Mersin’de sokakta çalışan çocuklar tehlike saçmaya devam ediyor. Trafik lambaları önünde cam silmek ya da sürücülere bir şeyler satmak için araçların önüne atılan çocuklar, her an kaza riski ile karşı karşıya kalırken, sürücülerin de tepkileriyle karşılaşıyorlar.
Mersin’de son dönemde Suriyeli nüfusunun da artmasıyla sokakta çalışan çocuk ve dilenci sayısında da artış gözleniyor. Özellikle ÇOGEM tarafından 2005 yılından bu yana yürütülen proje ile sokakta çalışan çocuk sorununu neredeyse tamamen ortadan kaldıran ve bu konuda Türkiye’ye örnek iller arasında yer alan Mersin’de, bu sorunun yeniden başladığı, hatta büyüyerek devam ettiği görülüyor. Ülkesindeki iç savaştan kaçarak gelen Suriyelilerin ön planda yer aldığı bu kişiler, kentin dört bir yanına yayılırken, neredeyse her cadde ve her trafik ışıklarında dilenen ya da çalışan çocukları görmek mümkün oluyor. Öyle ki, ellerinde su şişeleri veya mendille dilenen bu çocuklar, sürücülerden para alabilmek için araçların arasında dolanarak hem kendi hem de başkalarının hayatını riske atabiliyorlar. Trafik ışıklarında duran araçların camlarını silerken araç sürücülerine zor anlar yaşatan bu çocuklar, zaman zaman sürücülerle tartışmaktan da geri kalmıyorlar.
Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu dilencilerin en büyük kozu ise yine kucaklarındaki çocuklar oluyor. Cadde boyu dizilen ve kucağındaki çocuklarla duygu sömürüsü yapan dilencilerin ısrarcı tavrı, vatandaşlar tarafından da tepki görüyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Mersin İl Müdürü Şahin Mercan, kentteki bu durumun farkında olduklarını belirterek, imkanları ölçüsünde mücadele ettiklerini söyledi. Konuyla ilgili İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mercan, "Bu durum hepimizin rahatsız olduğu bir konu. Bununla ilgili 2 Arapça bilen personel, 2 sosyolog ve bir sorumlu müdür görevlendirildi. Bunlar haftanın iki günü ana bulvarlarda, 1 gün de diğer bölgelerde görev yapıyor. Bulabildiklerimizi götürüp ailelerine teslim ediyoruz. Ama sonra yine çıkıyorlar. Bu sorun sadece bizim mücadelemizle değil, diğer kurumların da katkısıyla aşılabilecek bir mesele. Sorunun kaynağı ekonomik. Çocuğu oradan alıp eve götürmek çözüm değil. Bu çocukları meslek edindirme kurslarına, çıraklık eğitim merkezlerine yönlendirmek gerekiyor" dedi.