Manisa’nın Soma ilçesinde, 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen maden faciasının yı ldönümünden 3 gün sonra DİSK, KESK, TTB ve TMMOB facianın merkezi Soma’da miting düzenledi.
"İş cinayetlerine, taşeron köleliğine, sefalet ücretine karşı Soma’dayız" sloganıyla 4 sendikanın yaptığı çağrıyla Türkiye’nin çeşitli ile ve ilçelerinden gelen binlerce kişi İstasyon Meydanı’nda toplanıp yürüyüşe geçti. Sloganlar eşliğinde protestocular Cengiz Topel Meydanı’na kadar yürüdü. İşçi ve memur sendikalarının yanısıra çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin destek verdiği mitinge faciada hayatını kaybeden madenci aileleri de katıldı. Mitinge CHP İzmir Milletvekilleri Mustafa Balbay, Musa Çam, HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan’ın yanı sıra sanatçılar da destek verdi.
Türkiye Kömür İşletmeleri’ne bağlı Ege Linyitleri İşletmesi önünde kısa süre oturma eylemi yapan protestocular daha sonra yürüyüşlerine devam etti.
Belediye önünde son bulan yürüyüş sonrasında mitingi düzenleyen sendikaların genel başkanları ile faciada oğlu Kader Yıldırım’ı kaybeden maden şehidi yakını Selma Kaya söz aldı.
"BİZ NEDEN BÖYLE OLDUK"
Acılı anne Elmas Kaya, "Biz devletimizi kötülemek istemiyoruz. Başbakanımızı Cumhurbaşkanımızı asla kötülemek istemiyoruz. Çünkü bir çocuğu dışarıda döverlerse babasının anasının yanına kaçar. Biz de devletimize sığınmak istiyoruz. Kötülemek aşağılamak asla istemiyorum, çünkü içimden de gelmiyor. Ben bir anayım, bugün bu insanların burada toplanmasını değil, çocuklarının, eşlerinin ellerinden tutup pikniğe gezmeye gitmesini isterdim. Benim de oğlumun bu topluluğun içinde olmasını isterdim. Bende çocuklarımla beraber olmak isterdim. Biz neden böyle olduk. Bizim yüreklerimiz, anaların, eşlerin yürekleri hep yanıyor. Niye böyle yalnız kaldık. Bu çocuklar neden boynu eğri kaldı, suçları neydi" dedi.
"AŞAĞIDA ÖLÜM, YUKARIDA AÇLIK VAR"
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise işçi sağlığı ve işgüvenliği tedbirlerinin alınmaması nedeniyle Türkiye’de 15 bine yakın kişiyi kaybettiklerini kaydederek, konuşmasına bir madencinin mektubuyla başladı, "Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık. Aşağıdaki ölüm bi olasılık. Yukarıdaki açlık ise kesin. Soma’ya ve bütün işçilere dayatılan kölelik düzeni budur." dedi.
13 Mayıs’ta facianın birinci yıl dönümünde Soma’da olduklarını belirten Beko, "Bir işçi arkadaşlarımız Soma’da yaşananları en sade şekilde şöyle bizlere anlattı. "Bizi açlıkla terbiye etmek istiyorlar, buradaki işçi arkadaşların çocukları aç kalmasın diye kölece ölüm için madenlerde bunları çalıştırıyorlar."
Devletin yeteri kadar önlem almadığı gerekçesiyle Soma’da facianın yaşandığını dile getiren Beko, "Burada sözler verildi. Devlet tarafından denetimleri yapılan ve teftiş raporları tamamlanıncaya kadar kimse madene inmeyecek ve zorlanmayacak dediler. Gerekirse önce biz sonra siz ineceksiniz dediler. Yaptılar mı, kesinlikle yapmadılar. Haftalık çalışma saatini 36 saat olarak belirlemişlerdi ama bunu da yapmadılar. Bugüne kadar Soma’ya bir çivi bile çakmayan zeytin ağaçlarını yakan 301 arkadaşımızı Soma’da öldürenlere lanet olsun" dedi.
"İKİ NEDENLE BURAYA GELDİK"
Daha sonra konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, iki amaçla Soma’ya geldiklerini belirterek, "Katliamın olduğu gün söylemiştik sözümüzü. Yüreğimiz Soma’da öfkemiz sokakta demiştik. İki nedenle geldik buraya. Birincisi o büyük acının 301 canımızın ki içersinde 5 tane de meslektaşım maden mühendisi arkadaşım vardı. 301 canımızın acısını ailelerle paylaşmak. Acılar genellikle paylaşınca azalır, ama Soma faciasının acısı bizim içimizi çok fazla acıtıyor. Acımız paylaştıkça artıyor. İkinci neden ise biz bu ülkedeki iş kazası dedikleri fıtrat dedikleri ölümlerin aslından nedenlerini çok iyi biliyoruz. Biz bu katliamları yaratanların kimler olduğunu da çok iyi biliyoruz. Hep birlikte bu alanda bu katilleri bir kez daha lanetlemek için geldik" dedi.
Program sonunda madenci çocuklarından oluşan müzik korosunun şarkılarının ardından miting olaysız şekilde sona erdi.