğu şehirleri dolaşmıştır. Bunun sebebi Peygamberin geçmiş tecrübelerden yararlanmasını sağlamaktır. Aynı şekilde Miraç’ta tüm peygamberlerle görüşmüştür. Bunun sebebi de yine devlet kurmuş ya da kuramamış peygamberlerin tecrübelerinden yararlanmasıdır. Hz. Peygamber (A.S) bu bağlamda Medine’de tüm Müslümanları, Yahudileri, Hıristiyanları çağırarak onlarla istişare etmiştir. Bir diğer konu devletin olmazsa olmazı adalettir. Mekke’de ırkçılık ve kız çocuklarının diri diri gömülmesi engellenerek cinsiyet ayrımı kaldırılıp adalet sağlanmıştır. Aynı şekilde zekat farz kılınmamışken sadaka emredilerek zengin ile fakirin arasındaki uçurum kaldırılmıştır. Devlet oluşumunda tepki politikaları yerine etki politikaları geliştirilmelidir. Müslümanlar siyaset bilimini öğrenmelidir. Tarih okunmadan, felsefe bilinmeden, dil öğrenilmeden, sanat geliştirilmeden ne yeni bir devlet ne de bir medeniyet söz konusu olabilir. Baskıcı, zorlaştırıcı, nefret ettirici tutum yerine uzlaştırıcı tutum sergilemeliyiz. Derdimiz yeniden Asr-ı Saadet ruhunu oluşturmak ve bu medeniyeti kuracak Muhammedler, Ebubekirler, Ömerler yetiştirmektir“ dedi.