Sağlık Bakanlığı’nın, uzman tabip kadro dağıtımında Teşhis İlişkili Gruplar (TİG) verilerini kullanacağını açıklaması, ek kadro bekleyen özel hastaneleri verileri düzenli göndermedikleri için zor durumda bıraktı.
Teşhis İlişkili Gruplar çalışmaları, 2009 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı bünyesinde yürütülüyor. Bu kapsamda Bakanlığa bağlı hastanelere, özel ve üniversite hastanelerine ICD-10 AM (Avustralya Modifikasyonu) temelinde Klinik Kodlama eğitimleri verildi. Sağlık Bakanlığı, 13 Haziran 2013’te yayımladığı genelge ile özel hastanelerin ve üniversite hastanelerinin 1 Eylül 2013 tarihinden itibaren TİG veri sistemine düzenli bir şekilde hasta verilerini göndermelerini istemişti.
Saglikaktuel.com internet sitesinin haberine göre, Haziran 2013’te yayımlanan genelgede, veri gönderilmemesi halinde bir yaptırım veya bu veriler kullanarak özel hastanelere kadro verileceği belirtilmediği için özel sağlık kurumlarının büyük çoğunluğu TİG verilerini göndermedi. Gönderen hastaneler de ya eksik gönderdiler ya da gönderilen verilerin doğruluğunu kontrol etmediler. Özel Sağlık kuruluşları, bünyelerinde çalışan birkaç personele TİG eğitimi aldırdı, çoğu medikal muhasebelerde çalışan bu personeller iş yoğunluğundan ve esas işleri bu olmadığı için TİG verilerini giremediler. TİG verisi gönderen özel hastaneleri en son Aralık 2013’te açıklayan Sağlık Bakanlığı Teşhis İlişkili Gruplar Daire Başkanlığı’na göre özel hastanelerin büyük çoğunluğu, büyük hastane gruplarının hiçbir hastanesi TİG verisi göndermedi.
Sağlık Bakanlığı, 22 Şubat 2015 tarihli yayımladığı ve özel hastaneleri şoka sokan yazıda şunlara yer verdi: “Özel hastanelerin 1 Eylül 2013 tarihinden itibaren TİG veri sistemine düzenli bir şekilde hasta verilerini göndermeleri istenmişti. Yapılan analizlerde bazı özel hastanelerin hiç veri göndermediği veya eksik veri gönderdiği tespit edilmiştir. Özel hastanelere yapılacak uzman tabip kadro dağıtımında kullanılacak parametrelerden birinin de TİG verileri olması planlandığından, özel hastanelerin hak kaybına uğramaması için yatan hasta verilerini zamanında ve eksiksiz bir şekilde göndermeleri önem arz etmektedir”.
TİG NEDİR?
Bir yatan hasta sınıflandırma yöntemi olan TİG; ortaya çıkan maliyetler ile hasta türlerini tanılarına ve işlemlerine göre sınıflandırarak türdeş vakalarla harcanan tedavi kaynaklarını ilişkilendirmeyi sağlıyor. Harcanan tedavi kaynaklarını parasal değerlerden çok, bağıl değerkatsayı formunda değerlendirmeyi destekliyor. 1973’te Yale Üniversitesi araştırmacıları tarafından kalite güvencesi ve kullanım değerlendirmesi (QA/UR) için klinik olarak anlamlı gruplar kullanılarak hastane yönetimine katkı sağlanmak amacıyla geliştirilen TİG, 1983 yılında Medicare programınca sigortalı olan ve yatarak tedavi olan hastalar için ödeme yöntemi olarak kullanılmaya başlandı.