Aile hekimleri ve sağlık çalışanları, Mayıs ayında 3 günlük iş bırakma eylemi yaparak, yeniden alanlara çıkacak. Mersin Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Gürbüz Şen, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının, ceza puanları, tehdit, cumartesi nöbetleri gibi uygulamalarla tükenmişlik sendromu yaşadığını öne sürerek, tüm bunlara ‘hayır’ demek için 20-21-22 Mayıs 2015’te 3 gün üst üste iş bırakacaklarını söyledi.
Sağlık Bakanlığı’nın çıkardığı son yönetmelik değişikliğine tepki gösteren aile hekimleri ve sağlık çalışanları, iş bırakma eylemlerinin gün sayısını artırarak bir kez daha alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Mersin Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Şen, iş bırakma eylemi ve gerekçelerine ilişkin İHA muhabirine açıklama yaptı. Sağlık Bakanlığı’nın, uzun yıllardır verdikleri mücadelede en son yaptığı atraksiyonla aile hekimlerini karşı tarafta bir kurum olarak gördüğünü ve yeni bir yönetmelik değişikliği yaptığını söyleyen Dr. Şen, bu yönetmelik değişikliğinin Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları ile hukuka aykırı bir şekilde yapıldığını öne sürdü. Aile hekimleri ve sağlık çalışanlarının, Bakanlığın uygulamalarına karşı mahkemelerde dava açtıklarını, ancak mahkeme süreçlerinin 1-1,5 yıl sürdüğünü dile getiren Şen, “Bu durum, uzun sürelerle sahada çalışan 22 bin aile hekimi ve 22 bin aile sağlığı çalışanını maalesef bir tükenmişlik sendromuna sokmakta ve Bakanlık buna da her geçen gün çıkardığı yönetmeliklerle, genelgelerle devam etmekte. Üzüldüğümüz taraf, Bakanlığın ‘Gidin kendi hakkınızı mahkemelerde arayın, bireysel olarak müracaat edin’ demesidir. Şu anda sadece Mersin’de binlerce aile hekimi hakkında soruşturma var. Bu soruşturmalar da yine anayasal haklarımızı kullandığımız için açılıyor. Tüm Türkiye’de on binlerce soruşturma ve dava var. Bakanlık aleyhine on binlerce dava var. Dünyanın neresinde bir bakanlık aleyhine çalışanları bu kadar dava açmıştır?” dedi.
“HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜKLERİ HER İLDE FARKLI İŞLİYOR”
Halk sağlığı müdürlüklerinin her ilde farklı işlediğini iddia ederek, tepkisini dile getiren Şen, Sağlık Bakanlığı’nın ve bürokratlarının atanmış da olsalar, hükümetin illerdeki temsilcisi de olsalar sonuçta birer hekim ve sağlık çalışanı olduklarına vurgu yaptı. Hekim ve sağlık çalışanı olarak tüm halk sağlığı müdürlerinin, tüm idari personelin öncelikle mesleki etik ilkeleri, deontolojiyi göz önüne alarak hareket etmesi gerektiğine işaret eden Şen, “Bugün maalesef üzülerek söylüyorum, Sağlık Bakanlığı ve Halk Sağlığı Müdürlükleri resmen bir işletme gibi yönetilmekte, müdürler işletme sahibi gibi iş ve eylem yapmaktalar. Maalesef Halk Sağlığı kurumunun illerde halk sağlığı müdürlerine veya sağlık idarecilerine etki etme şansı yok. O yüzden Türkiye’nin her ilinde farklı bir Halk Sağlığı Müdürlüğü var. Farklı bir Sağlık Bakanlığı gibi işliyor, kendine özgü modelini kurmaya çalışıyor. İşletme gibi bu iş yürütülmekte. ASM’leri bir işletme olarak gördüğünüz andan itibaren zaten stres ve sıkıntı başlıyor. Bugün biz Halk Sağlığı Müdürlüğü’nden Mersin’de yaşayan on binlerce Suriyeliye, Mersin’de artan kızamık, suçiçeği vakaları, şark çıbanı gibi halk sağlığı sorunlarına, artan anne-bebek ölüm sayılarına müdahale etmesini bekleriz. Ama sağlık hizmeti sunumu, ‘aile hekimleri her şeyi yapsın, biz onları denetleyelim’ şeklinde yapılmakta” diye konuştu.
“AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE 20-21-22 MAYIS’TA 3 GÜN ÜST ÜSTE İŞ BIRAKILACAK”
Aile sağlığı merkezlerinin çalışanların maaşları ve kira dahil tüm giderlerinin aile hekimleri tarafından karşılandığını da anımsatan Şen, Bakanlığın, ‘biz aile hekimlerine bu kadar para veriyoruz’ söyleminin de gerçeği yansıtmadığını kaydetti. Mevcut Ceza Yönetmeliği’nin hukuksuz olduğunu öne süren Şen, “Bu yetmezmiş gibi son çıkan yönetmelik değişikliğinde de Bakanlık bu yönetmelikteki cezaların puan sayısını artırdı” ifadesini kullandı.
Aile hekimleri ve sağlık çalışanlarının tüm haksız uygulamalara karşı yeniden alanlara çıkacağını ve iş bırakma gün sayısını artıracağını söyleyen Şen, eylem kararlarının gerekçesini de şöyle açıkladı: “Biz tek taraflı sözleşmeye ‘hayır’ demek için iş bırakıyoruz. Biz, iş güvencemizin kılıç gibi ceza puanlarıyla tehdit unsuru olarak kullanıldığı Sağlık Bakanlığı’nın çıkardığı yönetmelik değişikliğine, iş güvencesindeki belirsizliğe, geleceğimizdeki belirsizliğe, her ildeki farklı uygulamalara, bir işletme gibi yönetilen ve Halk Sağlığı Müdürlerinin iki dudağının arasında kalan özlük haklarımıza, yasal, anayasal haklarımıza, Danıştay kararlarının uygulanmamasına, her geçen gün iş yükümüzün artırılmasına, cumartesi nöbetlerine karşı iş bırakıyoruz. Dolayısıyla biz yaratılmak istenen kölelik düzenine, taşeron sağlık hizmetine, artırılan ceza puanlarına, sözleşme feshiyle yapılan tehdide karşı iş bırakma gün sayımızı artırarak cevap veriyoruz. Diyoruz ki, ‘biz artık daha fazla iş bırakacağız.’ Aile hekimleri yeniden iş bırakıyor ve alanlara çıkıyor. Biz 20-21-22 Mayıs’ta Mersin Aile Hekimleri Derneği olarak karar aldık, İstanbul’da bazı STK’lar ile Birlik ve Dayanışma Sendikası da aynı tarihlerde 3 gün iş bırakacağını açıkladı. Bir çığ gibi büyüyor. Mersin Aile Hekimleri Derneği, 20-21 ve 22 Mayıs’ta üretimden, emekten gelen gücünü kullanarak, özlük hakları için, sağlığın taşeronlaştırılamayacak bir insan hakkı olduğunu düşündüğü için, hem kendi sağlığı hem vatandaşlarımızın sağlığı için iş bırakacak. Ve bu eylemlilik süreci de artarak devam edecek. Tüm Türkiye’de aile sağlığı merkezlerinde 3 gün üst üste iş bırakılacak. Bugüne kadar çok uyarı yaptık. Bu eylem artık bardağın üstüne konan son damladır.”