Gaziantep’te lise öğrencileri, Gazeteci Yazar Tuluhan Tekelioğlu’nun organ nakliyle hayata tutunmayı başaran hastaların hikayelerini anlatan ’Yeni Hayat’ adlı filmini izlerken duygu dolu anlar yaşandı.
Gaziantep Ticaret Odası konferans salonunda organ bağışıyla ilgili düzenlenen ‘Yeni Hayat’ filmi gösterimine Gazeteci Yazar Tuluhan Tekelioğlu, İl Sağlık Müdürü Sadettin Yazı, Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Elbeyli, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. G. Serdar Tolay ve öğrenciler katıldı. Öğrenciler filmi izlerken duygu yüklü anlar yaşadı.
‘ONLARA BİR ORGAN ÇIKMA İHTİMALİ MİLLİ PİYANGO’DAN İKRAMİYE ÇIKMA İHTİMALİ KADARDIR”
Organ bağışının önemine değinmek için ‘Yeni Hayat’ filmini hazırlayan Tuluhan Tekelioğlu, organ bağışını yaygınlaştırmak gerektiğini belirtti. Organ bağışının yeni bir hayat olduğunu söyleyen Tekelioğlu, Türkiye’de organ bağışının milyonda 5 oranında olduğunu söyleyerek, “Bekleme listelerinde, organ bağışı bekleyen 22 bin kişi var. Bu sadece böbrek nakli bekleyenlerin sayısı ve onlara bir organ çıkma ihtimali, Milli Piyango’dan İkramiye çıkma ihtimali kadardır. Biz bu filmi çektikten sonra, ekibimizle birlikte organlarımızı bağışladık. Ben, asistanım, kurgucum, annem, babam, kardeşlerim, arkadaşlarım ve hepimiz organlarımız bağışladık" dedi.
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Programda konuşma yapmak için kürsüye çıkan Dr. G. Serdar Tolay, geçmişte organ rahatsızlığı yaşayıp çok zor zamanlar geçiren Dr. Mesut Mahsereci’yi kürsüye davet etmek isterken gözyaşlarına boğuldu. Bir süre sonra kendine gelen Dr. Tolay, Dr. Mesut Mahsereci’yi kürsüye davet etti.
Organ bağışıyla ilgili kötü bir geçmişi olduğunu söyleyen ve aynı zamanda 2008’de dumansız hava sahası çalışmalarından dolayı yılın doktoru seçilen Dr. Mesut Mahsereci, "Bir gece telefonum çaldı. Bana dediler ki sabah saat 10.00’dan önce burada olmalısınız. Yoksa bir işe yaramaz. Her bir organ için 5 kişi çağırıyorlar. Neyse ki sonunda uygun organ bulundu, çok sıkıntılı bir süreç. Nakil yaptıktan sonra çok zorluk çektim. Dışarı çıkıp gezemiyordum. Üzerimde büyük bir yük vardı. Çok şükür o süreci geçirdikten sonra yetkili kişilerle görüştüm. Ben bu organ bağışıyla ilgili çalışmak istiyorum dedim, bu halimle kahveleri gezerim, durumumu anlatırım, bunun en basit örneği benim derim. Organ bağışı çalışmalarını yapabilmem için yoğun bakımda çalışman gerekiyor dediler. O da uzun bir süreç olduğu için, dumansız hava çalışmalarına girdim. Bu konuda birçok okula gittim. Birçok okulda dumansız hava çalışmaları konusunda bilinçlendirmede bulunduk” diye konuştu.