Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Ramazan ayı boyunca televizyonlardan aldığı yüksek ücretler karşılığında program yapan din adamlarının samimiyetlerini yitirdiklerini söyledi.
Durmuş, gazetecilere yaptığı açıklamada, özellikle Ramazan ayında bazı din adamlarının aldıkları yüksek ücretlerle televizyon kanallarında iftar ve sahur programları yaptıklarını hatırlatarak bu durumu kendisinin tasvip etmediğini söyledi. Dini insanlara anlatmanın Allah’ın çok büyük bir lütfu olduğunu anlatan Durmuş, "Bundan daha büyük bir lütuf herhalde olmaz diye düşünüyorum. Allah size bunu lütfetmiş ve siz hakikatleri insanlara anlatıyorsunuz. Bu ne muhteşem bir şeydir. Bunu anlatırken peygamberlerin yolunun ‘Biz size yaptığımız bu tebliğe karşı hiçbir mükafat, ücret, ödül, takdir edilme duygusu istemiyoruz, beklentimiz yok. Bizim mükâfatımız ancak Allah’a aittir. Bize o verecektir’ olduğundan hareketle ücret alınmaması kanaatindeyim. Benim duygum, düşüncem bu. Burada güven duygusu kayboluyor, samimiyet gidiyor. Bu konuda bazıları ‘Bu programları yapanlar bir başka birilerine milyarları döküyorlar. Bizim hocalar da alsın’ diyor. Bana göre bu karşılaştırma yanlış. Sonuçta siz dini anlatıyorsunuz. İnsanlara hakikati anlatıp, o insanların ‘Allah razı olsun’ demesi kadar büyük bir şey olabilir mi? Benim âcizane görüşüm para alınmaması” dedi.
Televizyonlara ücret karşılığında çıkan din adamları ile camilerde görev yapan din görevlilerinin bu konuda karşılaştırılamayacağını kaydeden Durmuş, “Camideki din görevlilerinin bir mesleği var. Şimdi mesleğini icra ediyor o kişi. Aynı durumda değil. Eğer o da vaaz ederken ayrıca para alıyorsa o da sıkıntılı. Mesela benim fakültede bir görevim var. Akşam camiye gittim bir vaaz verdim. Ben oradan para alıyorsam bu çok sıkıntılı işte. Sistem gereği imamlarımız, müezzinlerimiz, vaizlerimiz bir geçim temin ediyor. Dolayısıyla onları tenkit etmek doğru değil” diye konuştu.