Eski uygarlıklar döneminden bugüne gelen ve Gaziantep’te erkekler tarafından yapılan sedefçilik, artık kadınların uğraşı olmaya başladı.
İlk çağın en eski uygarlıklarında yapılmaya başlanan sedefçilik, o dönemlerde eşyada süs ögesi olarak kullanılıyordu. Bazı kaynaklar her ne kadar Sümer sanatında sedefin traş edilerek ahşaba uygulandığını, Uzak Doğu ve Güney Asya’da Hint sanatında sedef süslemelere rastlandığını yazsalar da sedefin en yaygın ve gelişmiş şekliyle Türk-Osmanlı sanatında görüldüğü bilinir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde geniş kullanım alanına sahip olan sedef işçiliğinin Enderunlu ustalarca yapılmış örneklerini, günümüzde tarihi müzelerde görmek mümkün. Daha sonraları Suriye’de işlenmeye başlanan sedefin Gaziantep’e buradan geldiği, ancak motiflerinde Selçuklu ve Osmanlı kültürünün korunduğu bilinmektedir.
Gaziantep’te 54 sedef atölyesi olup, 55. atölye ise Gaziantep Üniversitesi’nde, Gaziantep El Sanatlarını Koruma ve Geliştirme Merkezi’nde 1992 yılında kurulmuştur. Ceviz, maun, gül gibi sert ve dokusu sıkı ağaçlar tercih edilerek yapılan sedef kakmada, kurşun, kalay, gümüş ve alpaka tel, motiflerin çevresini süslemede kullanılır. Sedef ise tatlı sudan çıkarılan istiridye kabuğudur. Sedef yerine ya da sedef ile birlikte boynuz, bağa, fildişi ve kemik de kullanılmaktadır.
KADINLARA İŞ EDİNME İMKANI
Şehitkamil Halk Eğitim Merkezi tarafından kadınlara yönelik sedefçilik kursu açıldı. Kursa gelen kadınlar, eskiden erkeklerin yaptığı sedefçiliği öğrenerek, iş edinmek istiyor. Sedefçiliği çok sevdiklerini söyleyen kadınlar, “Aile katkısında bulunmak istedim. Kendi masraflarımızı da karşılamak istiyoruz. Kendimize bir mesleğimiz olur, ilerde yapmayı düşünüyoruz. Bayanların artık özgürlüğünü eline alması, bir birey olması açısından çok önemlidir. Buradaki arkadaş ortamımız çok iyi" dediler.
Kadınlara sedefçilik eğitimi veren Mehmet Cankesen, kadınların iş imkanın kısıtlı olmasından dolayı böyle bir kurs açtıklarını söyledi. Cankesen, “Onlara imkan sağladık. İlerde kendilerine bir atölye açarlar. Kendilerini geliştirmeye çalışırlar. Burada kendilerini geliştirdiler zaten" dedi.