Kanserin önlenmesi ve tedavisinde farkında olmak hayat kurtarıyor.
Meme kanseri için sembol olan pembe kurdele gibi kalın bağırsak kanseri farkındalığının sembolü olarak mavi yıldız kullanılıyor. Dünyada görülme sıklığı sıralamasında üçüncü sırada yer alan, tıbbi adıyla kolorektal kanser, halk arasındaki ismiyle kalın bağırsak kanseri, kanser nedeni ile ölüm sıralamasında da ikinci sırada yer alıyor. Her yıl 2 milyon kişi bu hastalığa yakalanıyor, özellikle 50-75 yaş grubundakiler yüzde 70 oranında risk altında.
Kalın bağırsak kanserlerinin “önlenebilir, tedavi edilebilir, mücadele edilebilir” olduğunun farkındalığı için 2000 yılından itibaren ABD’de, 2008’den itibaren de Avrupa’da Mart ayı kalın bağırsak kanseri farkındalık ayı olarak etkinliklerle kutlanıyor. Kullanılan mavi yıldız sembolü ile de hastalıktan kaybedilenlerin anısı yaşatılıyor ve aynı zamanda hastalığa yakalananların umudu yeşertiliyor. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Sezai Leventoğlu, erken teşhisin hayat kurtardığı hastalığı anlattı ve önemli uyarılarda bulundu.
Hastaların muayene olmaktan çekindiklerini belirten Leventoğlu, "Bazı hastalıklar vardır ki doktora gitmek istemezsiniz, hatta kimi zaman ölsem daha iyi diye düşünürsünüz. O kadar utanırsınız ki yüksek sesle dile getirmez, hatta doktorla bile konuşulmaktan çekinirsiniz. İşte, kalın bağırsak kanseri de onlardan biri. Muayene olmaktan çekinilmesi nedeniyle kalın bağırsak kanseri teşhisinde geç kalınabilir. Makattan kanama olması, sık dışkılama hissi, dışkı çapında incelme, nedeni açıklanamayan zayıflama, halsizlik gibi belirtiler gösteren hastaları kalın bağırsak kanseri konusunda uyarıyor. Ailesinde kalın bağırsak kanseri ya da iltihabi bağırsak hastalığı (ülseratif kolit, Crohn) hikayesi olanlar daha büyük risk altında" dedi.
Kalın barsak kanserlerinin yüzde 40’ını kolonoskopi ile önlemek mümkün. Böyle önlenebilen başka bir kanser türü yok. Meme kanseri, akciğer kanseri ya da beyin kanserini benzer yolla önleyebilmenin imkansız olduğunu söyleyen Dr. Leventoğlu, kalın barsak kanserinde en büyük şansın kolonoskopi olduğunu ve tespit edilen poliplerin çıkarılmasının hastaların hayatlarını kurtardığını vurguladı.
Kalın bağırsak (kolorektal) kanserleri yavaş gelişen kanserlerden. Poliplerin kanserleşmesi için geçen sürenin 10 yıl olması nedeni ile kolonoskopi genellikle 50 yaşından sonra yapılıyor. Tarama testlerinde sıklıkla gaita testi yaptırılıyor. Dr. Leventoğlu, son yıllarda kendilerinin de öncülüğünü yaptığı ve araştırmalarında gösterdiği alınan kandan genetik analiz yapılarak Septin 9 bakılmasıyla güvenle kalın barsak kanseri tanısı konulabildiğini ifade etti. Yine bu araştırmalarındaki hedefin kandan genetik test yapılması ile kalın barsak kanserinde ucuz ve güvenli olarak tarama testi olarak kullanabilmesi olduğunu vurguladı. Ailesinde kalın bağırsak kanseri olması nedeni ile risk altında olanlar ve 50 yaşın yukarısında olanların gerek korkma, gerek de yeterince yönlendirilmemesi nedeni ile kolonoskopiden çekinmelerinin önüne bu koldan alınan kan testi ile geçilebileceğini belirtildi. Tüm bunlar sayesinde risk altındaki hastalara yapılacak erken kolonoskopi ile kalın bağırsak kanseri daha polip aşamasında tespit edilebiliyor, çıkarılabiliyor ve kanser önlenebiliyor.
Kalın bağırsak kanserli hastaların yüzde 40’ında tanı anında kanserin barsak duvarında sınırlı, yüzde 30 unda barsak duvarını aşmış, komşu organları tutmuş; yüzde 20 sinde ise karaciğer ve akciğere sıçramış durumda olduğunu belirten Dr. Leventoğlu, erken teşhisin önemini bir kez daha belirterek, hastalık barsak duvarında sınırlıyken yüzde 90 olan 5 yıllık yaşama şansının, karaciğer ve akciğere sıçradığında yüzde 20 lere düştüğünü vurguladı.
Obezite, hareketsiz yaşam, sigaranın da kalın barsak kanseri riskini arttırdığını belirten Dr. Leventoğlu, hastalığı önlemek için şunları önerdi:
"- Aşırı kalorili gıdalar tüketmeyin, sebze meyve ağırlıklı, posalı beslenin, balık tüketin, kırmızı eti haftada bir kez tüketin,
- Bol bol su için, kahveden uzak durun,
- Düzenli olarak egzersiz yapın, yapabiliyorsanız haftada 5 gün, günde yarım saat spor yapın,
- Asansör yerine merdiven kullanın, kısa mesafeli yerlere arabayla değil yürüyerek gidin, ev işi yapın, köpeğinizi gezdirin yani hareket edin,
- Sigara içmek, kalın barsak kanserlerinin başlangıcı olan poliplerin gelişmesine zemin hazırlar, sigara içmeyin,
- Alkol, kanseri önleyici vitaminleri vücutta azalttığından kullanmayın ya da azaltın,
- Kalın barsak kanseri için tarama testlerini zamanında (50 yaş üstü) yaptırın".