Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan "taşı toprağa altın" diyerek bir ekmek umuduyla Adana’ya gelen aileler yeni yıla çamur içindeki çadırda girdiler.
Adana’da verimli tarım arazileri ve sanayisi ile özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde vasıfsız insan göçü alıyor. Yanlarını bir yastık bir de döşek alan aileler "taşı toprağı altın" diyerek bir ekmek umuduyla Adana’ya geliyor. Burada ya hamallık, ya tarım işçiliği ya da seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlamaya çalışan bu aileler çadırda konaklamak zorunda kalıyor. 2014’ü geride bıraktığımız bugünde bu aileler 2015’e de çadırda girdi. Yağmur yağdığı için çamur içinde kalan çadırlarından dışarı çıkmakta güçlük çeken aileler rezil bir hayat yaşıyor.
"ÇAMUR DİZ BOYU BURADA YENİ YILA NASIL GİRECEĞİZ"
Eşi de kendisi de okumayan Azize Şengöz Şanlıurfa’da iş olmadığı için bir yıl önce 5 çocuğunu alarak Adana’ya geldi. Burada eşi Mehmet Şengöz hamallık yaparak ailesini geçindiriyor ancak iki aydır iş bulamadığı için zor günler geçiriyorlar. Azize Şengöz bu nedenle yeni yılın kendilerine gelmediğini söyleyerek, "Rezil olmuşuz, çamur diz boyu, burada yeni yıla nasıl gireceğiz ki, batmışız biz. Dışarı çıkamıyoruz çamurdan. Evimiz olmadığı için çadırda oturuyoruz. Eşim amelelik yapıyor. Hamal 2 aydır iş yapmıyor. Rezillikten başka ne var. 5 tane çocuğum var. Ben okula gitmedim ama çocuklarımı mecburiyetten gönderiyorum yoksa ceza gelecek. Çadırda yaşamak zor oluyor. Burada herşey zor. Bende bir sıcak bir yuva isterim. Kim istemez ki, sen burada oturmak ister misin. Milli piyango bileti almadım, paramız var mı ki bilet alalım" dedi.
Şengöz gibi Şanlıurfa’dan Adana’ya gelip çadırda yaşayan bir başka aile ise Adile (45) ile Halef Aygün çifti. Bu çifler ise tarım işçiliği yaparak eve ekmek götürüyor.