Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Anne Brasseur, Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınmasına ilişkin görüntülerinin internette yayınlanmasının ardından mahkemenin Twitter ve Youtube’u kapatmasına ilişkin, “Yeni medyanın sınırları yok. Bir ülkede kısıtlayıcı mekanizmalar oluşturmanın gereği yok, internet çalışıyor. Çözüm bu değil” dedi. Medyanın da sorumluluğu olduğunu belirten Brasseur, "Evet basın özgürlüğü ama sorumluluk olmadan özgürlük olmaz. kişisel haklar korunmalıdır" diye konuştu.
Brasseur, Diplomasi Muhabirleri Deneği üyeleri ile bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Brasseur, Avrupa konseyi tarihinden bahsederek, konseyin Avrupa’da barışı sağlamak için kurulduğunu söyledi. Brasseur, konseyin Mayıs 1949’da kurulduğunu ve Türkiye ve Yunanistan’ın 1949 yılının Ağustos ayında konseye katıldığını aktardı. Brasseur, “Avrupa Konseyi’nin ilkesi hukuka, demokrasi ve insan haklarına dayanır. Bunu bazen ödül olarak görülüyor. Ülkelerin çevresine baktığımızda, bunu ödül olarak alamayız. Avrupa Konseyi önemli çünkü değerlere bağlıyız. Konseye 47 üye var” ifadelerini kullandı.
Konseyde iki resmi dil olduğunu belirten Brasseur, 3 çalışma dili var: Almanca, Rusça ve İtalyanca. Ocak’tan itibaren Türkçe bu dillere eklenecek” şeklinde konuştu.
Göç, Ukrayna krizi ve ırkçılığın önemine değinen Brasseur, “Farklılıklarımıza rağmen nefret söylemlerine karşı birlikte durmalıyız. Avrupa Konseyi’nde nefrete hayır’ platformu oluşturduk. Avrupa Konseyi’nden ve ülkelerin Parlamentolarından üyeler burada rol oynayabilirler” diye konuştu.
Muhalefetin rolüne değerlendiren Brasseur, şunları kaydetti:
“Hükümetin yaptığı işleri inceleme ve değerlendirmek sadece muhalefetin görevi değildir. hükümetin işlerini bütün parlamento kontrol etmelidir. Parlamento’nun alınan karaların etkisinin Avrupa İnsan hakları Mahkemesi kararlarına uygunluğunu kontrol edecek bir komitenin oluşturulmasını öneriyorum. Avrupa İnsan Halkları Mahkemesi karar alır, daha sonra ülkelerdeki uygulamasına bakacaktır. Türkiye kendi sınıfında en iyisi değildir. Parlamento bunu kontrol etmelidir.”
Brasseur, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile görüşmesinde Türkiye’ye göçler ve komşu ülkelerin politik durumu hakkında konuştuklarını kaydederek, Avrupa Birliği Bakanı Bozkır ile Avrupa birliği konularının görüştüklerini ifade etti.
Savcının fotoğrafının medyada yer almasına ilişkin olarak Brasseur, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Medyanın da sorumluluğu var. Evet basın özgürlüğü ama sorumluluk olmadan özgürlük olmaz. Kişisel haklar korunmalıdır. Bir elde özgürlük diğer elde ise kişisel hakların korunması ve güvenlik var. Hükümet güvenliği garanti etmek isteyecektir. Buna ulusal çözümler bulamayız. Çünkü yeni medyanın sınırları yok. Bir ülkede kısıtlayıcı mekanizmalar oluşturmanın gereği yok, internet çalışıyor. Çözüm bu değil.”
Medya özgürlüğü ile ilgili bir soruya Brasseur, "Anladığım kadarıyla koruma yapılmış. Fotoğraf teröristler için propaganda” şeklinde cevap verdi.