MANİSA'da yaşayan 40 yaşındaki Ruhi Sürer, üç yıldır yapay kalp ünitesiyle hayata tutunuyor. Sırt çantasında taşıdığı cihazın ömrünün dört yıl olduğunu öğrendiğini, hastaneden iyi bir haber gelmesi için ümitle beklediğini söyleyen Sürer, bu süreçte organ naklinin önemini anladığını vurguladı, "Uygun kalp bulunursa yaşayacağım, bulunmazsa Allah bilir öleceğim. Her gün bin bir ümitle hastaneden gelecek sevindirici haberi bekliyorum" dedi.
Dilşeker Mahallesi Borsa Caddesi 59 numarada yaşayan evli ve iki çocuk babası Ruhi Sürer, kalbinin iflas etmesi üzerine üç yıl önce ameliyata alındı. Yapay kalp ünitesi takılan Sürer, ümitle uygun bir kalbin çıkmasını beklemeye başladı.
"ARTIK BENİM KALBİM BU ÇANTADAKİ CİHAZ"
Yaşadığı süreci anlatan Sürer, "Tarım işinde çalışıyordum. Bir gün araziden eve geldiğimde vücudumdan ani ter boşaldı, fenalaştım. Eşim beni, Merkez Efendi Devlet Hastanesi'ne götürdü. Muayenede kalp rahatsızlığı teşhisi konuldu. Daha donanımlı bir hastaneye gitmem söylendi. Bunun üzerine Özel Vatan Hastanesi'ne gittim. Kalp ameliyatı olarak kalbimdeki dört damar değişti. Ameliyattan sonra bir süre kalbim durdu. Tekrar kalbim çalışmaya başladıktan sonra 15 ay hafıza kaybı yaşadım. Evimde altı ay boyunca hiç yatamadım. Bir süre de Manisa Celal Bayar Üniversite Hastanesi'nde tedavi gördüm. Ardından İzmir Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tedavim sürdü. Uygulanan ilaç tedavisinden sonuç alınamadı. İş göremez hale gelen kalbim, 3 Ocak 2012'de ameliyatla alındı. Yapay kalp ünitesiyle yaşama başladım. Artık benim kalbim bu çantadaki cihaz. Bununla yaşama tutunmaya çalışıyorum" dedi.
İYİ HABER BEKLİYOR
Uygun bir kalp bulunması halinde kalp nakli için tekrar ameliyat olacağını söyleyen Ruhi Sürer, "Ameliyat olduğum Ege Üniversitesi Hastanesi doku, kan grubu, kilo ve boy ölçülerime uygun kalp bulunması halinde beni hemen operasyona alacak. Onun için iki yıldan bu yana hastaneden gelecek sevindirici haberi bekliyorum. Bu noktada organ bağışının ne kadar önemli olduğunu da anladım. Yapay kalp cihazıyla dört yıl yaşandığını duydum. Uygun kalp bulunursa yaşayacağım, bulunmazsa Allah bilir öleceğim. Her gün bin bir ümitle hastaneden gelecek sevindirici haberi bekliyorum. Babam Bekir Sürer, ben henüz 10 yaşındayken 1985 yılında trafik kazası geçirerek öldü. Annem Sadiye Sürer ise babamdan 5 ay sonra göğüs kanserinden vefat etti. Beni babaannem büyütüp ev bark sahibi yaptı. Anneden ve babadan öksüz kaldım. Çocuklarımın yetim kalmasını istemiyorum" diye konuştu.
EŞİ DUALARINI EKSİK ETMİYOR
Eşine uygun bir kalp bulunması ve tekrar sağlığına kavuşması için 10 yaşındaki oğlu Bekir ve dört yaşındaki kızı İrem ile sürekli dua ettiklerini söyleyen Yasemin Sürer, "Eşim şu an kalp nakli bekliyor. Yaşamını yapay kalp cihazıyla sürdürüyor. Bütün ihtiyaçlarını ben sağlıyorum. Vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı davranarak organ bağışında bulunmalarını istiyorum. Çocuklarımın babasız ve yetim kalmasını istemiyorum. Eşimin bizimle birlikte yaşamasını istiyorum. Duamız onunla" dedi.

FOTOĞRAF