Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı bölgede iş dünyasını heyecanlandırdı. Bu sürecin hayata geçmesinden sonra bölgeye yatırımın artacağını anlatan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi (DTSO) Odası Başkanı Ahmet Sayar, hükümetin bu süreçte ekonomik adımların atılması gerektiğini ifade etti. Güneydoğu Girişimci İş Adamları Derneği (GAİD) Başkanı Tanzer Polat Yılmaz ise bölgenin huzura ihtiyacı olduğunu söyledi.
Abdullah Öcalan’ın Diyarbakır Nevruz’unda okunan mesajı bölge ekonomisini heyecanlandırdı. Diyarbakır iş dünyası okunan mesajda silahsızlanma çağrısının hayata geçmesiyle yatırımların artacağını dile getirdi. Yıllardır bölgeye nitelik anlamında yapılamayan yatırımlar, bu süreçten sonra oluşacağına anlatan iş dünyası yatırımın huzurla oluşacağını aktardı.
"40 YILDA ÇOK BÜYÜK ACILAR YAŞANDI"
DTSO Başkanı Ahmet Sayar, çözüm sürecinin bugün gelmiş olduğu noktada artık politik adımlarla beraber, sosyo-ekonomik boyutun da dillendirilmeye başlandığını söyledi. Bölgede özellikle son 40 yıldır büyük acıların yaşandığı anlatan Sayar, büyük maddi kayıpların olduğu bir sürecin yaşandığını kaydetti. Sayar, "40 yılda bölgede çok ciddi ekonomik yaralar oluştu. Mutabakatta yer alan hem sosyo-ekonomik boyut hem Öcalan’ın Nevruz’da okunduğu mektubunda özellikle kadın ve gençlere ekonomik alanda daha aktif yer almalarını belirtmesi, bundan sonraki süreçte aynı zamanda ekonomik ayağının da olacağını öngörüyoruz. Sağlıklı, istikrarlı sürdürülebilir bir barış için bir çok boyutta olduğu gibi sorunun ekonomik boyutunda da birtakım adımların atması gerekiyor" dedi.
"SADECE ÖZEL SEKTÖRÜN YAPACAĞI YATIRIMLARLA BU DERİN YARALARI KAPANMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Bu coğrafya şu anda 81 il içerisinde bulunmuş olduğu konum itibariyle bölgenin potansiyeliyle orantılı olmadığını aktaran Sayar, "Bunun temel sebebi, burada hem alt yapı açısından yetersiz olması hem de barışık bir ortamın olmamasından kaynaklanıyor. Bundan sonraki süreçte, sorunun ekonomik boyutunda yereldeki yatırımcılarımız gelişen bu süreçte daha fazla yatırım yapma, yine buradaki potansiyeli gören batıdaki yatırımcıların bölgeye olan ilgilerinin artacağına inanıyoruz. Kalkınmanın sadece özel sektörün yapacağı yatırımlarla bu derin yaraları kapanması mümkün değildir. Hükümetin alt yapı anlamında ve buradaki girişimci profil durumunu göz önünde bulundurarak, burayı daha cazip hale getirecek destekleri vermesi gerekiyor" diye konuştu.
"BÖLGE BİR SAVAŞ ORTAMINDAN ÇIKTI, OLAĞANÜSTÜ GÜNLER YAŞADI DOLAYISIYLA OLAĞANÜSTÜ TEDBİRLERE İHTİYACI VAR"
Güneydoğu Girişimci İş Adamları Derneği (GİAD) Başkanı Tanzer Polat Yılmaz ise Nevruz’da okunan mesajın bölge için önemli bir mesaj olduğunu ifade ederek, 2 yıl önce de PKK’nın geri çekilmesiyle ilgili alınan kararın ardından kamuoyunu rahatlatılmaya çalışıldığını dile getirdi. Yılmaz, "Asıl mesele bundan sonraki süreçte bunun uygulama pratiğine ne kadar yansıyabileceğidir. Bunun için ise temel koşul ise, tarafların süreci sekteye uğratacak söylemlerden vazgeçmeleri gerektiğini istiyoruz. Bölge iş adamları olarak, bu sürecin çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi ve analiz edilmesi gerekiyor. Bölgenin teşviklerden ziyade, topyekun kalkınma hamlesine ihtiyacı var. Limitlerin, sınırlamaların olmadığı, ‘yatırım için destek veririz ama bu desteği verebilmemiz için şu kadar yatırımın olması lazım’ gibi belirli bir sınırlandırmalara dayanan teşviklerin bölgeye çok fazla yararı olacağını düşünmüyoruz. Çünkü bu bölge bir savaş ortamından çıktı, olağanüstü günler yaşadı. Dolayısıyla olağanüstü tedbirlere ihtiyacı var. Evet, teşvik ve destekler önemli ama biz bölge iş adamları önce huzur istiyoruz. Bu bölgenin ilk önce huzura ihtiyacı var. Zaten o huzuru bize verirlerse, hiçbir teşvik ortaya konulmazsa dahi bu bölge işadamları kendi yatırımlarıyla değiştirmeye muktedirdir. Bu tür planlarla desteklenmesi bölge ekonomisinin gelişmesine daha hızlı ilerlemesine neden olacaktır. Ancak şu aşamada süreç çok kritik bir dönemdedir. İç çekişmelerden uzak, samimiyetle, ne istediğimizi net ifade ederek ve en önemlisi kamuoyunu bilgilendirerek hareket edilmesi gerekiyor. Bölge iş adamları olarak sürecin bundan sonra şeffaf bir şekilde yürütülmesidir. Biz de bu sürecin bir tarafında yer almak istiyoruz" şeklinde konuştu.