Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, hemofili hastalığının genellikle erkekleri etkileyen kalıtsal bir hastalık olduğunu ifade ederek, "Kadınlar daha çok bu hastalığın taşıyıcısıdır, ileri ki dönemlerde kendi çocuklarına kalıtsal yolla geçebilir. Günümüzde hemofilisi olan bir çocuğun normal bir yaşam süresine sahip olması mümkün. Hemofilinin tedavisi eksik olan faktörün yerine konması ile gerçekleştirilir" dedi.
Dünya Hemofili Günü dolayısıyla açıklama yapan Dr. Aytekin Kemik, hemofilinin pıhtılaşma bozukluğuna neden olan, kanamayla ortaya çıkan, nadir görülen bir tür kan hastalığı olduğunu söyledi. Hemofilinin vücutta kanın pıhtılaşmasını sağlayan proteinlerin eksikliği veya yokluğu nedeniyle ortaya çıktığını kaydeden Kemik, "Genellikle erkekleri etkileyen kalıtsal bir hastalıktır. Kadınlar daha çok bu hastalığın taşıyıcısıdır, ileri ki dönemlerde kendi çocuklarına kalıtsal yolla geçebilir. Hemofili hastalığı belirtileri genellikle bebeklik / çocukluk dönemlerinde fark edilir. Belirtileri, göbek kordonu kesimi sonrası uzun süren kanama, sünnette durdurulamayan sızıntı halinde kanama, ağrı ve şişkinliğe yol açan eklem içi kanama, enfeksiyon ve cerrahi müdahale, diş çekimi sonrası durmayan kanamalar, vücutta kolay oluşan morarma, sık burun kanaması ve idrarda kan görülmesi şeklindedir" diye konuştu.
Hemofilisi olan bir çocuğun normal bir yaşam süresine sahip olmasının mümkün olduğunu vurgulayan Kemik, şunları söyledi: "Hemofilinin tedavisi eksik olan faktörün yerine konması ile gerçekleştirilir. Yerine koyma tedavisi hastanın kilosuna göre hesaplanan bir doz verilerek yapılır. Tedavi süresi ağrının ortadan kalkmasına ve eklem hareketlerinin düzelmesine bağlıdır. Hemofili hastalığının ömür boyu sürmesi nedeniyle ekip yaklaşımı gerektirmesi önemlidir."
Hastalığa karşı alınabilecek önlemleri de söyleyen Kemik, "Tedavi planı tam olarak doktorun önerdiği şekilde uygulamak, düzenli kontrolleri ve aşıları yaptırmak, hemofili hastası kişinin sürekli etkileşimde olduğu doktor, diş hekimi ve eczacı, spor eğitmeni, öğretmen ayrıca hemofili hastası çocuğu olan ailelerin çocuk bakıcısı, gündüz bakıcısı, öğretmenler, okuldaki diğer personel gibi kişilere hastalık konusunda bilgi vermesi, düzenli diş bakımı yaptırması, hemofili hastasının eklemlerde ve vücudunun diğer bölümlerinde kanamaya ilişkin belirtiler hakkında bilgi edinip, ne zaman doktoru arayacağı ya da acil servise gideceğini öğrenmesi önemlidir. Hemofilisi olan küçük çocukların evde ve başka yerlerde yaralanma ve kanamaya neden olabilecek şeylere karşı korunması gerekir." Yeni yürümeye başlayan çocukları dizlik, dirseklik ve kask ile korumak gerektiğini anlatan Kemik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm çocuklar iki ya da üç tekerlekli bisiklete binerken kask takmalıdır. Çocuğunuzu düşmelerden korumak için yemek sandalyesi, araba koltuğu ve bebek arabasında emniyet kemeri kullandığınızdan emin olun. Çocuğunuz yürümeye başladığında, sivri kenarlı mobilyaları kaldırın ya da koruyuculu hale getirin. Küçük ve keskin nesneleri ve kanamaya ya da zarar vermeye neden olabilecek diğer maddeleri erişemeyeceği yerde ya da kilitli tutun. Olası tehlikeler için oyuncaklarını ve dışarıdaki oyun alanlarını kontrol edin. Çocuğunuzdan sorumlu herhangi bir kişinin çocuğunuzun hemofilisi olduğunu bildiğinden emin olun. Hangi durumlarda sizi ya da acil servisi aramaları gerektiği konusunda konuşun. Çocuğunuza tıbbi kimliğini içeren bir bilezik ya da kolye takmayı düşünün. Çocuğunuz yaralandığında bu kimlik ona bakacak kimseyi çocuğunuzun durumu hakkında uyaracaktır. Hemofili hastalığı olan kişiler aspirin kullanmamalı, travma ve ev kazalarına karşı azami dikkat etmelidir."