Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, ()- CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, İran ve Lübnan'da Ermenice'nin resmi dil olarak kabul edilmese de oradaki insanların dillerini rahat ve özgür bir şekilde kullanmaları için hiçbir engel olmadığını ifade ederek, "Oysa ben Türkiye'de ben çocuğum ile zaman zaman sözlük aracılığı ile Ermenice konuşmak zorunda kalıyorum. Çünkü egemen toplumun baskısı egemen dilin baskısı nedeniyle Ermenicem körelmiş durumda" dedi.
Kuzey Irak'ta uydu aracılığı ile Kürtçe yayın yapan Rudaw TV'ye konuşan CHP'nin Ermeni asıllı İstanbul Milletvekili Selina Doğan, çok farklı etnik temsiliyeten bu dönem parlamentoda temsil edilen arkadaşları olduğunu ifade ederek, "Bu ülkemizin sosyal ve demografik durumunun bir göstergesi oldu. Türkiye'de farklı dinlerin değil, farklı mezheplerin kiliseleri de vardı. Ama, maalesef biz on yıllardır bunun parlamentoda temsiliyetini göremiyorduk. Bunun pek çok nedenleri var. Geçmişte yaşananlar nedeniyle azınlıklar hem buna başvurmayı göze alamadılar hem de görünür olmalarına uygun bir atmosfer yoktu. Ancak, bu yıl böyle bir çoğulcu ortam doğdu. Bu çok memnuniyet verici, bunun önümüzdeki yıllarda artarak devam etmesini diliyoruz. Bunun artarak devam etmesi için mücadele edeceğiz, bunun normalleşmesi için çünkü bu bizim demokrasi ayıbımız bir an önce gidermek istiyoruz" dedi.

'ANAYASAMIZ İŞLEMİYOR, HUKUK ÇÖKTÜ' CHP'li Selina Doğan, Ermeni cemaati içerisinde doğup, büyümüş ve o cemaate mensup biri olduğunu da belirterek, cemaatinin sorunlarını yakından bildiğini ifade etti. Bu sorunları dile getirmek için çalışacağını, ancak çalışmalarının bununla sınırlı olmayacağını da vurgulayan Doğan, "Neticede bir Türkiye vekiliyim, dolayısıyla her türlü ayrımcılık ile mücadele etmek istiyorum. Anayasamız hiçbir şekilde işlemiyor, hukuk çöktü. Dolayısıyla yeni bir Anayasanın inşası, demokratik kurumları işler hale getirmek için hepimizin önceliği olmalı. O anlamda katkı sunmak istiyorum. Nefret suçları ile ilgilenmek istiyorum. Zaten bir tasarı vardı bu anlamda, bunun yasallaşması için çalışacağız" diye konuştu.
'SOYKIRIM DENMEYİNCE SANKİ ORTADA HİÇBİR PROBLEM YOKMUŞ'
Ermeniler açısından 1915 yılında yaşananlar ile ilgili de konuşan CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, şunları söyledi:
"1915'te yaşananlar ile ilgili tartışmanın bir tek kelimeye indirgenerek o kelimenin aslında çok ağır olan kelimenin içinin boşaltılarak son derece sığ bir şekilde sanki bir halkın diğer bir halka hakaretiymiş gibi bu seviyede tartışılıyor olması bir kere konuyu sağlıklı bir şekilde ele almamıza engel oluyor. Önce buradan çıkıp daha sağlıklı daha pozitif bir diyalog ortamında bu konuya tartışıyor olmamız lazım. Çünkü, bu bir insanlık sorunu, Türkiye'nin sorunu sadece Ermeniler'in sorunu değil. Yani biz milyonlar ile ifade edilen bir halk iken bugün azınlık olarak 50- 60 bin gibi rakamlarla ifade edilen bir cemaat haline dönüştüysek bunun tartışılması lazım, adının ne olduğundan bağımsız. 100 yıldır yaşanan mağduriyetleri çünkü bugünde biz mağduriyet yaşıyoruz Bu şekilde ele almamız lazım. Keza Anadolu'dan dünyanın başka yerlerine gitmek zorunda olan -7-8 milyon civarında bizlerin akrabaları var. Bunları düşman olarak görmekten çıkmamız lazım. Soykırım densin denmesin, Soykırım denmeyince sanki ortadan hiçbir problem yokmuş gibi her 24 Nisan geldiğinde 'Eyvah işte yine yurt dışından bazı kararlar alınacak biz ne yapacağız' gibi böyle acemice alel acele günü geçiştirmek için politikalar geliştirmek yerine bizim dediğim gibi tüm kesimleri içene alacak gibi daha sağlıklı bir ortam yaratmamız gerekiyor. Nitekim sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu geçmişle yüzleşmekten korkmamamız gerektiğini ifade etti. 1915'te yaşanan olayları büyük felaket olarak nitelendirdi. Dolayısıyla bu şekilde baktığımızda daha sağlıklı sonuçlar elde edeceğiz." 'ÇOCUĞUM İLE SÖZLÜK ARACILIĞI İLE KONUŞUYORUM' CHP'li Selina Doğan, Gazeteci Hrant Dink cinayetinden sonra Ermenilerin sorunları ile ilgili bir farkındalığın Türkiye'de artığını da ifade ederek, "Nispeten konular daha özgür konuşulmaya başlandı. Bunun sonucu olarak insanlar özlerine dönme konusunda biraz daha cesaretlendiler. Bir çok oluşumu gözlemeye başladık. Ermeni Patrikhanesine bu anlamda başvurular oldu"dedi. İran'da ve Lübnan'da Ermenici resmi dil olarak kabul edilmese de oradaki insanların dillerini rahat ve özgür bir şekilde kullanmaları için hiçbir engel olmadığını söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, "Oysa ben burada Türkiye'de ben çocuğum ile zaman zaman sözlük aracılığı ile Ermenice konuşmak zorunda kalıyorum. Çünkü egemen toplumun baskısı egemen dilin baskısı nedeniyle Ermenicem körelmiş durumda. Unutmuş olmasam da bununla çok mücadele ediyor olsam da okullarımızda Ermenice öğretmek dahi sıkıntılı. Öğretmenlerin Ermenicelerini geliştirmeleri için ilgili kurumlar olmadığı için büyüklerinden öğrendikleri ile öğretmenlik yaptıkları için o yüzden çok sıkıntılı bir durum var" diye konuştu.     FOTOĞRAFLI