Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile Naksan Holding arasında yükleme öncesi gözetim hizmetleri anlaşması imzalandı.
Naksan Holding’de gerçekleşen imza törenine Naksan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nakıpoğlu, TSE Başkan Vekili Yrd. Doç. Dr. Fahrettin Önder, TSE Muayene Gözetim Merkez Başkanı Topel Gül, TSE Güneydoğu Bölge Koordinatörü Hakan Yıldırım ve TSE Yurt içi Gözetim Müdürü Fatih Taşkın katıldı.
İmza töreni öncesi bir konuşma yapan Naksan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nakıpoğlu, “Bildiğiniz üzere plastik sektörünün her zaman yenilikçi ve öncü kuruluşlarından biri olduk. Yaptığımız atılımlarla sektörün ve Gaziantep’in gururu olan Naksan Plastik kurulduğu günden bu yana entegre üretim tesislerine her gün bir yenisini ilave ederek, katma değer yaratmaya devam etmektedir. Bugün Türkiye’nin ilk büyük 100 sanayi kuruluşu içerisinde yer almaktayız. İnşallah yine birlikte daha iyi noktalara getirmek umuduyla adımlarımıza devam etmekteyiz. 1998 yılından bu yana TSE ile Naksan Plastik arasında iş birlikteliğimiz güçlenerek devam etmektedir. Bu iş birlikteliği içerisinde kurumsal kimliğimizin daha da pekişmesinde gerek gözetim, gerek belgelendirme hizmetleri sırasında TSE’nin bize bir çok katkısı olmuştur. Kaliteli yönetim sistemi, iş sağlığı, gıda güvenliği yönetim sistemi, müşteri memnuniyeti, laboratuvar yeterlilik belgesi ve yönetim sistemi gibi belgelendirmelerimizde, hepsinde bize büyük katkılar sağlamışlardır. TSE’nin destekleriyle ürün firmamızdan çıkmadan önce TSE’den belgelendirme yapmaları için bir sözleşme yapılacaktır. Farklı adımlarında da yine birlikte hareket edeceğimizin bir göstergesi olan bu belgelendirme inşallah hem sektörümüzde hem de farklı sektörlerde bir örnek olacaktır” dedi.
TSE Başkan Vekili Yrd. Doç. Dr. Fahrettin Önder ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
"Bugün biz TSE olarak mutluyuz. Neden mutluyuz, gerçekten TSE’yi bilen, TSE’nin faaliyetlerini yakından takip eden bir şirketle beraberiz. İnsana bu mutluluk ve huzur veriyor. TSE bilindiği üzere birçok faaliyet yapmaktadır. Bu faaliyetlerden bir tanesi de bugünkü sözleşmeye konu olan muayene ve gözetim hizmetleridir. Şimdi hukuk açısından bakıldığında bir şirket ürününe marka aldığı takdirde, yurt dışı bağlantısı da varsa hiçbir engel olmadan markasını sattığı ürünlerle dünyaya tanıtabilir ama tanınmış marka olmada bu yeterli olmamaktadır. Marka demek kalite demek ama kalite demek standartlara uygunluk demek. Standartlara uygunluğun bir sınırı yok. O zaman marka standartlara uygunluk anlamında kalitenin alt sınırını oluşturmaktadır. Bunun üst sınırı yok. Peki kalite bu anlamda nedir, kalite herksin bildiği gibi bir hayat felsefesidir, müşteri memnuniyetidir. Peki müşteri memnuniyetinde müşteri ne ister, sadık müşteri ya da sadık tüketici. Bu, aynı ürünü sürekli tercih eden insanlarla olur. Peki bu nasıl gerçekleşiyor, standarda, kaliteye uygun ürünlerin elde edilmesiyle. Peki firma bunları gerçekleştiriyor mu. ihracatını bu hale getirmiş, Türkiye’de belli bir seviyeye ulaşmışsa her alanda getiriyor demektir. Yeterli mi, yeterli değil. Peki nasıl yeterli hale gelecek? Ürünü standarda uygun, kaliteli yapmanız yetmiyor. Tüketiciye teslim ettiğinizde, tüketici kullanıyor olduğunda tekrar kullanacağında tereddütsüz bu ürünü tercih etmesiyle oluyor. O zaman bizim kalitemizin üreticiden tüketiciye kadar aynı özellikte ulaşması gerekiyor. Peki ulaşabilir mi, ulaşabilir ama sonuç garantisi veremezsiniz. İşte tüketiciye kadar kaliteye uygun markamızın ulaştığını rahatlıkla nasıl söyleyebiliriz. Bu aşamadan geçen yani üreticiden tüketiciye kadar geçen aşamada da bizim kalitemize uygun hizmetlerin verildiğini görmemiz gerekiyor. Şimdi ihracat yapacaksınız, Gaziantep’ten Amerika’ya gidecek. Tabi gemiyle gidecek ama önce buradan İskenderun Limanı’na kadar karayoluyla taşınacak. Oradan gemiye yüklenecek. Ya da burada, üretildiği yerde, fabrika içerisinde istiflenecek, ambalajına konulacak, yüklenecek. İşte tüm bu geçen aşamalarda da kalitemizin muhafaza edilmesi gerekiyor. Bunu biz kendi elemanımızla sağlayabiliriz ama yeterli olmayabilir. İşte bu düşünce son zamanlarda dünyada yeni bir alan ortaya koymuştur; gözetim, gözetim hizmetleri yani kontrol hizmetleri. İşte bunu tarafsız, objektif, yetkinliğini ispatlamış bir kurum yaparsa, bu ürünün ticaretini yapan insanlar da rahatlıkla benim ürünüm, ürettiğim ürünün garantisi var diyebilir. Söze başlarken mutluyum demiştim, çünkü Naksan Holding 1998 yılından bu yana, başkanımız da söyledi, TSE’nin hizmet alanlarıyla alakalı tüm belgelerin birçoğunu almış. Almış ki bize gözetim anlamında da bir teklifte bulunmuş. İşte bu bizi mutlu etti, çünkü demek ki biz diğer belgelendirme faaliyetlerinde de etkinliğimizi, verimliliğimizi, garanti hizmetimizi göstermişiz ve bunu da gözetimle taçlandırmak istemiş. İşte biz bu Naksan Plastik şirketine, ürünlerin burada üretilmesinden itibaren standartların bazılarının kontrolünü yapacağız. Naksan Holding ben bir dünya markasıyım diyor. Ben tanınmış bir markayım, sadık müşteri peşindeyim. O zaman sadık müşteriye ulaşmanın yolu tüketiciye kadar bu hizmetler, bu garanti, bu kalite, bu standart vardır diyebilmesi için TSE işaretinin de bulunduğu bir belge ile tüketiciye ve ya aracı kuruluşlara sattığı zaman onlar da gözü kapalı, rahatlıkla, nasıl olsa TSE bu işi denetlemiştir, gözetlemiştir, bakmıştır, rahatlıkla alabilirim anlayışını biz dünyaya yaymak istiyoruz. TSE bunun için var. biz bu güne kadar yaptığımız hizmetlerde bu imajı hem ticaret yapan sanayicilerimize, hem tüketicilerimize verdik, vermeye de devam edeceğiz."
Konuşmaların ardından imzalar atıldı. TSE Başkan Vekili Yrd. Doç. Dr. Fahrettin Önder, Naksan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nakıpoğlu’na, üzerinde TSE amblemi olan bir plaket hediye etti.