Hayvanları çok sevdiğini ve bunu bilen eşinin 3 yıl önce kendisine kedi hediye ettiğini belirten H.T., "Özellikle kedileri çok seviyorum. Minnoş geldiğinde 15-20 günlüktü. Eşimin arkadaşı, kedinin annesi öldüğü için bakamıyormuş. 3 yıldır bizimle beraber. Bize getirildiği gün minicik olduğu için Ankara kedisinin adını ’Minnoş’ koydum. İlk günlerde sesiz bir kediydi. Büyüdükçe şımardı. İlk aylarda hiç durmuyor, oyun oynamak istiyordu. O zaman kanser tedavisi gören babam sürekli onunla uğraşıyor ve mutlu oluyordu. Babama terapi gibi geliyordu" dedi.
"KEDİMİN SALDIRMASI HAYATIMI KURTARDI"
H.T., tecavüz girişiminin ’Minnoş’ sayesinde önlendiğini anlatırken şöyle devam etti: "Bir cani, sapıkla karşı karşıyaydım. Beni öldürebilirdi. Kedimin saldırması hayatımı kurtardı. O benim kahramanım. ’Kediler nankördür’ derler. Aslında hayvanlar çok sadık, insanlar nankördür. Minnoş beni annesi gibi görüyor. Beni ve eşimi çok seviyor. Zaten Minnoş’u çok seviyordum, çok bağlıydım, halen de çok bağlıyım. O benim herşeyim. Hep yanımızda ve hep bizimle olacak. O sapığın Allah belasını versin istiyorum. En ağır ceza verilmeli.
EŞİMİN AŞKI BENİ İYİLEŞTİRİYOR
Bana yaşattıkları için bu dünyada ve öbür dünyada cezasını çeksin. Eşim bu süreçte hep yanımdaydı. Eşimin bana olan aşkı ve sevgisi beni iyileştiriyor. Birbirimizi çok seviyoruz. O olmasaydı daha kötü olurdum. Eşim benim için çok değerli."
AVUKAT: "KARAR BİZİ TATMİN ETMEDİ"
Sanık S.B.’ye verilen 7.5 yıl hapis cezasını temyiz eden H.T.’nin avukatı Deniz Emine Kayar, suçun açıkça ’nitelikli cinsel saldırı’ olduğunu buna rağmen savcının bunu ’Cinsel istismar’ olarak değerlendirmesine şaşırdıklarını söyledi. Avukat Kayar, şöyle konuştu: "Karar bizi tatmin etmedi. Zira nitelikli cinsel saldırı olması gerekirken sadece basit cinsel saldırı olarak değerlendirildi. Kedinin saldırması sonucu eylem, gerçekleşmemiş. Ancak sanığın gönüllü vazgeçtiği sonucuna varılmış. Kedinin saldırması dikkate alınmadan karar verilmiş. Bu, gönüllü vazgeçme olmaz. Dışarıdan gelen bir güç nedeniyle eyleme son vermiş. Mahkeme bunu gönüllü vazgeçme olarak değerlendirmiş."
