Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, ATSO Madencilik Meslek Komitesi tarafından Ekizce Yaylası’nda mermer ocağı için sedir ağaçlarının kesilmesi ile ilgili olarak yapılan açıklamanın basında ATSO görüşü olarak yer almış olması nedeni ile bir açıklamada bulundu.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak açıklamasında, “Odamız Madencilik Meslek Komitesi tarafından Ekizce Yaylası’nda mermer ocağı için sedir ağaçlarının kesilmesi ile ilgili olarak yapılan açıklama basınımızda ATSO açıklaması olarak yer almıştır. Odamız adına resmi açıklama yapma yetkisi Yönetim Kurulu’muza aittir. 49 meslek komitemizin her biri sektörlerinin bakışını kamuoyuna yansıtabilirler, ancak ATSO açıklaması veya görüşü bütün sektörler adına Yönetim Kurulu veya Başkanı tarafından yapılır” ifadelerine yer verdi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) olarak Antalya’nın en çevreci il olma hedefini koymasını ve her alanda bu çerçevede gelişmesi gerektiğini bildiren Budak şunları kaydetti:
”500 yıllık bir ağacın bir fabrika ya da otel kadar değerli olacağını, turistik ve çevresel değer taşıyan alanlarda maden veya taş ocağı açılmaması gerektiğini birçok meclis konuşmamda dile getirmiş olduğumu hatırlatarak, ATSO’nun ister 150, ister 800 yıllık olsun, ormanların tahrip edilmesini savunamayacağını kamuoyuna samimiyetle bildirmek isterim. Mevzuattaki sorunlar kamuoyu ile yatırımcıyı karşı karşıya getiriyor Ülkemizde maden, taş ocağı, HES yatırımlarında yatırımcı ile yöre halkının veya kamuoyunun karşı karşıya gelmesi, bu projelerde çevrenin korunması konusunda yanlış uygulamaların böylesine artmış olması, mevcut politika ve mevzuatın sorunlu olduğunu göstermektedir. Sağlıklı bir politika; kamuoyu vicdanını yaralamayan, bu tartışmalara ve yatırımcının da mağdur olmasına neden olmayan politikadır. Maden ve taş ocağı izinleri il düzeyinde STK’ların yer aldığı bir kurul tarafından verilsin Antalya dünya çapında bir turizm ve tarım merkezidir ve her yatırımın turizme ve tarıma etkisi dikkate alınmak zorundadır. Maden ve taş ocakları izinleri ne yazık ki, Ankara’da bakanlık tarafından verilmekte, ilin ekonomik, ekolojik yapısına dair hassasiyetler arzu edilen düzeyde gözetilmemektedir.”
Maden yatırımlarına ÇED raporlarından muafiyet tanınması, ÇED raporlarının kriterlerinin illerin özgün yapılarını dikkate almamasının da yasal olarak izin alan yatırımcıyı da sıkıntıya sokan bu tür durumlara yol açtığını belirten Budak, ATSO olarak illerdeki yatırım izinlerinin il düzeyinde STK’ların da yer aldığı bir kurul tarafından verilmesi, mevcut durumda ise yatırımcıların ve üyelerin Antalya’nın doğal, tarihi, turistik değerlerini her şeyin üzerinde tutmaları gerektiğine inandıklarını kaydetti.