Aktif Eğitimciler Sendikası Malatya Şube Başkanı Fatih Yanardağ, eğitim çalışanlarının sorunlarına değinen yazılı bir açıklama yaptı. Çocukların bakımı noktasında eğitim çalışanlarının büyük sıkıntı çektiğini iddia eden Başkan Yanardağ, çocuk bakım odasının bir ihtiyaç olduğunu belirtti.
Çocuk bakımının, eğitim çalışanlarının temel sorunlarından biri olduğunu belirten Yanardağ, “Çocukların bakımı, eğitim çalışanlarının en temel sorularından birini teşkil etmektedir. Hatta ailevi problemlere bile sebep olacak kadar ciddi bir sorundur. Özellikle ailelerinden uzakta görev yapan öğretmenlerin çocuklarını emin ellerde yetiştirmeleriyle alakalı yaşamış oldukları kaygı, performanslarını olumsuz yönde etkilemektedir. Çocukları için güvenilir bir bakıcı bulup bulamama endişesi hem kendi iç dünyalarında bir çalkantı meydana getirmekte hem de ders verdiği öğrenciler açısından çalışma verimini olumsuz etkilemektedir. Hayatın ilk yılı bebeğin anneye her yönüyle bağımlı olduğu bir dönemdir. Çocuk yürümeye ve koşmaya başladığında ise kendi başına hareket etme, bağımsız olma isteği içinde olmasına rağmen anneyi etrafında görmekten, onun yanında olmaktan hoşlanır. Sosyalleşme becerisinin kazanıldığı 3 yaşa kadar çocuklar bir taraftan anneden ayrışmaya çalışırken bir taraftan da bağımlılığı devam ettirirler. 3 yaşa kadar görülen bu bağımlı ilişkinin bu yaştan sonra azalması, ilişki boyutunun bağımlılıktan bağlılığa dönüşmesi beklenir. Kreş ve ana okulları çocuğun sadece bakıldığı ya da oyun oynadığı bir ortam değil, sosyalleşme becerisinin geliştiği, kurallara uymayı, yaşıtlarıyla ilişki kurmayı, paylaşmayı öğrendiği sosyal bir ortamdır” dedi.
Çocuk bakım odasının önemli bir ihtiyaç olduğuna değinen Yanardağ, “Eğitim çalışanlarından maksimum düzeyde yararlanmak ve çocuklarından ayrı kalmadan çalışmalarını sürdürebilmeleri için çocuk bakımı ile ilgili sorunlarına çözüm bulunması gerekmektedir. 1869 eğitim çalışanı ile yapılan bir ankette, ‘Eğitim kurumlarına çocuk bakım odası yapılmalı mıdır?’ sorusuna, ankete katılanların yüzde 96’sını oluşturan bin 788 kişi evet, yüzde 4’üne tekabül eden 81 kişi hayır cevabı vermiştir. Bu anket sonucu da gösteriyor ki, çocuk bakım odası eğitim çalışanları için önemli bir ihtiyaçtır” diye konuştu.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Sıkıntıların ortadan kalkması için yapılması gerekenleri anlatan Fatih Yanardağ, şu önerilerde bulundu:
“Okullarda bir dersliğin çalışan annelerin küçük yaştaki çocukları için ayrılması ve gerekli personelin görevlendirmesi realiteye uygun, gerçekleştirilebilir bir uygulamadır. Birçok derslikten oluşan bir eğitim kurumunun bir dersliğinin bu uygulama için ayrılması, amacına uygun tefriş edilerek donatılması ve yeteri kadar personelin görevlendirilmesi mali açısından da çözülebilir bir işlemdir. Ayrıca bu hizmetten yararlanacaklardan -ana okullarında toplanan katkı parası gibi- personeli mali olarak incitmeyen belli bir oranda katkı payı alarak maliyetler düşürülebilir.
Okulda çalışan personel sayısı veya okul öncesi çağ yaş grubu çocuklu personel sayısı gibi mevcut durum dikkate alınarak her okula veya yeterli sayının olmadığı okullarda bölge okulu ya da birbirine yakın okullarda bebek ve çocuk bakım odası açılabilir. Buralarda bakıcı ya da eğitmen olarak çalışacak kişiler, halk eğitim merkezleri tarafından görevlendirilerek uygulamada birlik sağlanabilir. Mesleki ve teknik liselerin çocuk gelişimi alanlarında okuyan öğrencilere, açılacak olan bu ortamlarda uygulama eğitimleri yaptırılabilir. Böylelikle hem bakıcı, eğitici giderleri düşürülmüş hem de ilgili bölüm öğrencilerine mesleki tecrübe kazandırılmış olur. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na bağlı olarak yayınlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılacak Çocuk Bakım Evleri Hakkında Yönetmelikte düzenleme yapılarak çocuk bakım odaları da açılabilir.”