Trabzon’da, 1 Mayıs’ta meydana gelen olayla ilgili 1 Mayıs Düzenleme Kurulu bir basın açıklaması yaparak HDP’lilere yönelik saldırıyı kınadı.
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’ndeki basın toplantısına KESK, Birleşik Kamu İş, CHP, ÖDP, Halkevi, HTKP, EMEP, SYKP, HDP, Yeşil ve Sol Gelecek Partisi, Kaldıraç, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, Trabzon Umut Tiyatrosu mensupları ve yöneticileri katıldı. İlk olarak söz alan KESK Trabzon Şubesi Başkanı ve Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci, korteje yapılan müdahalenin hiçbir zaman kabul edilemez olduğunu belirterek HDP’ye yapılan saldırıyı işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma gününe yönelik bir saldırı olarak değerlendirdi. İkinci, 1 Mayıs kortejinde yer alan HDP üyelerine yönelik saldırıyı işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma gününe yönelik bir saldırı olarak değerlendirdiklerini belirterek "Yürüyüşte bulunanlar yasalara uygun olarak gerekli izin alınarak düzenlenen miting kortejine müdahale hiçbir şekilde kabul edilemez. 1 Mayıs günü yaşananlarla, halkımızın yaşlısı, genci, kadını, çocuğu ile katıldığı kutlamalara gölge düşürülmüş, ülkemizin içinde bulunduğu seçim sürecinde toplumsal iklim zehirlenmek istenmiştir" dedi.
1 Mayıs günü yaşanan olumsuzluklardan valiliğin birinci derecede sorumlu olduğunu anlatan İkinci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Valilik bilgi ve izni dahilinde düzenlenen bir miting, barış huzur ve güven içinde gerçekleştirilmesini sağlayamamıştır. Yurttaşların anayasal haklarının kullanımında, valilik makamına ve emniyet görevlilerine düşen sorumluluk sendika, dernek, siyasi parti, demokratik kitle örgütleri gibi tüm katılımcıların güvenlik içinde kutlamalarını gerçekleştirmesini sağlamaktır. Olayların gelişim sürecinde açık bir güvenlik zaafiyeti yaşanmış, güvenlik güçlerince gerekli ve yeterli önlem alınmamıştır. 1 Mayıs günü yaşanan hadiselerin şehrimize, halkımıza ve ülkemize hiçbir faydası yoktur. Biz, hiçbir şekilde barış ve huzur ikliminin bozulmasına hizmet edecek gerginlik ikliminin parçası olmayacağız. Tüm halkımızı tarihine ve özüne yaraşır bir biçimde sağduyu içinde davranmaya ve şehrimizin demokratik yaşamı konusunda sorumluluk almaya davet ediyoruz.”
CHP İl Başkanı Güzide Uzun da açıklamasında olaylarda başına su şişesi geldiğini hatırlatarak yaşananların bir güvenlik zaafiyeti olduğunu söyledi.
Toplantıda bulunan HDP Trabzon 1. sıra milletvekili adayı ve HDP Genel Merkez Parti Meclisi Üyesi Hüseyin Taka ise 1 Mayıs’ta yaşanan olayları değerlendirerek HDP üzerinden siyasi rant çalışması olduğunu söyledi.
Taka, barış ve demokrasi ekseninde siyaseti sürdüreceklerini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “1 Mayıs sonrası çok ciddi bir bilgi kirliliğinin var olduğunu tesis etmek zorundayız. Basında yapılan tartışmalardan anlıyoruz ki HDP üzerinden bir siyasi rant çalışması var. Deyim yerinde ise ’vur abalıya’ bir anlayışla üzerimize geliniyor. Arkadaşların bizi protesto etmesi çok normal, haklarıdır. Bizim burada itirazımız şudur; cana ve mala kastedilen saldırılar normal değil. Önlem konusunda yetersiz kaldığı için başta valimiz olmak üzere emniyet güçlerini eleştiriyoruz. Yeteri kadar önlem alamamışlardır. Gelelim provokasyon meselesine. HDP buraya provokasyon yapmaya gelmedi. Buraya demokratik siyasi zemininde kendi düşüncelerini toplum anlayışını topluma sunarak onlara anlatarak bir siyasi faaliyet sürdürmek istiyoruz. Biz kısa bir süre önce sayın İçişleri Bakanının burada gelip yaptığı toplantıda altını çizerek söylediği şey siyasi partiler barış içinde yarışsınlar biz barış içinde yarışmaya geldik. Bize fırsat verilse kendimizi anlatalım. Takip edilsin nerede ne yapmışız. Bugüne kadar bütün provokasyonlardan kaçan sorumluluk taşıyan bizim partimiz. Bildiri dağıtmıyoruz, ses kirliliği olmasın diye araç gezdiremiyoruz. Hiç kimse ile kavgaya girmedik, sert uslüp kullanmıyoruz. O günde miting kortejindeki yerimizi tertip komitesi belirlemiştir. Biz tamamen disipline uyduk.”
Bir partinin İl Başkanının ’provokasyonu oluşturan HDP’nin en arkada yürüme ısrarıdır’ dediğini hatırlatan Taka, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu yanlış bilgidir. Ispatlasın ben Trabzon’da adaylıktan geri çekileceğim. Türkiye ve Trabzon’da barış gerçekleşsin yeter ki. Yüzde 10 barajının altında da kalalım partimizi de kapatalım. Bu kadar samimiyiz. Tabi ki protesto edileceğiz. Ben nasıl çıkıp da beğenmediğim siyasal iktidarın eylemlerini ya da icraatlarını protesto ediyorsam birilerinin de bizi protesto etme hakkı vardır. Bu da çok doğal. Bunu biz yadırgamıyoruz. Burada yapılması gereken biz alana girmeliydik. Emniyetin önlem almayarak bizi alana sokmaması ciddi bir şekilde 1 Mayıs’ın anlamına uygun bir şekilde kutlanmasını engellemiştir. Yaptığımız bir hata varsa mahkum edin bizi, teşhir edin bizi. Ama yapmadığımız şeyleri lütfen bize mal etmeyin. Biz gene burada olacağız. Biz barış ve demokrasi ekseninde siyaseti sürdüreceğiz. Bu bizim anayasal hakkımız. Bizi eleştirmek isteyenler çıksın eleştirsinler. Ama sokağa çıkamazlar şunu yapamazlar tarzındaki yaklaşımların ne demokrasiye ne insan haklarına ne de vicdana hitap etmediğini düşünüyoruz. Bu konuda herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum. Barış içinde iyi bir seçim yarışı olsun. Halkımız tercihini yapsın. Bizim burada 4 bin 400 seçmenimiz var. Türkiye’de HDP barış ve demokrasi konusunda kararlıdır, bu kararlığını ve samimiyetini de önümüzdeki günlerde ispatlayacaktır.”