Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Avrupa Birliği’ne siyasi nedenlerle girememiş olabiliriz ama enerji başlığı açılmamış olmasına rağmen 28 AB ülkesine en çok yardımcı olan üç ülkeden biriyiz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ‘Ticaret Müşavirleri Toplantısı Enerjide İthalat Bağımlılığının Azaltılması ve 2023 Vizyonu’ programına katıldı. Programda konuşan Bakan Yıldız, “Enerji uluslararası ilişkilerden arındırılamayacak kadar büyük işleri kapsıyor. 26 ayrı ülkede şuanda bizim fiili olarak enerji başlıklarını yürüttüğümüz birçok konular var. Enerji öyle bir kalem ki yerin altındayken savaşın, yerin üstündeyken de barışın gerekçesi olan temel bir kalemden bahsediyoruz. Enerji sektörü açısından baktığımızda dünyada aslında işler çok iyi gitmiyor. Her yıl dünyanın büyümesine karşılık gelecek için olan bütün bu işlemler için 2 trilyon dolarlık yaklaşık yatırım gerekiyor. Sosyal fonlara, gayri safi yurtdışı hasılanın yüzde 7’sinin harcandığı bir dünyada aslında enerjiye ayrılan önümüzdeki pay çok büyükmüş gibi görünse de aslında çok önemli bir rakam değil, toplamına baktığımızda. Çünkü halkın refah seviyeleri arttıkça enerji kalemlerine olan talep ve büyüme oranları bu ülkelerin ekonomik büyümelerinden daha hızlı ilerliyor” diye konuştu.
Bakan Yıldız konuşmasına şöyle devam etti:
“En son geldiğimiz noktada kesinlikle Pasifik ve uzak Asya ülkeleri diye tamamlayalım, o ülkelerdeki gelişmeler büyümeler bundan sonra ki 2035 ve 2050 yılı hedeflerindeki en önemli kalemleri tutuyor. Diğer AB üyesi ülkelerde büyüme açısından çok ciddi bir alan kaplamıyorlar. Ham petrolün, doğalgazın ve kömürün hala bütün enerji kaynaklarının yüzde 85’ini 2015 yılı itibari ile işgal ediyor olması ve dünyanın bütün hedefinin bunun yüzde 75’lere indirmek olduğunu bilmemiz lazım. Hala bu 3 temel enerji kaynağı 2050 yılına kadar dünyanın primer enerji kaynaklarının temelini oluşturuyor.”
“KAMU İLE ÖZEL TAMAMEN YER DEĞİŞTİRMİŞ OLDU”
Türkiye’nin bir ithalat ülkesi olduğunu vurgulayan Bakan Yıldız, “Bir petrol ülkesi değil. Bir doğalgaz ülkesi değil. Hiç mi yok bunlar? Hayır, var ama ihtiyaçlarımızı karşılayacak düzeyde değil. O yüzden siyasi sınırlarımız sabit kalması kaydıyla, ekonomik sınırlarımızı genişlettiğimiz bir sektörden bahsediyoruz. Türkiye’de 2002 yılında, yani AK Parti hükümeti gelmeden önce kamu kaynaklarının enerji sektörüyle alakalı ciddi ağırlığı vardı. Üretim tesislerinin yüzde 32’si özeldi. 12 yılda kamunun payı yüzde 32’ye geldi. Kamu ile özel tamamen yer değiştirmiş oldu. Şu ana kadar enerji yatırımlarına harcanan yaklaşık 76-80 milyar dolar kamu bütçesinden değil özelden finanse edilmiştir. Çünkü, bizim kamudan almadığımız her dilim, savunma benzeri sektörlere harcanıyor” dedi.
Türkiye’nin Rusya, Çin ve AB ile de işbirliği yapmak için yeterli olacağını kaydeden Yıldız, "AB’ye siyasi nedenlerle girememiş olabiliriz ama enerji başlığı açılmamış olmasına rağmen 28 AB ülkesine en çok yardımcı olan üç ülkeden biriyiz. Enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasını istiyor ve bunu tutarlı bir genel politika, tutarlı bir Türkiye politikası için yapıyoruz. TANAP’ın gelişimi, 45 milyar dolarlık bir rakamın 4 yılda senkronize bir şekilde bütün ortaklarla beraber harcanacak olması ve Türkiye’nin coğrafi avantajını uzun bir yolda dikkatli şekilde kullanımıyla alakalı konulardır” şeklinde konuştu.
İptal edilen Güney Akım projesine değinen Bakan Yıldız, AB ülkelerinin Rusya ile Güney Akım projesinde tıkanan yolun Türkiye ile açıldığını belirtti. Yıldız, Rusya ile geliştirilmesi planlanan yeni projenin Azerbaycan’la yürütülen TANAP’a karşı bir proje gibi göründüğünü ancak komşu Azerbaycan’la olan projenin önünün açık olduğunu kaydetti.
Yıldız Irak’la yaşanan enerji ilişkilerini de anımsatarak, "Kuzey Irak Türkmenleri, Sünni-Şii gibi durumları dünya tartışadursun, her satılan varil Irak’ın normalleşmesi için önemli bir unsurdur ve bunu Türkiye fark etmiştir. 4 yıl önce İran’a yaptırımların uygulanması gerektiğini söyleyen dünyada bu fikirler geçen yıl İsrail Devlet Başkanı’nın Neden İran’ın dini lideriyle görüşmeyeyim. Demesiyle sonlanmıştır. Ülkeler, şirketler, insanlar ve aileler öngördüklerinin işaret ettiği kadar doğru yapmış olurlar. Türkiye, o dönemde İran yaptırımlarının sürdürülemez olduğunu söyledi. Şimdi bu yaptırımların önemli bir kısmı kalktı diğer kısımları da kalkacak. Doğru şeyler ürettiğimiz kadar güçlenip doğru kapasitesine ulaşıyoruz. Şu anda elektrik ve doğalgaz kalemlerinde ilişkimizin olmadığı hiçbir komşumuz yok. Suriye ile rejim olarak ayrı olmamıza rağmen, Yunanlarla tarihe dayalı düşmanlıkların körüklenmesine rağmen doğalgaz ve elektrik alışverişimiz var. Enerji bir barış gerekçesidir. Nükleer projelerde Rus ve Japonların yanı sıra ’sözde’ Ermeni soykırımını tartışan Fransa ile de işbirliği yapıyor olmamız son derece önemlidir. Bu adımların yeri geldiğinde kaldıraç görevi göreceğini hep beraber göreceğiz. Bunlar sadece enerji ihtiyaçlarını karşılamak adına değil uluslararası siyasetin dizayn edilmesi adına da önemlidir” şeklinde konuştu.
Dünyada enerji alanında eşitsizlik olduğunu vurgulayan Bakan Yıldız, “Dünya nüfusunun 7,1 milyar olduğunu ve bunun 1,3 milyarının hala elektrikle tanışmadı. Elektrikle tanışmayan ülkelerin odun, tezek ve diğer yüksek kalorili yakıtları kullanıyor. 890 milyon nüfusa sahip Güney Sahra Afrika’sının 19,5 milyonluk New York ile denk seviyede enerji tüketimi yapmaktadır” dedi.