ANKARA, () - ANKARA Barosu, Cumhuriyet gazetesi dağıtım araçlarında yapılan polis aramalarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada "Dergi'nin özel sayısından bir seçki hazırlayan Cumhuriyet Gazetesi'nin matbaadan çıkan dağıtım kamyonları polis tarafından yargı kararı olmaksızın durdurulmuş ve Gazetenin tüm nüshalarına el konulmuştur. Bununla birlikte, seçkinin yayımlanmasının ardından belirli kesimler tarafından Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik bilinçli olarak bir saldırı ve linç kampanyası başlatılmıştır" denildi.

Ankara Barosu'ndan yapılan yazılı açıklama şöyle; "Fransa´nın önemli mizah dergilerinden Charlie Hebdo'ya düzenlenen hain saldırı sonrasında, Dergi'nin özel sayısından bir seçki hazırlayan Cumhuriyet Gazetesi'nin matbaadan çıkan dağıtım kamyonları polis tarafından yargı kararı olmaksızın durdurulmuş ve Gazetenin tüm nüshalarına el konulmuştur. Bununla birlikte, seçkinin yayımlanmasının ardından belirli kesimler tarafından Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik bilinçli olarak bir saldırı ve linç kampanyası başlatılmıştır."

"SÖZ KONUSU BASKININ GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİNİN AYDINLATILMASINI TALEP EDİYORUZ"

"Henüz yayımlanmamış bir gazeteye, dağıtım aşamasında, tüm hukuk kuralları hiçe sayılarak yapılan bu fiili gece yarısı baskını, ciddi bir sansür girişimi olarak nitelendirilmelidir. Yargı kararı olmadan yapılan aramanın hukukta yeri olmadığı gibi sansürün de demokraside yeri yoktur. Ankara Barosu olarak, Anayasa'ya aykırı biçimde, haberleşme özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik bu girişimi şiddetle kınamakla birlikte, sorumlular hakkında bir an önce soruşturma açılmasını ve hangi iradeye dayanılarak söz konusu baskının gerçekleştirildiğinin aydınlatılmasını talep ediyoruz."

"BASKI ORTAMININ SON HEDEFİ CUMHURİYET GAZETESİ OLMUŞTUR"

"Öte yandan, Türkiye'de günden güne artan gerilim ortamı, toplumdaki keskin kutuplaşma ve linç kampanyaları giderek daha da vahim bir boyut kazanmıştır. Oysa demokrasinin özü, toplumun uzlaşmasını zorunlu kılmaktadır. Daha içeriğinin ne olduğunu bile bilmeden, belirli kesimler tarafından Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik keskin bir önyargıyla yürütülen linç girişimi ise en çok toplumsal uzlaşıya zarar verecektir. Demokrasi amaca giden yolda kullanılan bir araç olarak değerlendirilemez. Demokrasinin özünde ifade özgürlüğü vardır. Ülkemizin geldiği bu noktada, üzülerek ifade ediyoruz ki, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü önünde ciddi tehditler bulunmaktadır. Bu baskı ortamının son hedefi de Cumhuriyet Gazetesi olmuştur. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür toplumlar gelişimini sürdürebilir ve evrensel, çağdaş toplum düzeyini yakalayabilirler. Basın özgürlüğü ise, algı yönetimlerinden arınmış gerçek bilgiye kamuoyunun ulaşması için demokrasinin olmazsa olmazıdır."

"GAYRİ HUKUKİ VE FİİLİ BASKI KURULMAYA ÇALIŞILMASINI KINIYORUZ"

"Ankara Barosu olarak, hukuka aykırı tüm eylem ve işlemlerin, devlet erkinin kullanılarak yaratılmaya çalışılacak her türlü baskı ve taassubun karşısında olacağımızı bir kez daha ilan ederek kamuoyunun bilgisine sunuyor, Cumhuriyet Gazetesi üzerinde, demokrasi ve basın özgürlüğünü hiçe sayar nitelikte gayri hukuki ve fiili baskı kurulmaya çalışılmasını kınıyoruz."