Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Nevşehir Belediyesi’nin işbirliğinde düzenlenen Şehir Kimliği Çalıştayı Kapadokya Dedeman Otel’de gerçekleştirildi. Nevşehir’in gelecek vizyonunu yerel halkla birlikte belirlemek ve şehirlerin tarihi ve kültürel varlıkları ve maddi, manevi değerleri korunarak, yeniden inşa sürecinde nasıl yapılanması gerektiği, değişim-gelişim süreçlerinde oluşan fırsat ve tehditlerin neler olduğuna ilişkin konuların ele alındığı Şehir Kimliği Çalıştayı’ na Nevşehir Vali Yardımcısı Hasan Kayhan,Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver,ilçe kaymakamları, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ile çok sayıda davetli katıldı.
Şehir Kimliği Çalıştayı’nın açılışında konuşan Belediye Başkanı Hasan Ünver, düzenlenen çalıştayın geleceğin birlikte organize edilmesi amacıyla gerçekleştirildiğini belirtti. Çalıştaya katılanların bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak arzusu içerisinde olduklarını dile getiren Ünver; “ Burada geleceğini birlikte organize etmek için bir aradayız., Ben her şeyin en iyisini bilmiyorum, ama biz her şeyin en iyisini bilebiliriz. Toplum içerisinde eğitimleriyle, bilgileri bir medeniyete tanıklık etmiş arkadaşlarımızsınız. Onun için bu tecrübelerinizi sizlerden yararlanmak istiyoruz, Kaygılarınızı, düşüncelerinizi yapacağınız ekleme ve değerli fikirlerinizi burada ifade edeceksiniz. Zaten buradaki değerlendirmeleri daha sonra kitaplaştıracağız. ”dedi.
Modern şehircilik değerlerinin yanı sıra, geçmişin kültürel ve tarihsel potansiyelinin de çok iyi harmanlanarak sunulması gerektiğine inandığını anlatan Ünver, daha sonra şöyle konuştu; “ Nevşehir tek kalemde tanımlanamayacak kadar farklılıkları olan bir şehir. Bir taraftan modern şehircilik anlayışını yakalamak için çaba harcayan, kökleri ile bağını kesmeden gelecek mücadelesi veren bir şehir. Bu kapsamda önümüze çok iyi niyetli çalışmalar ve yeni yeni kazanımlar elde ediyoruz. Nevşehir Kalesi çevresindeki yaptığımız projede olduğu gibi. TOKİ ile yaptığımız işbirliği ile buradaki hissedarları ev sahibi yapabilme yönünde çalışmalarımız halen devam ediyor. Bugüne kadar 2600 konutu tüm sosyal donatıları ile hak sahiplerine dağıttık. Halende bu yönde konut ve sosyal donatıların üretim çalışmaları devam ediyor.Bu süreçte 419 konut daha yapılarak hak sahiplerine teslim edildi. 754 konutun yapımı devam ediyor. 600 konutta daha sonra yapılacak.“
“Biz ‘Kanunlar böyle ifade ediyor, biz de bu mantık içinde kanunları uygularız’mantığını asla gütmedik. Biz aynı mantığı gütmüş olsa idik, Merkez Dönüşüm projemizi de bitirmiş olurduk, ama biz istiyoruz ki bize kimse arkamızdan beddua etmesin istiyoruz.” diyen Ünver, hiç kimsenin bedduası ve nefretini kazanmak istemediklerini vurguladı. Ünver: “Bir yeri yaşanılır kılarken, bir yeri güzelleştirirken, insanlarımıza yeni yeni alanlarla hizmete sunarken, bir başka kişinin, bedduasını alarak nefretini kazanarak böyle bir şey yapmak istemiyoruz. Merkez Kentsel Dönüşüm projesi için de çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor. Bu noktada ihalemizi de yaptık. Bu çalışma kapsamında yapılan ihaleyi alan firma yöneticileri, Merkez Dönüşüm Projesi kapsamında bütün hak sahiplerinin gönül rızasını alarak, onların beklentileri sorarak, oradaki edinimlerinin değerini ortaya koyarak yapacaklarımızın değerini tespit edip ona söyleyerek tespitlerini yapıp bitirecek. Şehirler insanlarla kaim olurlar. İçerisinde insanın olmadığı hiçbir çalışmanın anlamı yok, her şey insanlar içindir. Yıllarca uygulanan yanlış koruma modelleriyle bugüne gelmiş ve yöndeki sorunlarla da karşı karşıya kalmış oluyoruz. İçerisinde insanın var olduğunu düşünmeyen bir korumacılık anlayışı, insanı yok sayan korumacılık anlayışı bir çok tarihi eserin yok olmasına neden oldu. Yıkılan yerleri bir düşünün, Vatandaş oturduğu damın çökmek üzere olduğunu ve mutlaka tamir etmesi gerektiğini belirtiyor, amma korumacılık uygulamaları ile ciddi engeller ortaya çıkartılıyor. İçerisinde insanın bulunmadığı bir tarihi yapıyı gelecekte de yaşanılır kılamazsınız, böyle bir korumacılık anlayışı içerisinde olunmamalı. Korumacılık alanındaki zihniyetin ortaya koyduğu uygulamalar ne yazık ki geçmişte belediyecilik anlayışında da ortaya konuldu Ama şükürler olsun ki insan odaklı bir hizmet anlayışı içerisinde hareket ederek yıllar yılı çözümsüz bırakılmış Telekom İl Müdürlüğü civarındaki sıkıntıları halkımız ile hemhal olunca çözüme kavuşturduk. Yeter ki siz halkımıza ulaşmayı ,onları dinlemeyi bir becerin, ne vatandaş sizin düşmanınız ne de siz vatandaşın düşmanısınız. İbrahim paşa Bulvarı’nda da aynı uygulamayı yaptık. Son olarak Göre Boğazı’nda da aynı sorun ile karşılaştık. Bu alanda hak sahibi olan 10 bine yakın kişi ile muhatap olup, insanların hakkını teslim ettik .İnanın bir kişi bize karşı dava açmadı. Halkımızın yaşadığı sıkıntı ile hemhal olduk. Peki ne oldu bu alan ? Aynı bölgede ecdadın geleneklerine yakışır bir Külliye kazanıyor, yanında bir eğitim kompleksi kazanıyor, müftülük binası ve yeşil alan kazanılacak. Huzur konağımız olacak,. bu ülkede örneği olmayan bir huzur Evi ve Huzur konağı kazanılacak ve hemen yanında bir kongre merkezi. Hemen onun karşısında inşallah, yeraltı şehrinin içerisinde güzel sanatlar galerileri, el sanatları merkezleri, yürüyüş yolları, butik oteller, üzerinde Türkiye’nin en büyük antik parklarından birini yeşerteceğiz, hep birlikte sizlerin fikirleri ile yapacağız.” diye konuştu.
Şehir Kimliği Çalıştayında daha sonra Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ayfer Gedikli, Nevşehir Şehir Kimliği Çalıştayı hakkında bilgiler vererek, katılımcıların sorularını cevapladı.